Tıklandıkça özgürleşen dizi: ULAN İSTANBUL
.
Bu hafta Ulan İstanbul dizisinin setine girdim. Yapımcısından senaristine, oyunculardan yönetmenine herkese internete geçişin onları nasıl etkilediğini sordum.
OYA DOĞAN’IN SET İZLENİMLERİ
Ulan İstanbul’un internet dizisi olacağını ilk duyduğum dakikadan beri heyecanlıyım. Çünkü sektöre yepyeni bir mecra açıyor. Düşünsenize, Ulan İstanbul tuttuğunda başka işler arkasından gelecek. Yani dizileri özgür içerikle, 45 dakika izlemek isteyenler için biçilmiş kaftan olacak. Türk dizilerini beğenmeyip yabancı dizileri izlediğini söyleyen kitle hiç az değil bu ülkede. Belki onlar da böylece Türk dizilerini izleyecekler. Çünkü ben bu ülkede yaratıcı senaristlerin olduğuna şahidim. Ama ortada herkese açık bir televizyon, başında RTÜK, süre 140 dakika olduğu sürece ekranda öyle diziler göremeyeceğiz. Ulan İstanbul’un internette iki bölümü yayınlandı. İkisini de sponsor üstlendiği için ücretsiz izledik. Ben internet içeriğini çok sevdiğimi baştan söylemeliyim. Gerçekten nasıl bittiğini anlamadım. 45 dakika, esprilerin kısıtlanmak zorunda kalmadığı iki bölümü de kahkahalarla izledim. Senarist Uğraş Güneş’in kalemine sağlık! Ekranda izlerken Ulan İstanbul artık bitiyor diye düşünmeye başlamıştım. Ama bitti dediğimiz yerden yeni bir hikâye açıp bu defa daha komik bir dizi çıkarmış. Ama işin en önemli tarafı rahatlamış. Bu özgürleşme fikri kalemini tadından yenmez bir hale getirmiş. Aynı şey oyuncular için de geçerli. Özgürlük hepsine çok iyi gelmiş.
Set arasında dans ediyorlar
Dizide Maşuka, Şakşuka Kuaför’de yengesi Şehriban ve mahallenin kadınlarına kadınlık eğitimleri veriyor. Ben de yanlarına gitmişken onlara ev kadınlığı dansı yaptırmayı ihmal etmedim. Şehriban ve Maşuka’nın sentezini Demet Gül çok sevdi. Tüm set aralarında dans ederek rahatladığını söyledi.
1.5 milyondan fazla tık aldı
Dizinin ilk internet bölümü 1.5 milyondan fazla tık aldı. İkinci bölüm ben bu yazıyı yazarken 1 milyona yaklaşmıştı. Bunun anlamı; dizi ücretli yayınlanmaya başladığında sadece bir milyon izleyicinin yüzde 20’si bile kiralayarak izlese bu mecra hayatta kalacak. Ulan İstanbul’un ilk iki bölümünü ücretsiz izledik. Bir firma sponsor olup ilk iki bölümü izleyicilere hediye etti.
“45 dakika dizi yazarken zorlandım”
Senarist Uğraş Güneş, profesyonel anlamda ilk adımı attıkları için mutlu olduğunu söyledi. Yıllarca 100 dakika dizi yazdıktan sonra 45 dakika dizi yazmakta zorlanıp zorlanmadığını sordum. Güneş, “Bana çok garip geliyor. Çünkü 100 sayfa yazmaya alışmışım. 45 dakika dizi yazınca hemen bitiyor. Başta sadeleştirmeye zorlandım. Çünkü çok fazla karakterim var. Ama internette olmak, özgür olmak güzel hissettiriyor” diyor.
Ferdi’yi canlandıran Kaan Yıldırım artık Nevizade Çetesi’nin “internet çetesi”ne dönüştüğünü söylüyor. Servet Abi yani Zihni Göktay ise şöyle diyor: “Güreşte grekoromen ve yağlı güreş diye bir tabir vardır. Televizyon grekoromendir. Kurallar vardır, ona göre hareket edersiniz. Yağlı güreşte paça, kasnak her yerden tutarsın. Daha zevklidir.”
Yaren oldum
Şebnem Bozoklu’yla sürekli benzetilmemi sete gitmişken kullanmak istedim ve Yaren kostümleri giyip yerine oturdum. Erkan Kolçak Köstendil’le okuma provası yaptık. Ama Şebnem Bozoklu performansıma sıfır puan verip “İyi ki gazeteci olmuşsun” dedi.
Yarın sünnet oluyor
Beyti Engin dizide Hayati karakterine hayat veriyor. Muhtarlık seçimine katılan Hayati, yarın yayınlanacak bölümde sünnet olacak. Engin, dizide çok eğlendiğini ve en çok Zeynep Kankonde ve Demet Gül’e güldüğünü söylüyor.
Mavra Şakşuka Kuaför’de
Nevizade Çetesi başlı başına eğlenceli ama setin tüm mavrası Şakşuka Kuaför’de geçiyor. Benim sete gittiğim gün Hayati’nin sünneti olduğu için kalabalık bir ekip kuafördeydi. Demet Gül, Zeynep Kankonde, Ayta Sözeri, Beyti Engin, Elif Çakman ve Salih Bademci’yle çok eğlendik. 2.5 günümü Ulan İstanbul setinde ekiple geçirdim.
Not: Ulan İstanbul setinin kamera arkasını bugün 14.30’da hazırlayıp sunduğum, Kanaltürk’te yayınlanan Dizi Doktoru’nda izleyebilirsiniz.
Çoooook eğleniyoruz
Kandemir’e hayat veren Uğur Polat ve Firuz’u canlandıran Emre Kınay, dizide düşman ama gerçek hayatta sıkı dostlar. Polat, “Sette çok iyi bir ekip olduk. Söylediğimiz gibi çoooook eğleniyoruz” diyor.