İşte o mektup
.
Sayın İnsan Hakları Araştırma Komisyonu Başkanı Ve Komisyonun Değerli üyeleri,
Ben 26 Şubat 2009'dan beri Bakırköy Kadın Cezaevinde tutuklu bulunan Deniz Seki'nin annesi Güler Seki'yim.Bu mektubu size bir annenin sesi duyulur diye yazıyorum.Deniz, ülkesinde ve dünyada bir çok başarılara imza atmış,bir çok ödüle layık görülmüş bir sanatçı ve söz yazarıdır.Kızımı imkanlarım dahilinde hep iyi yetiştirmeye çalıştım.Ülkesine ve milletine bağlı bir evlat olarak büyümesi için her anne gibi çabaladım,emek verdim.1995 yılında Trt gibi ulusal bir kanalın açtığı yarışmada sözlerini kendi yazdığı bir şarkıyla birinci olduğu günkü mutluluğumu ve gururumu anlatmam imkansız,tarifsiz bir duygu.1997 yılından sonra da ardarda birçok albüm yapıp konserler düzenledi,şarkıları listelerde uzun süre en üst sıralarda durdu.İnsanlar tarafından takdir topladı,sevildi,yüceltildi.Onunla hep gurur duydum.
O güzel yıllarda bu günü yaşıyacağımı hiç düşünmezdim.13 Şubat sabahı oğlumun sesiyle sıçrayarak uyandım.Kızım gözaltına alınmıştı .Hangi anne bu olay karşısında suskun kalabilirdiki.Sustum,sabırla bekledim.Çünkü çocuklarım için yaşıyorum.Cezaevine ilk ziyaretine gittiğim gün kendimi kötü bir kabusun içine düşmüş gibi hissettim.Önce sarıldık ,sonra ağladık.Ağzından ilk dökülen cümle 'ANNE BOĞULUYORUM OLDU'.Siz benim yerimde olsanız napardınız?Canınızın yarısı karşınızda ve siz hiçbirşey yapamıyorsunuz.İçim acıyor.
Kıymetli komisyon üyeleri,
Ben bu yazdığım mektupla kızımı savunmuyorum.Bunun çok anlamsız olduğunun bende farkındayım,sadece tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde tam 218 gün yargı önüne çıkmak için beklemek zorunda kalmak beni çok rahatsız ediyor.Kızım, yargılama konusu olayın dışında özel hayatında bazı hatalar yaptı ve bu hataların sonucunda şuanda bu durumda.Ben Deniz'in bilerek birşey yaptığına asla ihtimal vermiyorum.Bu konu zaten yargılamanın yapıldığı mahkemenin işi bunuda biliyorum.Sadece benim bilmenizi ve yardım etmenizi istediğim konu 2000'li yılları yaşadığımız bu modern çağda dünyanın hangi yerinde bir kişi ilk duruşmasını,kendini ilk kez hakim karşısında ifade edebilme hakkı için tam 218 gün kapalı bir odanın içinde bekler.Bu olay yeterince rahatsız edici değil mi?Kızım da size bu konuyla ilgili mektup yazdı ve yardım bekledi.Ben artık anne olarak daha fazla sabır göstermek istemiyorum çünkü artık sabredicek gücümüm kalmadığını hissediyorum.Siz insan haklarını denetleme komisyonunun bu olaya duyarsız kalmasını kabullenmek istemiyorum.Değerli üyeler,benim amacım sizlerden kızımın aklanmasına yardımcı olmanız değil sadece biran önce yargılamasıdır.Ortada bir büyük bir hukuksuzluk örneği var.Ben kızım bir an önce hakim önüne çıkmasını istiyorum.
1 Temmuz Deniz'in doğum günü.Anne olarak o gün için sizden bu konuda bir armağan bekliyorum.Yasal girişimde bulunmanızı ve benim içimde kopan acıyı anlamanızı istiyorum.Daha önce dediğim gibi ben sadece hukuk istiyorum,kızımın hakim önüne çıkmasını istiyorum.Lütfen bu çağrımı yanıtsız bırakmayın.Eminimki bu istek sadece kızım adına yapılmış bir istek değil terazinin dengesinin şaşmaması adına atılmış bir adımdır.Bi an Önce lütfen bu sapmayı dengeleyin.
Saygılarımla
GÜLER SEKİ