İngiltere'nin AB'den ayrılması İskoçya'nın bağımsızlığını getirebilir
İskoç Ulusal Partisi'nin başarısı daha fazla yetki devri ve bağımsızlık konularını beraberinde getirecek. Partinin lideri Nicola Sturgeon: "İngiltere'nin AB'den olası ayrılığı, İskoçya'da yeni bir bağımsızlık referandumunu tetikleyebilir."
Birleşik Krallık'ta geçen hafta yapılan genel seçimde büyük başarı elde ederek parlamentoya 56 milletvekiliyle giren İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) yeni dönemde hükümetten daha fazla yetki talep etmesi beklenirken, İskoçya'nın bağımsızlığı konusunun ise "şimdilik" gündemde olmadığı görülüyor.
İskoç bölgesel hükümetinin başbakanı olan SNP'nin kadın lideri Nicola Sturgeon, seçim zaferinin ardından vergilendirme ve sosyal refah konularında İskoçya'ya daha fazla yetki verilmesini talep edeceklerini söyledi. Sturgeon, bu yolla İskoç ekonomisinin büyümesinin sağlanacağını savundu.
İskoçya'nın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı SNP, Birleşik Krallık genelinde Muhafazakar ve İşçi Partisi'nden sonra en fazla üyesi bulunan üçüncü siyasi parti konumunda bulunuyor.
1934 yılında İskoçya'daki Ulusal Partisi ile İskoç Partisi'nin birleşmesiyle kurulan İskoç Ulusal Partisi, 1967 yılından bu yana İngiliz Parlamentosu'nda temsil ediliyor. 1999 yılında kurulan İskoçya özerk parlamentosunda ikinci büyük parti olan SNP, iki dönem muhalefette görev yaptıktan sonra 2007 yılında azınlık hükümeti, 2011 seçimi soncunda da İskoçya'daki ilk çoğunluk hükümetini kurdu.
SNP'nin yükselişi
SNP, 2015 yılı itibariyle İskoçya'da en fazla üyesi bulunan siyasi parti oldu. 115 binden fazla üye kaydı yapan SNP'nin İngiliz parlamentosunda 56, İskoç özerk parlamentosunda 64, Avrupa Parlamentosu'nda ise iki üyesi bulunuyor. İskoç özerk parlamentosu, eğitimden sağlığa, tarımdan sanata kadar birçok alanda kendi politikalarını uygulayabiliyor ancak İngiliz parlamentosunun İskoç milletvekilleri üzerinde vergilendirme, sosyal refah, dış politika, savunma, göç, kamu yardımları, enerji gibi konularda söz hakkı bulunuyor.
SNP'nin 44 yaşındaki lideri Nicola Sturgeon, İngiliz parlamentosuna giren 56 milletvekilini arkasına alarak hafta sonunda yaptığı açıklamada, "İskoçya'nın sesi, İngiliz parlamentosunda öncekinden çok daha güçlü duyulacaktır" dedi.
Önceliklerinin kemer sıkma politikalarına son vermek olacağını dile getiren Sturgeon, "İngiliz parlamentosunun İskoçya konusuna yaklaşımının artık aynı olması mümkün değildir" ifadesini kullandı. İskoçya'nın bundan sonra göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan Sturgeon, "Sesimiz duyulacaktır, çıkarlarımız korunacaktır" diye konuştu.
Referandum yeniden gündeme gelebilir
Birleşik Krallık'ta geçen yıl yapılan İskoçya bağımsızlık referandumunun ardından genel başkanı değişen ayrılıkçı SNP, seçim beyannamesiyle Birleşik Krallık genelindeki tüm seçmenlerin çıkarlarını temsil edeceğini duyurmuştu.
SNP'nin seçim beyannamesinde, İskoçya'nın bağımsızlığıyla ilgili yeni bir referandum olasılığı konusuna değinilmemişti. Sturgeon, "SNP her zaman bağımsızlığı savunacaktır. Ancak bu seçim bununla ilgili değildir. Bu seçim, İskoçya'yı daha güçlü yapmak içindir" demişti.
Ancak Birleşik Krallık gündeminde gelecek yıllarda bağımsızlık konusunda ikinci bir referandum olasılığı bulunuyor. Sturgeon, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden olası ayrılığının, İskoçya'da yeni bir bağımsızlık referandumunu tetikleyebileceğini savunuyor. Seçimi kazanan Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan David Cameron, AB ile ilişkileri önce müzakere etmek, daha sonra ise ülkenin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini 2017 yılı sonuna kadar referanduma sunmak istiyor.
İskoçya'da 18 Eylül'de yapılan bağımsızlık referandumunda seçmenlerin yüzde 55'i bağımsızlığa "hayır" demiş, yüzde 45'i bağımsızlıktan yana oy kullanmıştı. Referandumun ardından bağımsızlık kampanyasını yürüten Alex Salmond'ın lideri olduğu SNP'nin başına Nicola Sturgeon'ın gelmesiyle yaklaşık 5,5 milyon nüfuslu İskoçya'da bağımsızlığa desteğin arttığı basına yansımıştı.
SNP'nin İngiliz parlamentosunda 6 milletvekili bulunuyordu. 7 Mayıs'ta yapılan genel seçimde bu sayı 56'ya yükseldi.
Birleşik Krallık'ta geçen hafta yapılan genel seçimi David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti kazandı. Muhafazakarlar, 331 bölgeden milletvekili çıkararak tek başına iktidar oldu. Seçim sonucu ciddi oy kaybeden İşçi Partisi, Liberal Demokrat Parti ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin liderleri istifa etti.