“Sıkı tut kendini Emice...Bırakma kendini Emice...”
.
Sağmalcılar’dayım.
Gülüşüyorduk erciklerle beraber.
İlk gece uyku beni tutmadı.
Nöbet bekleyen erlerden biri çok kısa boyluydu; neredeyse cüce! Güleryüzlü bir nöbetçi askercik, 20 yaşında çocuk; “Emice.... Sakın haa kendini koyverme.... Sıkı tut kendini Emice... Bırakma kendini Emice....” diye kendi lisanından bana moral verme ihtiyacını duydu.
700 hücre var.
Ama bir tek benim hücrenin önünde 4 nöbetçi var. Bana saldırı olur korkusu yüzünden nöbetçi koymuşlar. Nöbetçilerle sohbet ediyorum. Kastelli Tunus’ta yakalandı haberleri yayınlanmaya başlayınca hapishanede gazete satışlarının 10 misli arttığını öğreniyorum. Daha önce 300 gazete girermiş Sağmalcılar’a... 3 bin olmuş.
Kastelli krallığından 2 cumhuriyet doğar
Yılmaz Karakoyunlu da hapishanede ziyaretime geldi ve “Patron hayatımda senin kadar çalışkan bir insan görmedim. Osmanlı İmparatorluğu battı tek cumhuriyet doğdu. Kastelli İmparatorluğudan iki cumhuriyet doğar...” dedi.
Güzel edebiyat!
Gülüştük... “Beni yarı yolda bıraktınız” dedim.
“Ayrı bir mevzu, bunu sonra görüşürüz” cevabını verdi.
Sağmalcılar’da en iyi arkadaşım OMO hırsızı öğretmen Mehmet’ti
Hücre cezam bitti, beni koğuşa verdiler. Koğuşta yeni arkadaşlar edindim. Bir Mehmet Sağlam hoca vardı. İlkokul öğretmeni, bakkaldan bir koli OMO Deterjanı çalmış, onu satarken ve Tadelle gofretinin taklidini yapmaktan yakalanmıştı.
Çok harika bir insandı.
O kadar temiz, titizdi ki, o kadar olur! Mahkemeye gitti, döndü 18 ay vermişti hakim, bütün gece hıçkıra- hıçkıra ağladı. En iyi arkadaşım oydu. Osman Sevindik vardı onunla da arkadaş olmuştum, inşaat müteahhidiydi. Karşılıksız çek vermiş, 3 ay yemişti. 1.5 ay yatacak çıkacaktı.
O öğretmen gibi üzülmüyor, dalgasını geçiyordu, bana “Cevher Baba... Sen büyüksün....” diye moral pompalıyordu. Koğuşun ağasıydı.
27 Eylül’de Tunus’dan gelmiştim. 50 gün geçti,15 Kasım’a geldik.
Mahkeme günü, yine hakim önüne çıktım. 2 Aralık gününe ertelediler duruşmayı. Aynı gün büyük ağabeyim de duruşmayı izlemeye gelmişti. Duruşma erken bitince o da işinin başına dönmüş. Öğlen yemeğini Sirkeci de yemiş, yemekten işe dönerken kalbi durmuş yolda yığılmış kalmış, bana haber vermediler. Ertesi gün Sağmalcılar Cezaevi’nin binbaşısı bana alıştıra alıştıra söyledi.
BİTTİ