Günümüzdeki aşklar tutkulu ve güçlü değil

Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın unutulmaz filmi Dila Hanım dizi versiyonu ile Star TV ekranlarında. Dila’yı canlandıran Hatice Şendil ile Adana ve İstanbul arasında geçen hayatını konuştuk...

Dila Hanım filmini ilk izlediğinizde ne hissettiğinizi hatırlıyor musunuz?
Hayır. Ama proje netleşince çok kez izledim.

Sizce filmler diziye çevrilince izleyiciye farklı neler sunuyor? İnsanların bizi seçmesi için çok önemli unsurlar var bu dizide. Biz kanıksanmış hikayelerin ve öykülerin dışında modern bir masal anlatmaya çalıştık.
Atmosferimizi bir büyünün ve gizemin içinde kurduk feodal sistemin içinde bir Dila Hanım süreci başlattık. Her aşk zordur, biz imkansızı seçip anlattık. Dolayısıyla filmin özünü koruduk ama başka bir tondan, duygudan yola çıktık.

Bu dizinin oyunculuğunuza kattığı en büyük avantaj ne oldu?
Her projede farklı heyecanlar farklı duygular hissediyorum. Her rol farklı beklentiler doğuruyor bana. Hepsi başka bir tat bırakıyor. Dramatik sahnelerin yanı sıra aksiyon içeren sahnelerim var. Aynı kırılgan yapı içinde devam etmesi gereken aksiyonlar. En çok da bu kırılgan maskulen tavır...

Erkan Petekkaya sizce nasıl bir partner? Onunla çalışmanın en büyük artısı nedir?
Erkan sete geldiği anda Rıza Bey oluyor. Siz de kimseniz o oluyorsunuz. Disiplinli ve ne yapacağını bilen bir aktör. Mesafeye inanmıyor, samimiyeti yüklüyor sözlerine. İnandığı için orada olduğunu biliyorsunuz.

Bu senaryo size geldiği zaman kabul etmenizdeki en büyük etken neydi?
Faruk Turgut. Çok çalışmak istediğim bir yapım şirketiydi Gold Film. Faruk Bey’in bu projeye olan desteği inancı ve sağladığı imkanlar gözardı edilemez. Her aşamasında vardı. Çok güvendiğim ve inandığım bir aileyle birlikteyim.
Karşılıklı iyi niyetlerin buluştuğu. Tabii ki Dila Hanım gerçekliği ve projenin yüksek dinamikler üstüne kurulmuş olması.

Sevgilim Burak ile gittiğimiz her yer huzur sebebim

Sizi ekrandaki diğer kadınlardan ayıran en temel özellikle nedir?
Kendimi kimseden farklı görmeye çalışmıyorum, sadece işimi yapmaya çalışıyorum.

Ergenliğinizi düşündüğünüz zaman o zaman nasıl bir Hatice Şendil vardı? Şimdi ki gibi... (gülüyor) Pek bir değişiklik yok. Hayatın her anını kaçırmamaya çalışıyorum. Bakış açım ve isteklerim değişmiyor sadece gelişiyor.
Profesyonel olarak oyunculuk yaptığınızdan beri hayatınızdaki en büyük değişiklik ne oldu?
Hayata daha faklı bakmayı, farklı hayatları anlatmayı keşfettim. Kendime fırsat vermediğim durumları ortadan kaldırdım. Alanımı genişlettim.

Dizi dışında Hatice Şendil özel hayatın da nerelerden alışveriş yapar ve İstanbul’da kendini en huzurlu hissettiği yer neresidir?

Burak’la yaptığımız ve gittiğimiz her şey ve her yer benim huzur sebebim. Her yerden alışveriş yapabilirim. Vazgeçemediğim bir yer yok.

Neden?
Adana’da bambaşka ve izole bir hayatın içindeyim

Adana İstanbul arası en çok özlediğiniz şeyler nelerdir?
Şehir dışı bir işte çalışırken dünya duruyor ve her şey o zaman oluveriyor. Bizim çalıştığımız yerler, setimiz şehrin çok dışında izole yerler. Bu yüzden başka bir hayatın içindesiniz ister istemez. Tabii ki evinizi, ailenizi, sevdiklerinizi yanınızda istiyorsunuz. Evim şu an Adana. Bense en çok Burak’ı (erkek arkadaşı oyuncu Burak Sağyaşar) özlüyorum.

Özel olarak ata binme dersleri aldınız dizi için. Nasıl bir deneyimdi?
Çok faydalı ve bir o kadar eğlenceli. Boş zamanlarımda ne kadar yorgun olsam da mutlaka ata binmeye özen gösteriyorum. Hayatımdaki en doğru planlamalardan biri. Herkes yapmalı.

Yapımcıların size güvenip önemli rolleri sunmasını neye bağlıyorsunuz?
Hiç düşünmedim. Sanırım sektörün kendi içindeki iletişimi benim kariyerime kattıklarım, disiplinim ve mutlak başarı isteğim.

Günümüzde aşkın tanımı değişti!

Dila Hanım güçlü bir karakter. Siz nasıl hissediyorsunuz?
Dila’nın, Dila Hanım olma süreci ve onun bu süreçte ki gücünü kullanma biçimini anlatıyoruz şu an. Onun kararları ve yaptıkları çok önemli ve etkili. Ben çok keyif alıyorum ondan. Dila ile güzel bir yolculuğum var.

Bir röportajınızda çalıştığınız tüm projelerin erkek egemen olduğunu söylüyorsunuz. Bu dizi bu düşüncenizi kırdı mı?
Aslında ben o röportajda feodal yapının içinde o yapıya karşı koyan kadınlardan bahsetmiştim. Dila Hanım da öyle. Diğerlerinden farklı olarak sistemin içinde tıkanıp kalmıyor, boğulmuyor o sistemin ta kendisi olmayı seçiyor. Bu noktada savaşı başlıyor.

Sizce günümüzdeki aşklar kendini çok mu çabuk tüketiyor?
Bu kadar güçlü ve tutkulu duyguları barındıran aşklar değil. Güçlü naiflik, sadakat ve teslimiyet içerenler hariç tabii ki. Günümüzde aşk tanımları ve hissettiklerimiz değişti.
Onları değiştiren bizleriz. Günümüz veya yaşadığımız dönem değil.