Estetikte doğal görüntü isteği artıyor
Yaz bitip yeni bir sezona geçerken kadınlar ve erkekler yorulan ciltlerini yenilemek ve daha taze bir görüntüye kavuşmak istiyor. Estetikte yeni yöntemler ise artıyor.
İstisnalar kaideyi bozmaz tabii ama gerçek şu ki hepimiz, kendimizi en beğendiğimiz yaşta kalmak istiyoruz. “Yüzümdeki kırışıklıklar yaşanmışlıklarımın izidir, böyle iyiyim” diyen kaç kişi kaldı? Genç kalmak istiyoruz ama sokaklardaki birbirine benzeyen kadın ve erkeklerden de olmak istemiyoruz.
Bu nedenle tıp bilimi teknolojinin olanaklarını kullanarak bu isteği yanıtlamaya çalışıyor.
Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nuri Battal ve Plastik -Estetik Cerrahi Uzmanı- Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Prof. Dr. Reha Yavuzer ile yazdan sonra daha zinde görünmek ve yenilenmek için neler yapabileceğimizi konuştuk.
Kolajen kabininde 20 dakika geçirin
Prof Dr. Reha Yavuzer, plastik ve estetikte büyük bir değişim olduğunu söylüyor. Yavuzer’e göre, toplumun beklentisi daha güzel görünmek yönünde.
Hiç yaşlanmamak istiyoruz. Ancak bu geçerli bir beklenti değil. Bu beklentiyi karşılayabilmek için de çılgın bir sektör var. Çok enteresan, bu sektörü besleyen damarlar ise sektör dışı araştırmalar. Örneğin, yeni kolajen kabini NASA’nın ürettiği bir teknoloji. Yerçekimsiz ortamda astronotlarda oluşabilecek yaraların hızlı iyileşmesi için kolajen üretimini nasıl artırırız düşüncesiyle yola çıkılmış. Ardından yine uzayda yerçekimsiz ortamda, “Acaba bitkilerin büyümesini nasıl hızlandırabiliriz?” araştırmasıyla birleşmiş ve karşımıza bir teknoloji çıkmış. Kolajen kabinleri sayesinde kolajen yapımı artırılarak kaybetmiş olduğumuz esneklik ve sıkılık geri kazanılmış oluyor. Tedavi protokolü olarak ise haftada 2 ya da 3 seans olacak şekilde tüm vücut kabin içerisinde yatarak 20 dakika geçiriliyor.
Gözaltı torbaları ameliyatsız tedavi olur mu?
Yavuzer, “Klasik anlamda yaptığımız göz kapağı ameliyatları bizim vazgeçilmezlerimiz. Ama lazer teknolojisinin en büyük avantajı, göze herhangi bir zarar vermeksizin günlük yaşantıyı aksatmadan, 5-6 seanslık uygulamayla göz çevresindeki ve derideki torbalanmaları azaltıyor olması. Bu uygulamalarda çoğu zaman kombinasyon yapıyoruz. “Emerge” dediğimiz bu lazerle birlikte kimi zaman botoks kimi zaman ışık dolgusu uygulaması gibi bir kokteyl sağlıyoruz o bölgeye. Bir anda kibar bir değişim meydana getiriyoruz. Şöyle bir gerçek de var. Bir bölgeyi aşırı düzelttiğiniz zaman yapaya doğru bir geçiş de söz konusu oluyor. Eskiden felsefemiz “Yüzünüzü gerelim, 10 sene bir daha size bir şey yapmayalım” şeklindeydi. 10 sene hiçbir şey yapmayacak kadar bir sonuç elde edebilmemiz için yüzünüzü çok germemiz gerekiyordu. Öyle olunca ilk yıllarda çok gergin, yapay bir uygulama karşımıza çıkıyordu. Şimdi istiyoruz ki, size birazcık bir şeyler yapalım, sonrasında yıpranma sürecine göre (6,8 ay ya da bir sene sonra) tekrar bir şeyler yapalım” diyor.
Cilt altındaki hücreleri ışıkla dürtmek ve harekete geçirmek
Yüzle ilgili uygulanan önemli yöntemlerden biri de “BBL”. Geniş spektrumlu ışık. Bu enerji kaynağı, cildin altında bulunan ve kolajen üreten hücreleri adeta dürtüyor. Buna bağlı olarak da üretim artıyor. ABD’de “Forever Young” denen bir protokolle yapılıyor. Ciltte sıkılaşma, yan etki olarak lekelerde bir azalma, deri kanserine yakalanmada bir azalma ortaya çıkarıyor. Bu tedavide tercih edilen filtreye göre deri ve deri altında sıkılaşma, yüzdeki yaşlılık ve güneş lekelerinin giderilmesi, yüzdeki ve gövdedeki damar genişlemelerinin tedavisi (kırmızı ince kılcal damarlar), tüylerin yok edilmesi, bacak, kol gibi gevşemeye yatkın bölge dokularının sıkılaştırılması mümkün olabiliyor.
Lazerden üç boyutlu yüz gençleştirmeye
Cilt yenilemedeki esas amaç, cildin epidermis ve kısmen dermis denilen tabakalarının soyulması yoluyla alttan yeni hücrelerin oluşmasına zemin hazırlayıp cildin yenilenmesini sağlamaktır.
Cilt yenileme teknikleri üçe ayrılıyor:
1. Kimyasal peeling (Kimyasal solüsyonlarla yapılan soyma)
2. Dermabrazyon (Mekanik zımparalama)
3. Lazer ile yenileme (Erbium veya Karbondioksit lazerler)
Bu üç yöntem de derinin altında bulunan, elastikiyet sağlayan dokuların ve kollajen liflerinin yenilenmesini, hacimlerinin genişletilmesini, sayılarının artmasını sağlar. Sonuçta derinin sıkılığı (tonusu) artıp geriliyor.
Deri soyulurken bir defada 60 mikron derinliğe kadar inebiliyor. Bu nedenle, deri hangi yöntemle soyulursa soyulsun, derin ve yaygın akne izlerini ve kırışıklıkları 1 defada yok etme şansı pek yok. Bu durumda tedavi belli aralıklarla, iki, gerekirse üç seansta planlanıyor. Kimyasal soyma, dermabrazyon ve lazerle yapılan cilt yenilemenin ortak bir yanı var: Deri katmanları kaldırılıp iyileşme süresince ortaya yeni ve daha sağlıklı bir cilt çıkıyor. Kimyasal soyma işleminde kimyasal solüsyonlar, dermabrazyon da mekanik cihazlar, lazer tedavisinde ise lazer ışını kullanılıyor.
Kimyasal işlemde genelde, en yüzeysel soymayı yapan bu asitler meyve asitleri de denilen, meyvelerde de bulunan bir madde olan AHA (alfa hidroksil asit) içeriyor. Pek çok çeşidi var. Diğer kimyasallardan biri ise Fenol (Phenol) peeling: Sert ve güneşten zarar gören ciltlerde kullanılan fenol yüzdeki ince kırışıklıkları ve kalın çizgileri azaltıyor.
Cilt zımparalama
Dermabrazyon yani zımparalama bugün çok çeşitli cihazlarla uygulanabiliyor. Bir takım tel veya çelik fırçalar, motora bağlanan zımparalar ya da aliminyum oksit kristalleri ile çalışan basınçlı hava sisteminin yanı sıra, demir tahta zımparalarla hastanın cildi soyulabiliyor. Bu yöntemle genellikle yüzdeki yara izleri tedavi ediliyor. Örneğin, akne izi. Çoğunlukla yanaklara ve bütün yüze uygulanan yöntem, derin kimyasal soyma ürünleri gibi ağız çevresindeki dikey çizgileri en aza indiriyor. Dermabrazyon sırasında hastaya sakinleştirici ilaçlar ve lokal anestezi, çok geniş bir bölgeye müdahale edildiğinde ise genel anestezi veriliyor.
Yeni nesil cilt yenileme lazerleri
Diğer cilt yenileme yöntemleri gibi lazer de kırışıklık, cilt, yaşlanma lekesi ve yara izi tedavisinde kullanılıyor. Derinin kalınlığı ve dokusu da, lazer tedavisine uygun olup olunmadığını belirliyor. Tüm bu yöntemler içinde en etkili olan, yeni jenerasyon erbium lazerleri. Bu lazerler artık o kadar hassaslaşmıştır ki, istenilen derinliğe gitmek, istenilen derinlikte durmak çok kolaylaştı. Kimyasal soyma ve dermabrazyon yöntemlerinde derinliği kontrol etmek oldukça zor. Bu da deride derinlere giderek hasar oluşturma riskini artırıyor. Yeni jenerasyon erbium lazer ile hem derinlik kontrolu kolaylaşıyor hem de soyma ya da yakma yapmadan derinin alt tabaklarına ulaşılıyor.
Dolgu ile kırışıklık tedavisi yapılıyor
Bu yöntemde Restylane hyaluronik asit kullanılıyor. Normalde genç insanların ciltlerinde bulunan ve cilde canlılık veren bir madde olan hyaluronik asit yaşlanmaya bağlı olarak ciltte azalıyor. Doğal olarak vücutta da bulunan hyaluronik asit ile alında, gözlerin etrafında ve dudak çevrelerinde yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan kırışıklıklar doldurulup tedavi ediliyor estetik bir görünüm kazandırılıyor. Hasta dolgu ile kırışıklık tedavisinden sonra normal hayatına devam edebilir.