İspanya'dan Katalonya'nın dış temsilciliklerinin kapatılması talebi

İspanya hükümeti, "faaliyetleriyle ülke çıkarlarına ciddi zarar verdiği" gerekçesiyle Katalonya özerk yönetimine bağlı dış temsilciliklerin kapatılması için yasal girişim başlattı. İspanya'da hükümet adına hukuki işlerle ilgilenen Devlet Avukatlığı kurumu, Katalonya'da Adalet Yüksek Mahkemesine (TSJC) başvurarak Katalonya'nın faal durumda olan Almanya, İngiltere-İrlanda ve İsviçre'deki dış temsilciliklerinin kapatılmasını talep etti.

Dışişleri Bakanlığının girişimiyle yapılan başvuruda, Katalonya özerk yönetim hükümeti başkanlığına bağlı olarak Berlin, Londra ve Cenevre'de bulunan temsilcilik ofislerinin kapatılması istendi.

Başvuruda, Katalonya'nın dış temsilciliklerinin anayasaya aykırı olduğu, İspanya dış politikasına ve ülke çıkarlarına ciddi zarar verdiği vurgulandı.

Katalonya'da yasa dışı olmasına rağmen 1 Ocak 2017'de yapılan bağımsızlık referandumunun ardından dönemin hükümetinin girişimiyle Ekim 2017'de yürürlüğe konulan anayasanın 155. maddesi gereğince Katalonya'nın ABD, Fransa ve İtalya'daki dış temsilcilikleri kapatılmıştı.

Katalonya özerk hükümeti, Haziran 2018'de aldığı kararda, İtalya, ABD, Fransa, İsviçre, Almanya ve İngiltere'de dış temsilcilikleri tekrar açacağını duyurmuş ve eylül ayında İspanya Dışişleri Bakanlığı buna itiraz etmişti.

Katalan yönetimi ayrıca Avusturya, Portekiz, İsveç, Estonya, Hırvatistan, Lübnan, Meksika, Arjantin ve Tunus'ta da dış temsilcilikler açma girişimleri başlatmıştı.

Ayrılıkçı KatalanlarAP önünde gösteri yaptı

Diğer yandan, seslerini Avrupa'da daha fazla duyurmak isteyen ayrılıkçı Katalan gruplar, Avrupa Parlamentosunun (AP) önünde gösteri yaptı.

Katalonya'da bağımsızlık yanlısı girişimlere destek veren sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin çağrısıyla Strazburg'daki AP binası yakınlarında toplanan binlerce Katalan, İspanya devleti ve Avrupa Birliği'nin tutumunu eleştiren, bağımsızlık yanlısı sloganlar attı.

Gösteri için Katalonya'nın farklı kentlerinden 72 otobüs kaldırıldığı, Barselona'dan iki charter uçak seferi organize edildiği, çok sayıda kişinin de özel araçlarıyla Strazburg'a gittiği belirtildi.

Ayrıca 26 Mayıs'taki seçimden sonra ilk genel oturumunu yapan AP'de de Katalan sorunu gündeme getirildi.

İrlanda'nın Sinn Fein partisinden parlamenter Matthew Carthy, genel oturumda söz alarak AP üyesi seçilmelerine rağmen mazbatalarını alamayan ve mahkeme tarafından Avrupa parlamenteri olmalarının önü kesilen üç Katalan siyasetçinin genel kurulda olmamalarından dolayı AP'yi eleştirdi.

Eski Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Carles Puigdemont'un fotoğrafını gösteren Carthy, Katalan siyasetçilerin genel kurulda olmamalarının "demokrasiye bir saldırı" olduğunu savunarak görevinden ayrılmak üzere olan AP Başkanı Antonio Tajani'den bu konuyla ilgili açıklama istedi. Ancak İtalyan AP Başkanı Tajani, açıklama yapmadı.