ABD'nin Ukrayna'daki Büyükelçiliği, Rusya'nın Zaporijya Nükleer Santral saldırısını kınadı

Ukrayna'daki Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nukleer Santrali'nin, Rus askerlerinin Cuma günü saldırısına uğramasının ardından ABD'nin Ukrayna'daki Büyükelçiliği'nden Rusya'nın saldırısına kınama geldi. ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, Rusya'nın Zaporijya Nükleer Santrali’ne yaptığı saldırı bir savaş suçu olarak değerlendirilerek, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Avrupa'nın en büyük nükleer santralini bombalaması, terör saltanatını bir adım öteye taşıyor" ifadelerine yer verildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky saldırıyı, "nükleer terörizm" olarak nitelendirmişti

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky ise Rusya'nın eylemini, "nükleer terörizm" olarak nitelendirmiş ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) Ukrayna'nın tehlike altındaki nükleer tesislerini korumak için harekete geçmesi çağrısında bulunmuştu. Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal ise Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve Avrupa Birliği'ne (AB) Ukrayna'nın 5 nükleer santralinin tümüne müfettiş göndermeleri için çağrıda bulunmuştu.

Ukrayna insani koridorlar oluşturulması çağrısında bulundu
Ukrayna Güvenlik Konseyi, Rusya'ya çocukların, kadınların ve yaşlıların çatışmalardan kaçmalarını sağlamak için insani koridorlar oluşturma çağrısında bulundu. Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Oleksiy Danilov, Cuma günkü açıklamasında, savaşta 840'tan fazla çocuğun yaralandığını belirtti.

Bir gün öncesinde ise Ukrayna hükümeti, hayatını kaybeden çocuk sayısının 28'e yükseldiğini duyurmuştu. Ukraynalı yetkililer, ablukaya alınan kentteki durumu "felakete yakın" olarak nitelendirerek, koridorların düzenlenmesi için Kızıl Haç'tan yardım istemişti.

Öte yandan Rus birlikleri, cuma günü nükleer santral bölgesine saldırı düzenleyerek ele geçirmişti. Saldırının ardından ise santralde çıkan yangın, kısa bir süre sonra dünya genelinde nükleer felaket senaryolarını düşündürmüştü, fakat yangın söndürme çalışmalarının başarılı olduğu belirtilerek ve herhangi bir radyasyon tehdidinin olmadığının düşünüldüğü ifade edilmişti.