Tasavvufla ilgileniyorum yaşadıklarıma şükrediyorum
.
Fotoğraflar: Barış ACARLI
Bugünlerde Diğer Yarım dizisinde Meryem olarak ekranlara gelen İpek Tuzcuoğlu, tasavvufla ilgilendiğini söylüyor. Hayat mottosunu “şükretmek” şeklinde açıklayan oyuncu Türkiye’deki temel sorunun ise karşılıklı empati yoksunluğu olduğunu vurguluyor.
Diğer Yarım dizisindeki rolünüzden bahseder misiniz?
Meryem geleneksel, muhafazakar ve emekçi bir kadın. Herşeyini kızına adamış. Bir inat uğruna gibi görünse de kardeşini eski eşinin öldürdüğüne inanmış ve bu uğurda büyük aşkından boşanma kararı almış. Hakim kararıyla ikiz kızlarından biri eski eşe biri kendine verilmiş. Evladından ayrı düşmenin acısıyla yüreği yanmış ve uzun yıllar evladını aramış ama ulaşamamış.
Dizi popüler bir kanalda yayınlanıyor ve muhafazakar kesimin de izlediği bir dizi.
Türkiye’deki temel sorun insanların karşılıklı empati yoksunluğu ve maalesef hala da aşılabilmiş değil. Diğer Yarım’ın hikayesi tam da bu sorunun çözümüne katkı yapabilmek üzerine. Dolayısıyla bir katkısı oluyor diye umut ediyorum.
Hayatınızın kırılma noktası?
O kadar çok oldu ki... Depremler sadece doğada yaşanmıyor aslında. İnsanın iç dünyasında da yaşanıyor ve izleri daha büyük daha kalıcı oluyor. Oysa ki içsel depremler sizi adeta dönüştürüyor ve unutmuyorsunuz. O deneyimler size çokça şey öğretiyor, yanıyorsunuz adeta. Ama o ateşi söndürecek olan su da sizin o deneyimden öğrendiğiniz miktar kadar oluyor. Tabii ki su yeterli olmazsa için için yanmaya devam ediyorsunuz. Eğer yaşadığınız olay tam bir kırılma noktasıysa ve farkındalık yaşayabiliyorsanız o zaman o su bir şelale misali içinizi ferahlatıyor...
- Chicago filminde rol almayı isterdim
Küçükken balerin olmak istediğiniz doğru mu? O halde hayalinizdeki canlandırmak istediğiniz rolle ilgili “balerin” diyebilir miyim?
Küçük yaşlarda klasik bale eğitimi aldım ama esas isteğim müzikal dansçısı olmaktı. Dolayısıyla oynamak istediğiniz bir film olsa idi ne olurdu derseniz en iyi film dahil 6 dalda Oscar almış Chicago müzikal filmi derdim...
Sizi hem komedi hem dram yapımlarda seyrettik. Peki siz hangisini tercih ediyorsunuz?
İkisini de seviyorum doğrusu. Aslında hiçbirimiz siyah veya beyaz değilizdir. Hepimiz gökkuşağının yedi rengini barındırırız ama bu renkler kiminde daha baskın olarak görünür. Dramın içindeki hüznü, komedinin içindeki tebessümü severim...
- Cilt bakımına Kayseri’ye giderim
Güzellik kavramıyla aranız nasıl? Bir kaç güzellik sırrınızı rica etsek…
Bence içsel güzelliğine önem verenler yaşsız olurlar. Ruh olgunlaştıkça insan güzelleşir. Günümüzde fiziksel güzellik, dış güzelliğiniz her anlamda çok prim yapsa da benim yatırımım içselliğe doğru oluyor yaşım ilerledikçe. Daha genç yaşlarda fiziksel güzelliğin bir dolu farklı donanımlarının peşinde oluyor insan. Güzellik sırrı derseniz de; 12 sene önce Kapadokya’da tanıştığım bir güzellik uzmanım var; adı Mehmet Türkyar. İki ayda bir sadece ona doğal peeling yaptırırım; hem de yıllardır. Botoks yok dolgu yok lifting yok hayatımda.
Evlilik kurumuna bakış açınız değişti mi zaman içerisinde? Sizce şart mıdır?
Aile olmaya inanan biriyim. Güvenebileceğiniz, inandığınız, dostum diyebildiğiniz yaşama dair her konuyu rahatlıkla konuşup paylaşabildiğiniz bir başka yürekle bir olabilmek dünyevi hayattaki en güzel şeydir.
Tasavvufla ilgilendiğinizi duydum. Hayat mottonuz ne?
Şükretmek.Vicdanlı ve adaleti bir insan olmaya çalışmak. Gönül kırmamak, eksiklerimi tamamlamaya çalışmak.