Rahip Brunson sonrası Türk-Amerikan ilişkileri masaya yatırıldı

Washington merkezli Türk Miras Vakfı (THO) tarafından düzenlenen "Rahip Brunson Sonrası Türk-Amerikan İlişkileri" başlıklı telekonferansa, Amerikalı emekli büyükelçi Matthew Bryza ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın konuşmacı olarak katıldı.

İki ülkenin daha yakın bir iletişimle aralarındaki sorunları daha kolay aşabileceklerini kaydeden Bryza, "ABD ile Türkiye arasındaki sorunlar Rahip Brunson'ın serbest bırakılmasıyla bir anda bitmeyecek ancak diğer sorunların çözümünde büyük fayda sağlayacak." değerlendirmesini yaptı.

"Diğer sorunların çözümü zaman alacak"

Diğer sorunların çözülmesinin zaman alacağını ancak bu sorunların, üstüne beraber gidilmesi halinde çözüleceğini söyleyen Bryza, "Türkiye ve ABD'nin coğrafi stratejik çıkarlarını göz önünde bulundurduğumuzda, birbirleriyle ayrı düşmekten ziyade yan yana durduklarına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Brunson konusu dışında ilişkilerdeki gerilimi tırmandıran bir diğer hususun, ABD'nin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'le ilgili tavrı olduğunu vurgulayan Bryza, şöyle devam etti:

"Dürüst olmak gerekirse, Amerikalıların çoğu darbeyi hala Türk hükümetinin yaptığını sanıyor. Bunun aksine Türk halkı ise Fetullah Gülen'in Amerika'da yaşamasından dolayı darbenin arkasında ABD'nin olduğunu düşünüyor. İki çok zıt düşüncenin olduğu bu durumda, ülke yetkilileri bir araya gelerek, deliller üzerinde çalışmalı ve sonuca ulaşmalıdır." dedi.

"Türkiye, Kaşıkçı soruşturmasında çok başarılı"

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı konusuna da değinen Bryza, bu olayın Brunson'ın serbest bırakılmasıyla herhangi bir bağının olmadığını ancak bu sürecin Türkiye ile ABD arasındaki iş birliğine katı sağlayabileceğini dile getirdi.

Bryza, "Türkiye şu anda Kaşıkçı konusunda çok başarılı bir soruşturma yürütüyor. Suudi Arabistan'a baskı yapmaya devam ediyor ama aynı zamanda Washington'a Türkiye'nin gerçekten bir hukuk ülkesi olduğu sinyalini yolluyor. Türkiye hukuk devletidir ve bunu da uygulamada göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Ayrıca Bryza, "Türkiye'nin kabul ettiği Suriyeli mültecileri ve onlara yaptığı yardımı Avrupa ve ABD toplamda yapmadı. Türkiye'nin mülteciler için harcadığı para ABD'nin harcadığından çok daha fazla. Türkiye'nin üzerinden bu yük alınmalıdır." diye konuştu.

"Brunson gelişmesi olumlu ama yeterli değil"

SETA'dan Hasan Basri Yalçın ise Brunson'ın serbest kalmasının ilişkiler açısından önemli olduğunu ancak terör örgütü YPG/PKK'ya desteğini kesmediği ve FETÖ'ye yönelik bir adım atmadığı sürece Türk halkının ABD'yi dost olarak görmeyeceğini savundu.

Yalçın şunları kaydetti:

"Türk toplumu, ABD'yi terör örgütlerine verdiği destekten dolayı Türkiye'ye büyük bir güvenlik tehdidi olarak görüyor. Bu sağlıklı bir ilişki için iyi bir şey değil. Brunson'ın serbest bırakılması ikili ilişkiler açısından olumlu bir gelişme olsa da yeterli değil. İlişkilerin bu durumda tamamen düzelmesi mümkün değil. Sorunun ne olduğundan daha çok, sorunun nereden kaynaklandığına odaklanmalıyız."

ABD'nin, önceki Başkan Barack Obama zamanında başlayan ve Donald Trump ile devam eden agresif bir dış politika izlediğini belirten Yalçın, Washington'un NATO ortağı ülkeler yerine terör örgütleriyle iş yapmasının oldukça endişe verici olduğunu sözlerine ekledi.