ABD'li Ermeniler Türkiye'ye dava açtı
İki Ermeni asıllı ABD vatandaşı, Türkiye'den ‘milyarlarca dolarlık’ tazminat talep etti
Türkiye aleyhine Los Angeles’ta dava açan iki Ermeni asıllı ABD vatandaşı, Ermenilerin 1915’deki olaylarda kaybettikleri taşınır ve taşınmaz mallar ile banka hesapları için ‘milyarlarca dolarlık’ tazminat talep etti. Dava, Türkiye’ye doğrudan açılan ilk dava olma özelliğini taşıyor.
ABD’de Ermeniler, 1915 olaylarında mülklerine el konulduğu iddia edilenlerin varislerine tazminat talebiyle Türkiye devleti, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası’na karşı dava açtı. Dava, ABD’de Ermeniler’in en yoğun yaşadığı bölgelerden biri olan Los Angeles’ta, Garbis Davouyan ve Hrayr Turabian adlı iki Amerikalı Ermeni hukukçu adına açıldı. Uluslararası hukuk ve insan hakları ihlali, haksız kazanç iddialarında bulunulan davada, Ermeniler’den alındığı öne sürülen toprak, bina, işyeri, banka mevduatı, mülk ve değeri “paha biçilemez” olarak nitelendirilen, şu sırada Türkiye’deki bazı müzelerde bulunan bazı dini ve tarihi eserler için tazminat talep ediliyor. Amerikan haber ajansı AP’ye konuşan avukat Mark Geragos, 1915 olaylarına ilişkin bir davada ilk kez Türkiye’nin doğrudan sanık olarak geçtiğini ve davada yer alan tüm avukatların, 1915 olaylarında hayatını kaybeden ya da bu olaylardan kaçanların yakınları olduğunu belirterek “Bu bizim için davaya ayrı bir acı anlam katıyor” dedi. Avukat Brian Kabateck de, davayı açanların, “kolektif dava” statüsü istediklerini belirterek, bu yüzden davanın 3 yıl sürebileceğini söyledi. Açılan davada, 1915 yılı olaylarında bir milyondan fazla Ermeni’nin göçe zorlandığı ve katledildiği iddia ediliyor. Davada ayrıca, Türk devletinin, “mülk sahiplerine yeniden iade edilene kadar, ’ele geçirilen’ varlıklara ait mülklerin idaresi ile kira ve satış hasılatlarının toplanması ve gelirlerin emanet hesaplarına yatırılmasını kabul ettiği ancak buna karşın sözkonusu mülklere ve bunlardan sağlanan gelire el koyduğu” öne sürülüyor.
Sigorta 40 milyon dolar ödemi
Davacıların avukatlarının, “mülklerin ve elde edilen kazancın kayıtlarının halen durduğuna inandıkları ve bu hesaplarda bulunduğunu öne sürdükleri milyarlarca dolarlık para talep ettikleri” belirtiliyor. ABD’nin California eyaleti meclisinde 2000 yılında kabul edilen, 1915 yılı olaylarının “soykırım” olarak tanımlandığı bir yasada, olaylarda hayatını kaybeden Ermenilerin varislerinin hayat sigortası şirketlerine dava açarak ödeme yapılmasını talep etmelerine imkan verilmişti. Ancak geçen yıl California’daki Federal Temyiz Mahkemesi, söz konusu yasayı 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemeyen Amerikan yönetiminin dış politikasıyla çelişki yarattığı sonucuna varmış ve iptal kararı vermişti. Yine de Ermeniler, Fransız sigorta şirketi AXA ile New York Life Insurance adlı sigorta şirketinden kendilerine yaklaşık 40 milyon dolarlık ödeme yapılmasını başardı.
‘Mallarını verdik, karar bizi bağlamaz’
Türk uzmanlar, ABD’deki mahkemenin Garbis Davouyan ve Hrayr Turabyan’ın davasını kabul etmeyeceğini ve verilecek her türlü kararın Türkiye’yi bağlamadığını belirtirken, “Kaybettikleri malların ya emsali, ya kendileri ya da satışının parası Ermenilere verildi” diyor.
‘Mallarının ya kendisi ya da emsali ödendi’
Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç (Maltepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı, Ermeni Olayları Uzmanı): “1915 Ermeni Tehciri geçici olarak düzenlenmiş bir kanuna dayanıyordu ve dönemin İçişleri Bakanı Talat Paşa’nın tüm vilayetlere çektiği telgraflardan olayı anlayabiliriz. Göç ettirilen Ermeniler nereden göçtülerse o yerlerde mal müdürlükleri tarafından tüm taşınır ve taşınmaz değerleri bulundukları vilayetlerin mal müdürlükleri tarafından kayıt altına alınmıştı. Göç ettirilen Ermenilere gittikleri yerlerde aynı olanaklar sağlandı. Paraları ise gittikleri yerlerde verildi. Değerli sanat eserleri ise açık artırmada satıldı. Ermenilerin arkalarında bıraktıkları tüm mallar bir yıl içinde kesin olarak tekrar belirlenip iadesi ya da emsali verildi ve giden Ermenilerin istediği herhangi bir Osmanlı toprağında temini kanunla sağlandı. 1919 Ocak ayından itibaren ise çıkarılan yasa ile giden Ermenilere 2 yıl içinde geri dönüş sağlandı. Malların iadesi ya da emsalinin verilmesi ise işgal altında olduğumuz için İngiliz memurların denetiminde 1918-1923 yılları arasında yapıldı ve Ermenilerden malların dağıtımına ilişkin bir şikayet gelmedi. Osmanlı Mal Müdürlükleri olmadığı için mallarının devredildiği iddiasıyla Merkez Bankası ve Ziraat Bankası’nı suçluyorlar. İddiaların asılsızlığı için bizim ve İngiliz arşivlerine bakılması yeterli.”
Türkiye’yi bağlamaz
Prof. Dr. Yaşar Gürbüz (Yeditepe Üniv. Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı): “Dava Amerika’daki yerel mahkemede görüleceği için yerel mahkemenin kendisini bu konuda yetkili görüp görmeyeceği ya da kabul edip etmeyeceği belli değil. Yine aynı sebepten, yani Türkiye’yi bağlamayan bir yerel mahkemede dava açılması talebi olduğundan ve uluslararası örneğin Adalet Divanı gibi bir mahkemede açılmadığı için Türkiye’de de emsal oluşturmaz. Türkiye’de hiçbir Ermeni vatandaşımızın da davayı kendisine emsal alarak aynı taleple Türkiye’de dava açacağını zannetmiyorum. ABD’deki dava tamamen Amerikan kamuoyunu etkilemek, Türkiye aleyhine bir propaganda malzemesi olarak kullanılmak üzere açılmıştır.”