İstanbul’un plaj raporu

Florya Menekşe Plajı

Kumsalda mangal yapmanın, yosunlu denize girmenin ve donlu erkeklerle bir arada yüzmenin keyfini yaşamak isteyenlerin bir numaralı adresi... Plaja ayak basar basmaz ilk söylediğim şey, “Vay be, tüm İstanbul buradaymış” oldu. O kadar kalabalık! Üstelik haftaiçi saat 16.30’da gittiğim halde. Bunun nedeni ulaşımın çok kolay olması. Metrobüsle Küçükçekmece durağında indikten sonra 5 dakika yürümeniz yeterli. Sirkeci-Halkalı trenini kullananlarsa yine yürüyerek buraya gelebiliyor. Plaj, Küçükçekmece Gölü’nün hemen yanında Marmara Denizi kıyısında 620 metre sahil şeridi boyunca uzanmış. Evet oldukça uzun ama kalabalıktan bunu anlamaya olanak yok. Plajdaki cankurtaran geçen pazar tam 35 bin kişinin buraya akın ettiğini söyleyince şaşkınlıktan, çatlamasın diye bol parlatıcı sürdüğüm dudaklarım bir karış açık kaldı. Aklıma hemen boğulma vakaları geldi. Neyse ki, haftaiçi 11, haftasonu 14 cankurtaran iş başında. Ambulans da ‘hazır ol’da bekliyor.

10 TL karşılığında şezlong+şemsiye

Menekşe’de ister kumlara uzanın isterseniz şezlong ve şemsiye kiralayın. Olanak çok. Şezlong kiralamanın bedeli 5 TL. Şemsiye de aynı fiyat. Bir de kimliğinizi bırakmanız gerekiyor. Yani toplam 10 TL’ye keyfinize keyif katabilirsiniz. Acıktığınızda ise istikamet Menekşe Plaj Büfe! 4 TL’ye köfte ekmek veya 3 TL’ye tost alabilirsiniz. Ayrıca dondurmadan güneş yağına, havludan deniz topuna kadar herşey mevcut. Bu kadar çok şeyin bu küçücük büfeye sığdığını görünce Migros veya Carrefour’ların niye o kadar geniş yer işgal ettiğini düşünmedim değil... Ancak vatandaşın genel tercihi piknik tüpü üzerinde yemek ısıtma veya mangal yellemek yönünde. Belediye çok güzel bir uygulama başlatmış ve kumsalın her tarafına siyah poşetler bırakmış. Görevliler 2-3 saatte bir bu çöp torbalarını değiştiriyor. Ancak maalesef torbalara rağbet yok; trend ortalığa alenen çöp atmak.

Havlu barikatlarıyla değiştirilen mayolar

Güneşin altına hiçbir şey sürmeden cengaverce yatmış Türk gençlerini görünce gurur duydum. Türk’e gerçekten bir şey olmuyor! Başka türlü nasıl beyin kanaması geçirmediler açıklayamıyorum. Bir de tabii güneşten haşlanmış bir grup var. Kırmızı ten renkleriyle Bodrum plajlarındaki esmer güzellere resmen nazire yapıyorlardı... Plaj modası denince Menekşe’de ilk akla gelen renk siyah... Kadınların çoğu siyah mayo veya bikini tercih etmiş. Haşemalarda ise renk cümbüşü göz alıcı. Aslında soyunma kabinleri var ama pekçok kişi kıyafetlerini yaptığı havlulu barikatlarla değiştiriyor. Belki de en iyisi pekçok plaj sakininin yaptığı gibi etek-bluz ikilisini tercih etmek...

Kilyos Solar Beach

Kilyos Solar Beach, gündüzleri deniz ve plaj keyfi yapmak isteyenlere, geceleri ise çoğunlukla konserlere ev sahipliği yapan bir mekan. Bir kilometrelik kumsalında oldukça şık restoran ve barlar mevcut. Bir gün önce Menekşe ve Caddebostan Plajı’nda kalabalığa alışmış bünyem burada nefes aldı desem yeridir. En önemli özelliği ferah olması. Ve de oldukça renkli! İnsanlara gelince... Son derece cool diyebiliriz. Renkli ve üçgen bikinilerini giymiş Eda Taşpınar’lar ve Kıvanç Tatlıtuğ kadar olmasa da baklavalı delikanlılar üç bir yanda. Diğer yanda ise öğrenci mütevaziliğine sahip daha sakin gruplar var.

150 TL’ye masaj yaptırabilirsiniz

Giriş ücreti haftaiçi 25, haftasonu 40 TL. olan Solar Beach’in bu kadar tercih edilmesindeki en önemli nedenlerden biri de su sporları yapmaya olanak sağlaması. 10 dakikası 80 TL. olan jet ski’nin yanısıra kişibaşı 25 TL. olan banana meraklıların gözdesi. En çok ilgi ise jileskop denen alete. Acayip bir şey; içine binen insana uzayda yer çekimi yokmuş hissi veriyor. Daha doğrusu “veriyormuş”... Ben görev başında olduğum için sevgili fotoğrafçı arkadaşım Barış Acarlı’ya denettim. Fiyatı 15 TL... 1500 şezlong, 50 soyunma kabini, 20 ayrı duşuyla oldukça lüks imkanlar sunan plajın, 150 TL’ye masaj olanağı sunması da ayırt edici bir özellik tabii.

Caddebostan Plajı

Anadolu yakasında oturan halkı deniz ve güneşle buluşturan bir plaj... Daha çok Ümraniye, Sancaktepe ve Sultanbeyli gibi ilçelerden akın akın gelen gruplar, plajda çok yoğun bir kalabalık oluşturuyor. Toplam üç ayrı plaj var ancak Caddebostan 1 plajı ücretli olduğu için, 2 ve 3 numaralı olanlara talep inanılmaz. Sabah 11.00’de gittiğim halde ne şezlongumu ne de soğuk meyve kokteylimi koyacak yer bulamadım. Ben de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan plaj büfede konuşlandım. Bir lahmacunun 50 TL’ye satıldığı Bodrum plajlarına inat 2 TL’ye tost, ardından da 5 TL’ye köfte yemenin zevkine vardım.

Yan gözle bakma vakasına hiç rastlamadım

Caddebostan plajında ilk dikkatimi çeken şey, kumsalın çok dar olması. Bu da yoğunluğu artıyor elbette. Bir diğer tespitim de denizin tıpkı Antalya denizi gibi çok çabuk derinleşmesi. Ancak temizlik hiç de fena değil. Neyse ki, 4 ayrı duş var da, arada gidip serinliyorum. Şezlong ve şemsiye kiralayıp, üstelik bunları koyacak yer bulmuş şanslı kalabalıktan her birini toplam 4 TL’ye kiraladıklarını yani toplam 8 TL‘ye rahat ettiklerini öğreniyorum. Kalabalığın genelini kızlı erkekli gruplar oluşturuyor. Dörtlü, beşli erkek gruplarının sayısı da yabana atılacak gibi olmasa da ‘yan gözle bakma vakası’na hiç rastlamıyorum.

Plajın en yoğun saatleri 15.00-17.00 arası

Denizin durumu pek iç açıcı değil ne yazık ki; oldukça yosunlu. Dolayısıyla ben bu bulanık suya girmektense şezlongumda keyif yapmayı tercih ettim. Başlarda baskın erkek popülasyonundan çekinsem de, ortam tam anlamıyla “kim kime dum duma” olduğu için pek rahattım. Tavsiyem, Menekşe’ye en yoğun saatleri olan 15.00- 17.00 arası gitmeyin. Bunun için 50 kuruş olan WC sırası bile başlı başına bir sebep çünkü.

İstanbul ve çevresindeki diğer plajlar

Güneş Plajı: Florya sahili
Çiroz Halk Plajı: Yeşilköy sahili
Poyrazköy Plajı: Poyrazköy sahili
Adalar: Büyük Ada’da ve Kınalı Ada’da plaj bulabilirsiniz.
Altınkum Kadınlar Plajı: Sarıyer sahili n Kilyos Plajı: Kilyos sahili
Küçüksu Plajı
Ağva Halk Plajı
Dodo Beach: Tuzla sahili n Büyükçekmece sahili Karacaköy-Yalıköy Plajı