İhtişamın ve şaşaanın merkezi DUBAİ
.
Dubai, gece pırlanta gibi parlayan, gündüzleri ise yüksek binaları, çöl safarileri ile ziyaretçilerini bambaşka hayallere götüren bir şehir. Burj El Arab’dan Emirates Mall’daki kayak merkezine, Cavalli gece kulübüne kadar birçok yerde lüksün sınırsızlığı içinde kendinizi kaybediyorsunuz.
Geçtiğimiz hafta sonu müthiş vakit geçirdim. Niye mi? Çünkü Dubai’deydim. Günlerdir basında “Dubai battı, batıyor” haberlerini okuyoruz. Vallahi bu nasıl bir batış ben anlamadım. Çünkü her şey bütün ihtişamıyla yerinde duruyor. Alışveriş merkezleri, oteller, gece kulüpleri ağzına kadar dolu. İnsanlar benim hayatımda hiç görmediğim bir biçimde para harcıyor. Mesela gittiğiniz bir kulüpte 1500 dolara votka açtırıp eğlenen insanlara rastlıyorsunuz. Bizim bu masalı yaşamamızın sebebi Çeşme Sheraton Otel’in sahibi İskender Dilek ve genç, dinamik ve cana yakın iletişim müdürü Cihangir Canıyılmaz’dı. İskender Bey gerçekten ezber bozan bir otel sahibi. Bana Sheraton’un sahibi denildiğinde nedense gözümde bambaşka bir siluet oluşmuştu. Bunun sebebi de bugüne kadar gördüğümüz otel sahiplerinin profili herhalde. İskender Bey müthiş zarif, çok iyi eğitimli ve de çok iyi bir otel yöneticisi. Oteli ile alakalı müthiş projeleri var. Bir ürünü satmak için mutlaka bir konsept oluşturmanız lazım, yani “hikâyesi olan ürün satıyor diyor” ve bence de çok haklı. İşte bu yüzden Türkiye’de değil dünyada bir ilki gerçekleştirmiş.
Şehir geceleri pırlanta gibi parlıyor
Şu anda Çeşme Sheraton’un uyguladığı kampanyayı dünyada yapan başka hiçbir otel yok. Şimdi Sheraton Çeşme’de bir hafta kalırsanız otel sizi 3 gün, uçak ve otel dahil olmak üzere Dubai’ye gönderiyor. Hem de Emirates Havayolları ile... İnanmayacaksınız ama bir hafta Çeşme Sheraton’da konaklamak için 1015 TL ödüyorsunuz. Yani bu paraya bir hafta Çeşme tatili, 3 gün uçak dahil Dubai tatili satın alıyorsunuz. İnanılır gibi değil, değil mi? Dubai’de de yine Sheraton’da konaklıyorsunuz.
Şimdi biraz Dubai gezimizden bahsetmek istiyorum. Şehirde ilk gözünüze çarpan şey, bir sürü yüksek yüksek bina. Mesela dünyanın en yüksek binası 818 metre yüksekliğindeki Burj El Dubai bütün ihtişamıyla şehrin her yerinden görünüyor. Şehir özellikle geceleri o yüksek binalarında ışıklandırılmasıyla pırlanta gibi parıldıyor. Benim en dikkatimi çeken daha doğrusu bana en enteresan gelen şeylerden birisi Souk Albahar Alışveriş Merkezi ve onun bahçesindeki gölette yapılan ihtişamlı ışık gösterisi idi. Bu alışveriş merkezinde New York’un meşhur Dean & Deluca kafesi bile açılmış. Bütün alışveriş merkezlerinde dünyanın en iyi markalarını bulabiliyorsunuz.
İsteyene safari, isteyene gazino eğlencesi
Belki de emsali vardır ama benim hiç görmediğim şey Emirates Mall’daki suni kayak merkeziydi. Bildiğiniz alışveriş merkezinin içine kayak merkezi yapmışlar ve bunun içinde gerçek kar kullanılmış. Şehirde birbirinden şık restoran ve gece kulüpleri var. Son açılan Cavalli gece kulübünü çok beğendim, çünkü burada benim çok istediğim ama Türkiye’de olmayan bir ambiyans vardı. Eskilerin gazino kültüründe olduğu gibi şık şıkıdım giyinip, gece kulübüne gidip, ister yemeğinizi yiyebiliyor, ister barda takılıyor ve canlı müziğinizi dinliyorsunuz. Bu arada enteresanlık isteyenler için diğer bir güzel organizasyon da çöl safarisi. Ben yaptığım, gördüğüm her şeyden çok etkilendim.
Burj El Arab’da lüksün sınırı yok!
“Ben çok lüks bir otelde kaldım” demeden önce mutlaka Burj El Arab’ı görmelisiniz. Sizi bilmem ama ben ömrümde hiç böyle bir otelde, böyle bir odada kalmadım. 200 odalı otel için tam 1600 personel çalışıyormuş. Her katta bir kat müdürünün yanı sıra her oda içinde bir butler (uşak) bulunuyor. Yani mesela, şımarıklık değil mi, telefonu kaldırıp butlerınızı çağırıp bavulunuzu yaptırabiliyorsunuz. Otelin standart odaları 180 metrekare ve inanmayacaksınız ama kullanılan bütün banyo malzemeleri Hermes. Bu otelde lüksün sınırı yok gibi görünüyor. Mesela otelin spor salonu üyeliği ki sadece dışardan 100 kişi alıyorlarmış, 100 bin dolar. Ayrıca dünyanın en iyi SPA’sı da buradaymış. Otelin en altında Al Mahara isimli akvaryum restoran var. Yani etrafınızda bir akvaryum eşliğinde yemek yiyorsunuz.