27 katlı koca bina kibrit gibi alev aldı!
Londra’nın Kensington bölgesinde 27 katlı bir bina küle döndü. Gece yarısı ikinci katta başlayan yangının geçen yıl yapılan yanıcı mantolama malzemesi nedeniyle bir anda tüm binayı sardı. Yaklaşık 10 saat süren yangında onlarca kişi öldü
70 kişi yaralandı...
Londra’nın batısında 120 dairede 600 kişinin yaşadığı Grenfell Tower adlı bina, belediyelerin dar gelirli kişilere uygun fiyatlardan kiraladıkları konutlardandı.
Buzdolabından çıktı
Geçen yıl ısı yalıtımını sağlamak amacıyla 10 milyon sterlin masraf edilerek mantolama yapılmıştı.
Ancak ikinci katta bir buzdolabından kaynaklandığı sanılan elektrik kontağından çıkan yangın, mantolamaya ulaştığında yanıcı yalıtım malzemesi adeta kibrit gibi alev aldı ve yangın bir anda tüm binayı sardı. Binada oturanlara göre 27 katlı apartmanda merkezi bir yangın alarmı yoktu ve bu tür yüksek binalarda zorunlu olan yangın söndürücü fıskiyeler de ya yoktu ya da yangın sırasında çalışmadı. Bina sakinleri olası bir yangın durumunda daha önce kendilerine evlerinden dışarı çıkmamaları konusunda uyarı yapıldığını söyledi.
Bina yana yattı
Gece 00.54’te çıktığı sanılan yangın içerideki yüzlerce kişiyi uykularında yakaladı. Komşular birbirlerinin kapılarına vurarak uyandırıp dışarı çıkarmaya çalıştı. Londra itfaiyesi tüm imkanlarıyla olay yerine ulaştığında alevler binanın tamamını sarmıştı. Yangın ancak 10 saat sonra kısmen söndürülebildi. Fakat dumanlar saatlerce binadan yükselmeye devam etti. Yetkililer kesin ölü sayısı vermemekle birlikte onlarca kişinin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda kişinin de binada mahsur halde olduğunu söyledi.
Yangın merdiveninde bile yangın vardı
BBC’ye konuşan görgü tanıkları, binanın içinde yardım isteyen insanlar gördüklerini, bazılarının ailelerini arayarak yangın merdivenlerinde de yangın olması nedeniyle binadan çıkamadıklarını söylediğini anlattı. Binada yakınları olan insanlardan bazıları, ulaşamadıkları yakınlarını bulmak için sosyal medya ve geleneksel medya üzerinden çağrılarını sürdürdü.
1666’da tüm şehir yanmıştı
BÜYÜK Londra Yangını olarak anılan yangın, 2 Eylül 1666 Pazar günü şehrin orta kesimlerinde başlayarak 5 Eylül Çarşamba gününe kadar sürmüştü. Yangın, Romalılar döneminden kalma kent duvarlarının içinde kalan Orta Çağ Londrası’nı tahrip etti. 13.200 ev, 87 kilise ve birçok resmî kurum binası kül oldu. Kentin 80.000 sakininin yaklaşık olarak 70.000’inin bu yangında evlerini kaybettiği tahmin ediliyor. Yangında yaşamını yitirenlerin sayısına ilişkin ise kesin bir bilgi bulunmuyor.
YANAN BİNADA TÜRKLER DE YAŞIYOR
Zengin mahallenin yoksulları oturuyordu
Londra’nın Kuzey Kensington bölgesi aslında gelir düzeyi yüksek İngilizlerin oturduğu bir semt. Ancak 27 katlı Grenfell Tower adlı bina, belediyenin dar gelirli kişilere uygun fiyatla kiraladıkları konutlardan biri. Bu nedenle de binada çoğunluğu göçmen ve etnik azınlık olan yoksullar oturuyordu.
9’uncu kattan çarşafla inmeye çalıştılar
Bazı bina sakinlerinin kendilerini camdan attığı, bazılarının ise yatak çarşaflarından ip yaparak bununla kendilerini aşağı sarkıtmaya çalıştıkları belirtildi. Yan binalarda yaşayanların ifadelerine göre 9’uncu kattan bile çarşaflarını sarkıtarak aşağı inmeye çalışanlar oldu.
21. kattan 6 çocukla çıktı indiğinde 4 çocuğu vardı
Bölgede yaşayan görgü tanıkları, binada sıkışanların yardım çığlıklarını duyduklarını, bazılarının yüksek katlardan atladıklarını gördüklerini söyledi. Bazı tanıklar, içeridekilerin camlardan kurtarılmaları için çocuklarını sarkıttıklarını gördü. BBC’ye konuşan görgü tanığı Tim Downie, binanın temeline kadar “yanıp kül olduğunu” anlattı. Bir başka görgü tanığı, insanların kendilerini fark ettirebilmek için camlara çıkarak, cep telefonları ve fenerleriyle ışık tuttuklarını söyledi. Downie, “Bütün bina parçalanarak dökülüyor. Buram buram siyah dumanlar geliyor” dedi. Bir annenin 21’inci kattan 6 çocuğunu alarak hızla merdivenlerden zemin kata indiği, ancak buraya geldiğinde arkasında sadece 4 çocuğunun kaldığını gördüğü belirtildi.
Bebeğini camdan attı
Bir diğer görgü tanığı Samira Lamrani, London Evening Standard gazetesine verdiği bilgide pencereden aşağı atılan bir çocuğun yere düşmeden yakalandığını aktardı. Lamrani, “Bir kadın hafif aralık pencereden bebeğini aşağıya attı ve bir kişi koşarak bebeği yakaladı” dedi. Tamara isimli bir bölge sakini ise, binada yaşayanların pencerelere yığıldığını ve çocuklarını aşağı atarken “Sadece çocuklarımı kurtarın! Sadece çocuklarımı kurtarın!” diye çığlık attıklarını söyledi.
Sıkışıp kaldım
Binada oturanlardan biri, Twitter hesabından “Sıkışıp kaldım. Evimden ayrılamıyorum çünkü dumandan öleceğim” diye yazdı. Bir diğer görgü tanığı Muna Ali, alevlerin yarım saat içinde binanın her tarafına yayıldığını söyledi. Ali, “Alevler 11 Eylül saldırılarını hatırlattı” dedi.
‘Korku filmini yaşadık’
Apartman sakinlerinden Mickey, yaşadıklarını ‘korku filmi’ olarak tanımlayarak anlattı: “Bir duman kokusu alıp uyandım. Kızımı kontrol ettim. Her şey normal görünüyordu. Mutfağa gittim. Bir sigara yaktım. Dışarıdan çığlıklar geliyordu. Pencereyi açtım ve her yerden dumanlar yükselmeye başladı. Hemen kız arkadaşımı ve kızımı alıp dışarı fırladım. Yaşadıklarımız korku filminden farksızdı. Her şey bir anda oldu.”
Hortumlar yetişmedi
İtfaiye hortumları binanın ancak 10’uncu katına kadar su püskürtebildi
200 itfaiyeci 40 araçla yangına müdahale etti. Ancak eldeki imkanlar sadece 10’uncu katına kadar su püskürtülmesine el veriyordu. Bu nedenle yüksek katlardaki insanların çoğuna saatlerce ulaşılamadı.
11 Eylül gibi!
İtfaiyeciler yangını kontrol altına alıp da üst katlara doğru çıkmaya başladıklarında ise bu kez binanın yangın nedeniyle aynı 11 Eylül saldırıları sırasında olduğu gibi çökme tehlikesi olduğu açıklandı. Hemen inşaat mühendisleri bölgeye çağrıldı ve inceleme yapmaları istendi. Binanın sağa doğru yattı tespit edildi. Buna rağmen cesur itfaiyeciler içeri girip hâlâ hayatta kalmış olabilecek kişileri çıkarmaya çalıştı.
Meslek hayatımda böylesini görmedim
Londra İtfaiyesi Müdürü Dany Cotton yaptığı açıklamada, “29 yıllık meslek hayatımda böylesine bir yangın görmedim. Bina ikinci katından yukarıya doğru yanıyor. Şu an yangına 40 itfaiye aracı ve 200’ün üzerinde itfaiyeciyle müdahale ediliyor. Üzülerek belirtmeliyim ki yangında hayatını kaybedenler var. Binanın büyüklüğü ve yapısı nedeniyle can kaybı sayısı henüz kesin değil” dedi.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Türkiye’de de aynı sorun var
İTÜ Makine Fakültesi, İmalat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve Yangın Güvenliği Araştırma Projesi yürüten Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç: Dış cephede meydana gelen bir yangında itfaiyelerde yeterli donanıma sahip değil. İtfaiyelerin 50 metrelik merdivenleri vardır ancak en fazla 21 metreye kadar çıkabilirler ve 10. kattan sonrası müdahalede bulunamazlar. Bugün Londra’da yaşanan faciadan Türkiye’deki yapılar konusunda da önlemler almamız gerektiğini görmeliyiz. Bu çok ciddi bir konu. Burada da bir felaket yaşanmadan yönetmeliğe uygun çalışmalar yapılmalı.
Polat doğru örnek
Türkiye’de 2012 yılında Polat Tower binasında Londra’daki yangına benzer bir tehlike atlatmıştık. Orada kullanılan malzemelerin doğru olması bir felaketi önlemişti. Ama bunun dışında sonu kötü biten pek çok yangın faciası da yaşadık. Türkiye’de dış cephede kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olmasıyla ilgili yükseklik önceden 21,5 metreyken bu son zamanlarda 28,5 metreye çıkarıldı. Bu yanlış bir karardı. İkinci büyük sorun ise kontrol ve denetim mekanizması. Kimin ne yaptığı hangi malzemeyi kullandığı belli değil. Türkiye’de 7 katın üstündeki binaların yüzde 80’i yangına arşı yönetmeliğe uygun önlemler almıyor.