Vatikan’da bir George Clooney

Gözlüklerinin nerede olduğundan kahvaltıda ne yiyeceğine, hangi belgeleri imzalayacağından kimlerle görüşeceğine kadar Papa’nın tüm sorumluluğu onun üzerinde...

Kardinal Joseph Ratzinger, 2005 yılında Papa seçildiği zaman Almanlar 500 yıl sonra ilk kez Vatikan’a kendi içlerinden birini göndermenin coşkusunu yaşamıştı. Ancak zamanla 82 yaşındaki Benedict’in büyüsü yerini bir başka Alman’a, Papa’nın yıllardan beri yanından hiç ayırmadığı özel asistanı Georg Ganswein’a bıraktı. 53 yaşındaki Ganswein, yıllardan beri Vatikan’da elle tutulur magazin haberi arayan İtalyan medyası tarafından adeta çölde vaha gibi oldu. Papa’nın gittiği tüm gezilerde, Papamobil ile dolaşmaya her çıktığında 1 milyar Katolik’in liderine sadece bir adım kadar yakın duran bu yakışıklı adam hemen objektiflerin iki numaralı hedefi oldu. Ülkenin en önemli gazeteleri bu gizemli Alman’ın kim olduğunu anlamak için acar muhabirlerini Vatikan’a gönderdi. Magazin dergileri de boş durmadı. Vanity Fair, Ganswein’ı George Clooney’e benzeten uzun bir foto-haber yayınladı. İtalya’nın çapkın Başbakanı Silvio Berlusconi’nin televizyonların en güzel bayanlarını kucağına oturttuğu “Berlusconi’nin Haremi” kapağını patlatan Chi dergisi de “Hugh Grant kadar büyüleyici” dediği Ganswein’ın peşine düştü.


Cumhurbaşkanı eşi de ona hayran

Paparazziler Bavyeralı olduğu öğrenilen bu orta yaşlı yakışıklıyı her yerde takip etmeye başladı. Ve Ganswein’ın hiç de öyle sanıldığı gibi tüm gün kutsal kitaplara gömülüp “sıkıcı” bir hayat yaşamadığı ortaya çıktı. Hatta Da Vinci Şifresi’nden hepinizin hatırlayacağı ultra-muhafazakâr Katolik oluşumu Opus Dei’nin Holy Cross Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan bu adamın kayak ve tenis tutkunu bir sportif olduğu görüldü. Bu da yetmedi, pilot lisansına sahip olduğu açıklandı. Bomba artık patlamıştı. Ganswein’ın tenis oynarken çekilmiş şortlu fotoğrafları tüm magazin basınında ve kadın dergilerinde yayınlanmaya başladı. İtalya Cumhurbaşkanı Napolitano’nun eşi Franca bile bu çılgınlığa kayıtsız kalamadı. “Don Giorgio, çok genç, çok yakışıklı, harika İtalyanca konuşan biri!” dedi. Ve tabii bundan sonra İtalyan din profesörü, Don Juan gibi seri kadın avcısı olmasa da Don Giorgio olarak anılmaya başlandı.
İtalyan basınında kendi vatandaşlarıyla ilgili çıkan bu haberlere Almanlar da kayıtsız kalamadı. ARD televizyonu, Ganswein ile ilgili özel bir program hazırladı. Programa çağrılan Alman bayanlara Vatikan’ın yükselen yıldızıyla ilgili görüşleri soruldu. Tümünün ortak görüşü, “Kadınların yanına bile yaklaşmaması ne kadar büyük şanssızlık” şeklindeydi. Haklılardı...
Vatikan kaynakları Ganswein’ı dünyada tanınabilecek en muhafazakâr Katoliklerinden biri olarak tanımlıyor. Ancak Papa’nın biyografisini yazan Karl Lehmann’a göre Ganswein, Vatikan içindeki çok küçük ama çok güçlü bir grubun üyesi. Zaten Papa’yı da bu grubun yönlendirdiği ileri sürülüyor. O nedenle bu yakışıklı din adamının Papa üzerindeki etkisinin büyük olduğu ve oldukça “tehlikeli” bir isim olduğu belirtiliyor.


Versace ondan esinlendi

Don Giorgio; prezervatif kullanımı, eşcinsel ilişkiler ve evlilik öncesi seks konusunda Vatikan’da en katı tutuma sahip insanlardan biri. Hayatında yakın olduğu tek insan ise Papa’nın ta kendisi. İkili her gün sabah 7.00-8.00 dolaylarında başbaşa ya da üst düzey kardinallerin katılımıyla kahvaltı ediyor. Ardından Vatikan’ın bahçesinde 1 saatlik yürüyüşe çıkıyorlar ve günlük meseleleri tartışıyorlar. Hemen sonrasında Ganswein, Papa’nın imzalaması gereken belgeleri hazırlayıp Benedict’in yanına götürüyor. Papa da, gözünü bile kırpmadan en güvendiği adamının getirdiği tüm belgelere okumadan imza koyuyor. Papa’nın Almanca el yazısını okuyabilen tek kişi olan Ganswein, 16’ncı Benedict’in yapacağı konuşmaları herkesten önce gören ve gerekli düzeltmeler konusunda Papa’ya görüş bildiren de tek insan. Hatta gözlüklerinin nerede durduğunu, o gün hangi kıyafeti giymesi gerektiğini bile Papa’nın sorduğu en güvenilir isim o. Papa’nın zaman zaman yaşadığı moda kazalarından da dolayısıyla o sorumlu tutuluyor. Oysa ki dünya modasının en önemli isimlerinden biri olan Donatella Versace İlkbahar 2007 koleksiyonunu hazırlarken ondan esinlendiğini söylemiş ve “Etik ve stil sahibi bir erkek düşündüm. Ondan daha elegan birini bulamazdım” ifadesini kullanmıştı.
Peki bu yakışıklının hayatında hiç mi kadın yok? Var hem de 4 tane: Carmela, Loredena, Emanuela ve Cristina... Ancak bu isimler de Papa’nın özel hizmetkarları olmalarının yanısıra kendilerini tamamen Tanrı’ya adamış ve gözleri Genswein’ı görmeyen rahibeler.


12 yıldır Papa’nın yanı başında

1956’da Bavyera’da doğdu. 1984 yılında rahipliği onaylandı. Munich Üniversitesi’nde Kilise Hukuku alanında doktorasını tamamladı. 1995 yılında Roma’ya gelmesinin ardından Vatikan’daki yükselişi başladı. 1996 yılında Kardinal Joseph Ratzinger, bu parlak din bilimcinin ekibine katılmasını istedi. Ve bir daha da yanından hiç ayırmadı.