İngiltere Başbakanı May: Dört gözle bekliyoruz!
Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May, ülkesinin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması (Brexit) için yürütülen müzakerelerde “topun AB’nin bahçesinde” olduğunu söyledi.
May, parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında milletvekillerini Brexit müzakerelerinde mevcut durum hakkında bilgilendirdi.
Brexit’in ardından AB ülkeleri ile "derin ve özel bir ortaklığı" sürdürmek istediklerini belirten May, "Bu ortaklığı başarmak sadece bizim değil AB’nin 27 üyesinin de liderlik ve esneklik sergilemesine bağlı olacak." dedi.
İtalya’nın Floransa kentinde yaptığı konuşmada ülkesinin müzakerelerle ilgili yaklaşımını ortaya koyduğunu anımsatan May, “Bir sonraki aşamayı dört gözle bekliyoruz ancak top onların bahçesinde. Olumlu bir karşılık alacağımız konusunda iyimserim.” diye konuştu.
Sadece Birleşik Krallık için değil AB için de en iyi anlaşmayı sağlamayı amaçladıklarını anlatan May, "İlerleme her zaman pürüzsüz olmayacak ancak müzakerelere yapıcı bir şekilde, dostluk ve iş birliği ruhuyla, gözümüzü geleceğe sabitleyerek yaklaşırsak felaket tellallarını haksız çıkarabileceğimize inanıyorum." görüşünü dile getirdi.
Muhalefetten eleştiri
May’in ardından söz alan ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn ise hükümetin AB referandumunun üzerinden 16 ay geçmesine karşın bu konuda herhangi bir kayda değer ilerleme sağlayamadığını söyledi.
“Floransa konuşması hükümetin Brexit’i nasıl bir karmaşaya dönüştürdüğünü kanıtladı.” ifadesini kullanan Corbyn, Theresa May’in de 1,5 yıla yaklaşan görev süresini heba ettiğini ileri sürdü.
"Bu bir top oyunu değil"
Öte yandan Brexit müzakerelerinin 5. turu bugün Brüksel'de başladı.
Müzakereler, Birleşik Krallık’ın AB bütçesine yönelik mali taahhütleri, vatandaşlık hakları ve İrlanda sınırı konularında tıkanmış durumda.
AB tarafı, İngiltere’nin, üzerinde uzlaşılmış 2020 birlik bütçesine ve üye ülkelerin kalkınma programlarına taahhütlerini tam yerine getirmesini şart koşuyor. Bu miktarın 20-100 milyar avro arasında olduğu belirtiliyor.
Brexit sonrasında İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ın AB ile tek kara bağlantısı olarak kalacak İrlanda-Kuzey İrlanda arasındaki sınır, müzakerelerin tıkandığı bir diğer konuyu oluşturuyor.
Brexit kararı, İngiltere'de yaşayan 3,2 milyon AB vatandaşının yanı sıra AB'de bulunan bir milyon İngiliz vatandaşının hakları konusunda da belirsizlik ortaya çıkarıyor.
AB Komisyonu Başsözcüsü Margaritis Schinas ise bugün Başbakan May’in “top AB’nin bahçesinde” sözleriyle ilgili bir soru üzerine, "Bu bir top oyunu değil. Müzakereler belli bir sıra çerçevesinde yürütülüyor. Boşanma olan birinci bölüm için herhangi bir çözüm bulunamadı. Yani top tamamıyla İngiltere'nin sahasında." ifadelerini kullandı.
Floransa konuşması
İngiltere, geçen yıl haziran ayında yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı. AB de 29 Nisan'da yaptığı özel zirveyle müzakerelerdeki ilkelerini belirlemişti.
May, ilk 3 turunda ilerleme sağlanamayan müzakereleri hareketlendirmek için 22 Eylül’de Floransa’da ülkesinin yeni Brexit yaklaşamını ortaya koyan bir konuşma yapmış ve herhangi bir rakam zikretmeden AB’ye mali taahhütlerini yerine getireceklerini ve müzakerelerin ardından 2 yıllık bir geçiş süreci istediklerini açıklamıştı.
Ülkesindeki AB vatandaşlarının haklarıyla ilgili varılacak anlaşmanın da Birleşik Krallık’ın iç hukuku haline getirilerek garanti altına alınacağını vaat eden May, İrlanda sınırında da herhangi bir fiziksel altyapı kurulmasından kaçınılacağını açıklamıştı.