ABD ve İngiltere'nin Afrika'da casusluk yaptığı iddiaları
Uzmanlar, Afrika'da casusluk faaliyetleri yürüttükleri iddia edilen ABD ve İngiltere'nin kıtadaki imajının zedelenebileceğini belirtti.
Fransız Le Monde gazetesi geçen hafta, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanı Edward Snowden'in kaçırdığı, tüm dünyada dinleme ve izleme çalışmalarının ortaya koyulduğu yeni belgeler yayınlamıştı.
Haberdeki söz konusu belgelerde, NSA ve İngiliz hükümetine bağlı İletişim ve Dijital İstihbarat Kurumunun (GCHQ) bazı faaliyetlerini ortaklaşa veya benzer metodlar uygulayarak gerçekleştirdiği ve 2009-2010'da yaklaşık 20 Afrika ülkesinde üst düzey yetkilileri dinledikleri ileri sürülüyordu.
"Afrika, Çin ve Rusya'ya doğru yön alabilir"
Paris'teki Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsünden (IRIS) öğretim görevlisi ve Kamerunlu Araştırmacı Samuel Nguembock, AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmesinde, bu iddiaların ABD ve İngiltere'nin kıtadaki imajını olumsuz etkileyebileceğine dikkati çekti.
Nguembock, özür dilense bile taraflar arasında yıkılan güvenin yeniden sağlanmasının kolay olmayacağını belirterek "ABD ve İngiltere'ye olan güvenini yitiren Afrika ülkeleri, Çin ve Rusya gibi diğer önemli güçlere doğru yönelebilir. Hatta istihbarat konusunda daha büyük bir destek almak için İsrail'le de iş birliği içine girebilir." ifadelerini kullandı.
Bu belgelerin kendisini şaşırtmadığını dile getiren Nguembock, büyük güçlerin dünyayı, doğal zenginlikleri kontrol etmek ve rakiplerinin yolunu kesmek amacıyla istihbarat güçlerini kullandıklarını kaydetti.
Çad'da Emi Koussi Üniversitesinden Uluslararası Hukuk ve Siyaset Bilimi Profesörü Tchang Mbairo, Afrika ülkeleri ile ABD ve İngiltere arasında daha önce rastlanmayan casusluk olayının Afrika kurumlarında güvenlik zafiyeti yaşandığını ortaya koyduğunu söyledi.
"Çin'in kıtadaki yatırımları, Batılı güçleri casusluk yapmaya teşvik etti"
Çadlı araştırmacı Mustafa Hassan da Batılı ülkelerin tek amacının Afrika'daki yeraltı zenginliklerini ve finansal akışları kontrol etmek olduğuna dikkati çekti.
Hassan, "Çin'in kıtada özellikle maden sektöründe yatırımlarını arttırması Batılı güçleri casusluk yapmaya teşvik etti." ifadelerini kullanarak, Batılıların bölgedeki maden ve petrol yataklarının rakip güçlerce (Çin-Rusya) işletilmesini istemediklerini ileri sürdü.
Öte yandan Afrikalı yetkililerin sessiz kaldığı iddialara yönelik Le Monde'un ulaştığı NSA ve GHCQ yetkililerinin, "Tüm faaliyetlerin yasal sınırlar içerisinde olduğu açıklamasını yaptıkları." aktarıldı.
Yasa dışı dinlemelerin yapıldığı Afrika ülkeleri arasında çok sayıda Frankofon (Fransızca konuşan) ülkenin bulunduğu ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin (DKC) de bunlardan biri olduğu, İngiliz istihbaratçıların DKC Devlet Başkanı Joseph Kabila ve danışmanlarının ses kayıtlarını dakika dakika dinlediği ileri sürülmüştü.