Sanatı geometriyle birleştiren dahi
Arkas Holding, "Op-Art" akımının öncüsü Victor Vasarely’nin Türkiye’de açılan ilk retrospektif sergisini, İstanbul’dan İzmir’e taşıdı
Yaklaşık bir ay önce, Arkas Sanat Merkezi’nin girişimi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin katkılarıyla Tophane-i Âmire’de açılan retrospektif sergisi, önemli bir çağdaş sanatçıyı, Victor Vasarely’yi (1906- 1997) tanıtmıştı. Vasarely'nin eserleri ilk defa geniş çapta yurt dışında sergilenmişti, Renk, çizgi gibi öğeleri göz yanılsamaları için kullanan, geometrik desenleri hiçbir teknoloji olmadan meydana getiren dahi sanatçı, "Op Art"ın da kurucusuydu.
İşte Arkas Holding, 31 Mart'ta sona eren sergiyi İzmir'deki sanat merkezine taşıdı. Buram buram tarih kokan, 19'uncu yüzyıldan miras, şehrin sembolik yapılarından biri olan bu bina ise, 2011'den itibaren “Arkas Sanat Merkezi” olarak faaliyette. Açılışa Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Vasarely Vakfı Başkanı, serginin küratörü ve aynı zamanda Victor Vasarely’nin torunu olan Pierre Vasarely iki oğluyla beraber katıldı.
Grafik sanatının temelini attı
Sergiyi Arkas Holding'in Sanat Direktörü Niko Filidis'le gezmeye başlıyoruz. Filidis, anlatmaya başlıyor: “Victor Vasarely sayesinde Avrupa öyküsüz resmi keşfetti. Teknolojinin çok ama çok kısıtlı olduğu dönemde, her şeyi elleriyle tasarlayan bir adamdan bahsediyoruz. Şu an grafik sanatının zirvesini yaşıyoruz ve Vasarely bunun temellerini attı.”
Lucien Arkas ise, İstanbul'un ardından sergiyi İzmir'e taşımalarını şöyle anlatıyor: “Bu sergiyi İzmir’de açmak çok değerli. Eserlere çok yakından bakmak lazım, desenlerin hareketleri çok etkileyici.”
Eserler arasında gezinirken gözümüz, 1970’lerde dokunan bir halı desenine takılıyor, Üzerindeki desen, Vasarely'nin ilk eşi ve çocuklarının annesi Claire Spinner Vasarely'ye ait. Starbucks'un bu desenden esinlendiği ve ilham aldığı serginin renkli anekdotlarından... ( Sergi, 9 Temmuz’a dek pazartesi hariç her gün 10:00-18:00, perşembe ise 10:00-20:00 arası ücretsiz gezilebilir.)