Brexit mahkemelik
Bir İngiliz hukuk firması, AB referandumundan çıkan ayrılık kararının parlamento onayı olmadan uygulamaya konulamayacağını, bu nedenle hükümetin parlamentodan yetki alması gerektiğini duyurdu
İngiltere’de ‘Mishcon de Reya’ adlı hukuk bürosu, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma sürecinin (Brexit) parlamentonun onayı olmadan başlatılamayacağını savundu. Bir grup iş adamı ve akademisyeni temsil eden hukuk bürosu, Başbakan David Cameron’ın parlamentoda tartışılmadan ve oylanmadan, AB’den ayrılık sürecini düzenleyen Lizbon Anlaşması’nın 50’nci maddesini işleme koymasının yasadışı olacağını ifade etti.
Hukukçular, 23 Haziran’da gerçekleştirilen referandumun ‘tavsiye’ niteliği taşıdığını, Cameron’ın çekilme sürecini başlatmasının bu tavsiye kararına dayanamayacağını, bunun için parlamentodan yetki alması gerektiğinin altını çiziyor. Mishcon de Reya’da çalışan avukatlara göre, bir başbakanın yürütme yetkililerini kullanarak süreci başlatması, İngiltere’nin AB üyesi olduğu 1972 yılında alınan parlamento kararının ihlal edilmesi anlamına gelecek. Hukuk bürosu, parlamentoda onaylanan bir yasanın yalnızca yine parlamentoda alınacak başka bir kararla, anayasaya uygun şekilde değiştirilebileceğini ve başbakana da parlamento onayıyla yasal yetki verilebileceğini söylüyor.
Bu adım, teoride parlamentoda AB’de kalmaktan yana oy kullanan milletvekillerine AB’den ayrılık sürecine engel olma şansı tanıyabilir, ancak referandumda ‘AB’den ayrılma’ kararı çıktığı için anayasal olarak uygulanması zor.
‘İşim bitti’ dedi, gitti
İngiltere’de AB ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen ‘Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin (UKIP) Genel Başkanı Nigel Farage, görevinden istifa ettiğini açıkladı. Farage, düzenlediği basın toplantısında, “Siyasetteki amacım Britanya’yı AB’den dışarı çıkarmaktı. İki hafta önceki referandumda halk bu yönde karar verdi. Üzerime düşeni yaptığımı ve daha fazlasına ulaşamayacağımı düşünüyorum. Ayrıca, UKIP liderliğinden ayrılmam gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Geçen yılki genel seçim sonrası milletvekili seçilemeyen Farage, yine partisinin liderliğinden istifa etmiş ancak daha sonra bu göreve geri dönmüştü. Farage basın toplantısında bu sefer de fikrini değiştirme olasılığıyla ilgili soruya, “Kararımı değiştirmeyeceğim. Bu konuda söz verebilirim” yanıtını verdi.
Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili de olan 52 yaşındaki Farage, Kasım 2010’dan bu yana UKIP’in liderliğini yürütüyordu. Farage 2006-2009 yıllarında da partinin genel başkanlığını yapmıştı.
İngiliz gençlere Berlin’den çağrı
Almanya’nın önde gelen siyasetçileri, İngiltere’nin AB ile bağlarını sürdürebilmek için İngiliz gençlere çifte vatandaşlık teklifinde bulunmayı önerdi. Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, başkent Berlin’de parti yetkilileriyle yaptığı toplantıda, “Almanya’da, Fransa’da ya da İtalya’da yaşayan genç İngilizlere çifte vatandaşlık önerelim, böylece AB vatandaşı olarak kalabilirler” diye konuştu. Alman yetkililer, AB referandumundan ayrılık karaı çıkmasıyla birlikte Almanya’ya vatandaşlık başvurusunda bulunan İngilizlerin sayısında hızlı bir artış olduğunu açıklamıştı.