Bir şehir katliama hazırlanıyor
İdlib halkı yaklaşan operasyona karşı kendilerince hazırlanmaya başladı. Kimyasal saldırıdan endişelenen İdlibliler, ev yapımı gaz maskesi hazırlıyor, sığınaklara da yiyecek depoluyor
Hatay’ın karşısında bulunan ve rejimin ele geçirdiği yerlerde yaşayan muhalif ve sivillerin de yerleşmesiyle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib, Esad yönetiminin yeni hedefi oldu. Rus savaş uçaklarının çoğunluğu Csir Eş-Şuğur ilçesi olmak üzere çeşitli hedeflere düzenlediği hava bombardımanının ardından rejim güçleri de havadan ve karadan saldırılara başladı. Bombardıman ve top atışlarının ardından muhaliflerin son kalesi olarak bilinen Heyeti Tahriri Şam (HTŞ) denetimindeki İdlib’de yaşayan milyonlarca insanı katliam korkusu sardı.
‘2 aydır toprak kazıyoruz’
Olası operasyona karşı imkanlarının el verdiği ölçüde hazırlık yapan İdlibliler, mağaralardan bozma sığınaklara yiyecek ve içecek depolamaya başladı. Halk, kimyasal katliam endişesiyle de ev yapımı gaz maskeleri hazırlıyor. Reuters’a konuşan Ma’arat el-Numan kasabasında yaşayan 50 yaşındaki eski inşaat işçisi Cafer Ebu Ahmed, “İki aydır karım ve çocuklarımla birlikte hiç durmadan toprağı kazıyoruz. Bu mağara artık bizim korunağımız” diyor.
Rejim:2011 yılında başlayan iç savaşta 2015’e gelindiğinde Esad rejimi Suriye’nin beşte birinden azını kontrol edebiliyordu. Rusya’nın savaşa girmesinden sonra Şam yönetimi geniş bölgeleri yeniden ele geçirdi, Esad güçlerinin hâkimiyeti ülke yüzölçümünün yarısına kadar yayıldı. Şam yönetimi Suriye’nin nüfusça kalabalık bölgeleriyle büyük kentlerini, Akdeniz kıyı şeridini, Lübnan ve Ürdün sınırlarının büyük bölümü ile ülkenin orta kesimlerini ve önemli doğalgaz rezervlerini kontrol altına aldı. Ülkenin Esad rejimi kontrolü dışındaki bölgelerinde ise silahlı muhalif gruplar, faaliyet gösteriyor.
Muhalif gruplar:Yabancı bir ülkenin doğrudan askeri varlığıyla desteklenmeyen muhalif gruplar, sadece İdlib vilayetinin büyük bölümü ile Lazkiye, Hama ve Halep vilayetlerindeki küçük bölgelerle sınırlı. Bu bölgenin en güçlü muhalif grubunu, El Kaide’nin eski Suriye kolu Nusra’nın başını çektiği Heyet Tahrir Şam örgütü oluşturuyor.
Türkiye destekli muhalifler: Türkiye 2016 ve 2018 yıllarında Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarıyla muhalif gruplara destek amacıyla iki kez Suriye’de operasyon yaptı ve batıda Afrin’den doğuda Fırat Nehri’ne kadar uzanan bir güvenlik kuşağı oluşturdu.
ABD destekli YPG:PKK’nın Suriye uzantısı terör örgütü YPG, hükümet kuvvetlerinin batıdaki asilerle savaşmak üzere 2012 yılında bölgeden çekilmesinden sonra ülkenin kuzeydoğusundaki geniş bir alanı kontrol altına aldı. ABD’nin desteğindeki YPG, 2014 yılında DEAŞ ile mücadele amacıyla diğer silahlı gruplarla birleşti. ABD ve müttefiklerinin yardım ettiği Kürt ve Arap milisleri Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında toplandı. SDG Suriye topraklarının Fırat’ın doğusunda kalan yaklaşık dörtte birini kontrol ediyor. DEAŞ’ın eski merkezi Rakka ile ülkenin en zengin petrol yatakları da bu bölgede. SDG 2016 yılında Fırat’ın batısındaki Münbiç’e de girdi. Ancak Münbiç’te şu an Türkiye ile ABD askerleri devriye geziyor.
DEAŞ:Suriye’nin doğusunu neredeyse tamamen ele geçiren DEAŞ, 2016 ve 2017 yıllarında hükümet kuvvetleri ve ABD desteğindeki SDG tarafından, işgal ettiği topraklardan sürüldü. DEAŞ’ın elinde sadece Fırat’ın Irak sınırı yakınlarındaki dar bir alanla Suriye çöllerindeki bir iki küçük bölge kaldı.
Rusya yine bombaladı