Korkunç cinayet sonrası kahreden sözler! ‘Bunu nasıl söylerim: Anneni baban öldürdü yavrum'

Caroline Crouch’un kocası Babis Anagnostopoulos tarafından öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Cani eş, bebeğinin yanında uyurken onu boğduğu için 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Babis, suçunu örtbas etmek için aile köpeğini öldürdü ve olaya hırsızlık suçu vermeye çalıştı…

Küçük Lydia, İngiliz dedesi David Crouch'a Yunanca hitap ederek 'Papoo' diye sesleniyor ve ona sarılıyor. David ve karısı Susan'ın tatlı suratlı torunları Lydia'ya olan sevgisi, artık sabahları yataktan kalkabilmek için tek sebepleri oldu. Yaşadıkları acı başka bir acıyla kıyaslanamayacak kadar korkunç.

Çiftin, İngiliz vatandaşı olan 20 yaşındaki kızları Caroline, 34 yaşındaki kocası helikopter pilotu Babis Anagnostopoulos tarafından Atina'nın lüks bir banliyösündeki evlerinde öldürülmesinden bu yana bir yıl geçti.

Anagnostopoulos, mahkeme tarafından küçük kızları Lydia'nın yanında uyurken Caroline’ı boğduğu ve daha sonra, iğrenç suçunu örtmek için ailenin evcil köpeğini öldürdüğü ve olaya hırsızlık süsü verdiği için 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

O GÜNDEN BERİ İLK KEZ KONUŞTU

Daily Mail'e verdiği özel röportajda David Crouch "Güzel kızımı geri getirmeyecek olsa da uzun bir hapis cezasına çarptırılmasından memnunum" diyor.

Caroline’ın ailesi için katilin suçunu Yunanistan’ın en kötü şöhretli olan Korydallos’da geçirecek olması küçük de olsa bir teselli.

Caroline'in öldürüldüğü geçen yılın mayıs ayından bu yana, Lydia, Liverpool doğumlu emekli bir mühendis olan 79 yaşındaki David ve 58 yaşındaki eşi Susan için tek teselli kaynağı küçük torunları oldu. Susan şimdi torununu uzak bir Yunan adasındaki evlerinde yetiştirmeye devam ediyor.

Büyükanne ve büyükbabası, Anagnostopoulos'u Lydia'nın hayatından mümkün olduğunca silmeye niyetli. David, "Yakında Lydia, annesinin gittiği okul olan adadaki anaokuluna başlayacak kadar büyüyecek" diyor.

"SOYADINI DEĞİŞTİRECEĞİM"

"Ancak önce torunumun soyadını Caroline'ınkiyle değiştireceğim, böylece cani Anagnostopoulos'la asla ilişkilendirilmesin. Ayrıca kızını bir daha asla görmeyeceğinden emin olacağım.”

Ancak yine de yaşanan gerçeği yok etmenin bir yolu yok ve dedesi, torununa annesinin ölümüyle ilgili yıkıcı gerçekleri anlatması gereken gün için kendini hazırlıyor.

David Crouch “Bir gün Lydia annesinin nerede olduğunu soracak; bu hayatta en çok korktuğum gün. Bilmesi gerekiyor ve konuyla ilgili alacağımız hiçbir önlem işe yaramayacak. Bir gün gerçeği öğrenecek, bu yüzden onu sevgi dolu büyükanne ve büyükbabasından öğrenmesi, başka bir yerden duyup paramparça olmasından çok daha iyi” diyor.

Öte yandan annesi öldürüldüğünde 11 aylık ve şimdi neredeyse iki yaşında olan Lydia her şeyiyle David'e kaybettiği kızı hatırlatıyor.

HER DAVRANIŞI ANNESİNİ HATIRLATIYOR

“Evde koşarken ona baktığımda neredeyse 20 yıl geriye gitmiş oluyorum. Bu, Caroline'ın bağımsızlığını iddia etmeye başladığı zamanlardı. Alıngan küçük bir kız, ne istediğini her zaman biliyordu, ama hayal edilebilecek en tatlı kişiliğe sahipti.”

Caroline’ın gözleri ona annesinden miras. Lydia’nınkiler de annesi Caroline’ndan ona…

"Oturup Lydia'nın oyun oynamasını her izlediğimde, annesini onun her hareketinde gördükçe içim acıyor. Caroline'ın o yaşta Susan'a ve bana getirdiği neşeyi asla yaşayamayacak olması beni çok üzüyor.”

Susan, kızı Caroline'ın ölümü hakkında hiç konuşmuyor. Kızını kaybettikten sonra çok ağır bir depresyona giren talihsiz kadın artık sadece torunu hakkında konuşuyor.

ANNESİ HÂLÂ KÖTÜ DURUMDA

David Crouch "Susan, Lydia'ya inanılmaz bir özen ve ilgi gösteriyor. Evde yapılması gereken diğer işlerle ilgilenmesi için tam zamanlı bir hizmetçi tutmak zorunda kaldım. Neredeyse 30 yıldır tanıdığım karım Susan'ın sonsuza dek yok olmasından korkuyorum. Caroline hayatındaki en önemli şeydi, onun için bir anda hayatını feda edeceği biriydi” diyerek yaşadıkları büyük acıyı tarif ediyor.

David için ise kızının ölümü yüzünden yaşadığı keder kendini fiziksel bir acı olarak göstermiş:

"Bana musallat olan hastalık kalbimde. Kalbim kızımın kaybı yüzünden kırıldı. Öldürüldüğünü ilk duyduğumda sanki buz gibi bir el göğsüme uzanmış ve kalbimi tutmuştu. O andan itibaren felçli gibi yaşıyorum.”

GİDEREK ANNESİNE BENZİYOR

Kızgın baba, kızının ilişkisinde her şeyin yolunda gitmediğini fark edemediği için kendini suçluyor. Caroline ve Anagnostopoulos, Temmuz 2019'da Portekiz'de bir tatil sırasında sadece iki tanıkla sakin bir plaj töreninde gizlice evlenmişti.

“Ve birlikte oldukları yıllar boyunca, hiçbir zaman yaşadıklarına dair en ufak bir ima olmadı. Günde en az bir kez birbirimize mesaj atardık ve hiçbir şeyden şüphelenmedim” diyen adam için tek teselli torunu Lydia. Ve kaderin bir cilvesi olacak ki küçük kızı büyüdükçe, her geçen gün annesine daha çok benziyor… (Hürriyet)