Şimdi ada zamanı

Bahar geldi. İçiniz kıpır kıpır. Gözünüz kuş cıvıltılarının süzüldüğü pencerenin gerisinde.Tarif ettiğiniz yerin karşılığı tam da Adalar. Esasen dokuz adadan oluşan, ama daha çok, hayalinizdeki günü geçirmenize uygun kamuya açık dört adası ile bilinen, İstanbul’un adeta deniz üzerinde bağımsızlığını ilan etmiş tek ilçesi. Yassıada, Kaşık Adası, Tavşan Adası ve Sivriada’da yerleşim yok. Sedef Adası, yaz aylarında hizmet veren restoran-kafe Elio ve Club Ada beach club hariç sadece mülk sahiplerine açık. Dolayısıyla size nefes aldıracak olanlar Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada. Hangi adaya gideceğinize karar vermeden evvel, öncelikle ne yapmak istediğinizi ve ne kadar vaktiniz olacağını bilmenizde büyük fayda var. Bir ya da iki günlük bir seyahatin planı günübirlik bir gezininkinden farklı olacaktır. Bu yüzden görülmeye değer önceden tespit etmenizde fayda var. Feel Good Dergisi adaları gezip sizin için tüyolar topladı. İşte dört adanın
en cazip yanları...

Büyükada

Alternatifi en bol ada hem tarih hem keyif için...

Eski adı Prinkipo olan Büyükada, Prens Adaları’nın en büyüğü. Adaya ayak basar basmaz tura çıkmayı planladıysanız önünüzde iki yol uzanıyor. Saat kulesinin sağından Nizam Yoluna sapabilir ya da aksi istikametteki Maden Yolu’na çıkabilirsiniz. Yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüşten ya da 15 dakikalık bisiklet yolculuğundan sonra varacağınız yer Lunapark adıyla bilinen alan. Burada çeşitli hediyelik eşya satıcıları ve Lunapark Restoranla karşılaşacaksınız. Göreceğiniz dik yokuşu tırmanarak Aya Yorgi’ye varabilirsiniz. Her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül’de ziyaretçi akınına uğrayan kilisede dilek dilemek, âdetten. Farklı tatlar için çarşı içindeki Büyükada Pastanesine mutlaka uğramalısınız. Dil Burnu Piknik Alanı’nda ise tahta masalarda yemek yiyebilir ya da kıyıdaki restoranlarda keyif yapabilirsiniz.

Öne çıkanlar




- Milto Restaurant

Yemek ve mezeleri hep aynı tazelikte bulabiliyorsunuz.

- Prinkipo

‘Fıstık Ahmet’in Yeri’ olarak da bilinen Prinkipo’nun mezeleri, Rum mutfağına uygun hazırlanıyor.

- Balıkçı Aydın

İki katlı ve kendine ait bir bahçesi olduğundan daha sakin bir tercih.

- Sarıyer Dondurmacısı

Dondurmalarını ormandaki ineklerin sütüyle yapıyor. Sade ve sakızlı dondurması-nın haklı bir şöhreti var.

- Hi-Le

Midye yemek için tereddütsüz oturabileceğiniz bir mekân.

- Adalar Müzesi

Büyükadalı Lefter’in milli takım formasını, İsmet İnönü’nün ünlü çivileme atlayışından sonra giydiği mavi beyaz bornozu ve daha fazlasını merak edenler için...

- Aya Yorgi Restaurant

Manzaraya karşı ızgara kasap sucuğu için beklemeye değer.



Heybeliada

Yerlisi fazla yazlıkçısı az mezelerine ise doyulmuyor

Yazlıkçısı az, yerlisi fazla. Büyükada’dan sonraki bu ikinci büyük adada faytonla veya yürüyerek büyük ya da küçük tura çıkabilirsiniz. Heybeliada’nm eski adını taşıyan Halki Restaurant’ın benzerleri arasında yeri ayrı. Gözünüz kapalı lakerda, deniz börülcesi, uskumru marin ısmarlayabilirsiniz. Küçük, temiz, lükse kaçmayan şıklıkta bir yerse aradığınız, üst katında pansiyonu da olan Heyamola Cafe&Restaurant size aradığınız rahatlığı sunar. Özellikle ahtapot ızgarasını deneyin. Bir kafede soluklanmak isterseniz Luz Cafe’ye gidin. Mekân, hem adalıların uğrak yeri hem dışarıdan gelen ziyaretçilerin seviyor. Oraya kadar gitmişken usta romancı Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın, mutfağında mürdüm eriği reçeli yaptığı, planlarını bizzat çizdiği müze evini de görün.

Olmazsa olmazları


- Halki Restaurant

Benzerleri arasında yeri ayrı. Lakerda, deniz börülcesi, uskumru marini mutlaka denemelisiniz.

- Hüseyin Rahmi Gürpınar Müze Evi

Ünlü yazarın ev ahalisi ve kedileriyle sakin bir hayat sürdüğü ev bugün bir müze.

- Luz Cafe

Browni’sinin yanı sıra tatlı ve tuzlu atıştırmalıkları da kaçırılmayacak lezzette.

- Evden

Farklı bir şeyler tatmak istiyorsanız mekan sahibinin kendi elleriyle pişirdiği acı kırmızı biber reçeli ve Antep fıstıklı portakal reçeli denemeye değer.

- Heyamola

Cafe&Restaurant

Küçük, temiz ve şık. Ahtapot ızgarası harika. Üst katında pansiyonu da var.




Burgazada


Ne ıssız ne çok kalabalık adada denize doyacaksınız

Kınalıada kadar ıssız sayılmaz ama Büyükada ile Heybe- liada’nın kalabalığı da yok Burgazada’da. Eski adı Antigoni olan adada evler daha çok müstakil ve diğer adalardaki gibi uzun boylu değil. “Yediğim içtiğim çok önemli değil, gün batınımı izleyeyim yeter” diyorsanız, vakit kaybetmeden adanın arkasındaki Kalpazankaya’ya gideceksiniz. Ulaşım için faytonu tercih ederseniz iyi olur çünkü yol biraz zahmetli. Sezon başında çat kapı yer bulursunuz ama yaz vakti önceden rezervasyon yaptırmalısınız.
Sahile nispeten daha yakın bir yer arıyorsanız Burgazada Öğretmenevi’ne gidin. Sait Faik Abasıyanık’ın ömrünün son 11 yılını geçirdiği sahile yakın evi de görmeden geçmeyin. Tarihe meraklıysanız 867 yılında yapıldığı tahmin edilen Aya Yani Kilisesi de ilginizi çekebilir.

Buralara uğrayın


- Fincan Cafe&Restaurant

Midye dolma, midye pilaki, midye salata ve midye haşlaması başarılı. Patlıcan salatası, Girit dolması, kabak tava ve ciğer yahnisi de müşterilerinin favorileri arasında.

- Sait Faik Abasıyanık Müzesi

Yazarın el yazmaları, mektupları, notları, defterleri ve kişisel eşyaları sergileniyor.

- Kalpazankaya

Günbatımının en iyi izlendiği yer.

- Burgazada Öğretmenevi

Yüksek ağaçlar altında, püfür püfür, denize nazır bir yer. Sıcacık sigara böreği yanına çayınızı söylemeyi unutmayın.

Kınalıada

Diğer adaların sunmadığı
lüksleri vadeden ada...

Fazla zamanınız yoksa ve “İlle de Ada” diyorsanız, Kınalıada’da inin. Kıyıdaki Mimoza Restorana gidin. Hafta içi, gündüz gittiyseniz mezeler konusunda beklentiniz yüksek olmasın. Ama diğer adaların hiçbirinde bu lüksü yaşayamayacağınızı da bilin. Kısa aralıklarla kıyıya vuran dalgalara ve onlara eşlik eden martılara kulak verin. Eski ismi Proti olan Kınalıada’da gezip görecek pek bir yer yok. Bizans İmparatoru Romen Diyojen’in kapatıldığı Hristos Manastırı’nı görebilirsiniz. Belki sokak aralarındaki merdivenleri tırmanıp basamaklarda biraz oturabilir, adaya, çatılardaki martılara ve Marmara’ya tepeden bakarak dinlenebilirsiniz. Kınalıada diğer adalara nazaran sakinliği ve huzuru ile de sizi cezbedebilir. Yine yerli nüfusu daha çok olan adada alternatif lezzetler de bulmak mümkün.

Yapmadan dönmeyin

Mimoza Restaurant
Denizin yanı başında, kıyıdaki taşların üzerinde bir masa hazırlamalarını isteyin.

Bahar Pastanesi
Poğaça, börek ve pastaları muhteşem. Yanına da bir bardak limonata söylemeyi ihmal etmeyin.