Ramazan ayı ile birlikte oruç tutmak isteyen ama aynı zamanda kalp hastalığı olanların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunuyor. Doğumsal ve Pediatrik Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alpay Çeliker kalp hastalarının oruç tutarken karşılaştığı olası riskleri ve alınması gereken tedbirleri anlattı. Kalp hastalığı olan bireylerin oruç tutarken veya başlamadan önce durumlarını takip eden doktorlarına danışmaları çok önemlidir. Hasta izleminde bulunduğu doktorun fikri alınmalı ve onun yönetimi altında gerekli hassasiyetlere uyulmalıdır. Özellikle kullanılan ilaçların kesilmemesi veya uygun şekilde düzenlenmesi gerekir. Ayrıca aşırı fiziksel aktiviteler ve sıcaktan sakınmalıdırlar. Açlık saatleri sırasında olabildiğince dinlenmeli ve hafif fiziksel aktivitelerde bulunmalıdırlar. Açlığın oluşturabileceği istenmeyen belirtiler konusunda hasta ve aile bilinçli olmalıdır. Kalp hastalığı olan bireyler uygun beslenme, sıvı ve tuz alımına dikkat etmelidir. Sahur sırasında vücuttaki enerji miktarını sürekli sağlayabilecek nişastalı karbonhidratlar (pirinç, irmik, yulaf, pide gibi), sebze ve meyveler yenilmelidir. Ödem sorunu yoksa yeterince su içilmelidir. İftar saatlerinde aşırı yemek ve sıvı, tuz almak sorun yaşamalarına neden olabilir.Yine iftar saatlerinde kızartılmış yiyecekler ve kek gibi yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Birçok hasta açlık sırasında uygun beslenme, sıvı alımıyla ve aşırı sıcaktan korunarak oruç tutabilirken, kalp yetersizliği sorunu olan ve bu nedenle çoklu ilaç tedavisi ihtiyacı olan hastalarda uzun süre açlık ve ilaçların zamanında alınmaması nedeniyle sorun olabilir. Özellikle kalp yetmezliği skorlamasında sınıf 3’ün ileri aşamalarında veya sınıf 4 olan hastalar bu guruba girerler. Bu tür hastalarda kalbin kasılma problemleri ve dolaşım içinde bulunan sıvı miktarının artmasına bağlı gündelik fiziksel ihtiyaçların dahi devam ettirilmesi güçlük gösterdiği için bu hastaların oruç tutması sakınca gösterebilir. Özellikle kan basıncı düşük olan hastalar bu sürede kendilerini daha kötü hissedebilirler. Önemli akciğer damar hipertansiyonu olan hastalarda ve kan oksijeninin düşüklüğü ile seyreden hastalarda oruç tutmak sorun yaşamalarına neden olabilir. Kompleks doğuştan kalp hastalığı olan hamilelerin oruç tutması şikayetlerinin artmasına neden olabilir. Oruç tutmanın en önemli etkileri zayıf, kan basıncı düşük olan hastalarda sık görülen hipoglisemi ve hipotansiyon gibi önemli belirtiler olarak görülebilir. Özellikle kalp hastalığı çoklu ilaçlarla ancak kontrol altına alınabildiği hastalarda bu belirtiler daha sık görüldüğü için bu gurupta yer alan hastalar özellikle çok dikkatli olmalıdır. İftar sırasında aşırı sıvı ve tuz alınması kalp yetersizliğini tetikleyebilir. Bu hastalarda göğüs ağrısı, nefes darlığı, baş dönmesi veya bayılma benzeri belirtiler ortaya çıkarsa hemen bir şeyler yenilmeli ve içilmelidir. Bu hastaların çoğu ilaçların uygun şekilde düzenlenmesi ve genel kurallara uyulması şartıyla oruç tutabilirler. Bu sürede aşırı sıcakta kalma ve ciddi fiziksel aktiviteler kısıtlanmalıdır. İlaç saatleri sahur ve iftar saatlerine göre düzenlenmelidir. Ciddi ritm bozukluğu olan hastalarda bu düzenleme ramazan öncesi dönemde yapılarak etkileri değerlendirilirse daha iyi olur. Ancak çoklu ilaçlarla tedavi edilen ve tehlikeli ritm bozukluklarında açlık atakların sıklaşmasına neden olabilir. Kalp hastalığı olanların sahur ve iftarda uygun diyet, sıvı ve tuz alımına uyması, ciddi fiziksel efor gerektiren işlevleri yapmaması, sıcak günlerde dışarıda fazla zaman geçirmemesi, doktorunun önerilerine uyması, ciddi sonuçlara neden olacak belirtileri dikkate alması gerekir. Ayrıca günlük aktivasyonlarda bir miktar düzenleme yapılmalı ve ekstra efor gerektiren aktivasyonlardan kaçınmalıdır. Özellikle iftar sırasında diyet önerilerine uyulması gereklidir. Sahur öğünlerine düzenle devam edilmelidir. Sıvı ve tuz alımı da oldukça önemlidir.