Modanın kalbine giden yol Paris’ten geçti
.
Paris Moda Haftası ile 2013-14 Sonbahar/Kış defilelerinin sonuna gelmiş olduk... Dünya moda devlerinin koleksiyonlarını sergiledikleri koleksiyon ve defile konseptleri birbirinden iddialıydı. Ama Louis Vuitton Paris Moda Haftası’na damgasını vuran defileyi gerçekleştirdi.
Otel koridoru konseptli podyumda, yan yana dizilmiş kapılardan çıkan mankenlerin şovu nefes kesiciydi. Marc Jacobs’un bitmek bilmez yaratıcılığıyla, moda tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatmayı başarıyor. Paris Moda Haftası’nda Chanel, Dior, Alexander Mcqueen, Lanvin, Saint Laurent, Miu Miu, Hakaan, Hussein Chalayan defileleri de büyük ilgi topladı.
Alexander Mcqueen
Haute Couture Moda Haftası’nda gördüğümüz kraliçe arı konseptinin üzerine daha ne gelebilir derken Sarah Burton yine büyüleyici bir koleksiyona imza attı. Rus balesi, Kraliçe Elisabeth etkilerinin net bir şekilde görüldüğü koleksiyonun ana rengi olan beyaz, inci işlemelerle birleşince masalsı bir kompozisyon ortaya çıkmış.
Hakaan
2013 İlkbahar/Yaz koleksiyonu kargoda kaybolan tasarımcı Hakan Yıldırım, 2013-14 Sonbahar/Kış koleksiyonuyla kaybolan zamanı ve koleksiyonu fazlasıyla telafi etti. Küçük siyah elbise konseptine beyaz küçük elbiseleri de ekleyen tasarımcının koleksiyonu siyah beyaz
hakimiyetindeydi.
John Galliano
Koleksiyonun tamamı gücü temsil eden dik yaka ve omuz detaylarıyla dolu. Pililerin ve drapelerin son derece minimal kesimlerle, over size ve yarasa kolların dikkat çektiği tasarımlarda siyahın yoğunluğunun yanında saks maviler görülüyor. Koleksiyonu tek kelimeyle özetlemek gerekirse denge en doğru kelime.
Chanel
Lagerfeld’in, kış defilesinde, podyumun ortasına yerleştirdiği dev dünya maketi, Fransız lüksünün simgesi olan Chanel’in dünyanın tüm kadınlarına hitap edişini simgeliyor. Coco Chanel’e has kumaş, doku ve modelleri, farklı kesimler ve diz üstü deri tayt çoraplarla birleştiren Karl Lagerfeld, geçmişi güne uyarlama konusundaki ustalığını konuşturuyor.
Hussein Chalayan
Her koleksiyonunda günün modasının yanı sıra kendi imzasını atan Hüseyin Çağlayan, kış sezonunda pantolon modelleriyle tüm modacılardan bir adım ötede. Renkli grafik desenler haricinde, siyaha ağırlık verdiği koleksiyonda over sized ve maskülen etkisi hakim.
Saint Laurent
Yves Saint Laurent’ın kreatif direktörlüğüne geldikten sonra ilk iş markanın adını Saint Laurent olarak değiştiren ve logosunu yenileyen Hedi Slimane, yaptığı değişikliklerin sadece bununla kısıtla kalmadığını ıspatladı. Madonna’nın gençlik yıllarına gönderme yapan, asi ve seksi tarzdaki koleksiyon izleyenleri şaşırttı.
Dior
Galliano’nun teatral şovları ve gösterişli koleksiyonları-nın ardından, fazla yalın bulunan Raf Simons bu koleksiyonla, teatral ve yaratıcı yanını ortaya çıkarmayı başardı. Sürrealizm ve pop art öğelerini koleksiyonda ve defile dekorunda kullanan Simons, klasik Dior görüntüsünün yanı sıra, son derece modern ve eğlenceli desen ve kesimler kullanmış.
Louis Vuitton
70 ve 80’lerin Hollywood filmlerinin etkisinin görüldüğü koleksiyonda, yalınlık, payet ve kürklerle buluşuyor. Ultra feminen ve sade tasarımlarda, yaka, manşet ve eteklerde kullanılan kürk ve tüyler son derece zarif detaylar yaratıyor. İpek ve dantel gecelik ve pijamaların üzerlerine giyilen kaşmir ve kürk paltolarla otel odalarından çıkan mankenler sanki Scarface’den fırlamış gibiler. Defilenin sonunda desenli pijamasıyla izleyenleri selamlayan Marc Jacobs, imzasını da her zaman olduğu gibi muzip bir şekilde atıyor.
Gaultier
Paris Moda Haftası devam ederken kişiye özel tasarımların öncü isimlerinden Jean Paul Gaultier 2013-2014 sonbahar-kış koleksiyonunu tanıttı. Gaultier’nin tasarımlarında deriden kürke, şifondan örgüye, çeşitli dokuların etkisi ve 70 ve 80’li yılların nostaljisi hakimdi.