Duygulandiran, hayranlik uyandiran ve heyecanlandiran bir film

2016'nın başında, "Bu senenin en çok beklenen yerli filmleri" şeklinde yapılan listelerde yer alan ilk üç film hemen hemen belliydi: İkimizin Yerine, Ekşi Elmalar ve İkinci Şans... 2012'de çekilen "Dağ" filminin devamı niteliğindeki "Dağ 2" ise, vizyona girmesinin iki haftasinda rakiplerini gölgede bırakmıştı bile. Hasılat ve izleyici sayısı olarak rakiplerine açık ara fark atan yapım, İstanbul'da 70 salonda izleyiciyle buluşmuştu.

Buna benzer bir örneği 2009'da "Nefes: Vatan Sağolsun"da görmüştük. Ancak "Dağ 2"'yi ayıran en büyük etmen, diğer filmlere nazaran çok daha az reklam ve tanıtımla bu kadar başarı kazanması. Yönetmenliğini, Alper Çağlar'ın üstlendiği, başrollerini Ahu Türkpençe, Ufuk Bayraktar, Murat Serezli ve Çağlar Ertuğrul'un paylaştığı yapım, teröristlerin elinden kurtulmayı başaran iki arkadaş Oğuz (Çağlar Ertuğrul) ve Bekir'in (Ufuk Bayraktar) 6 yıl sonra özel bir görev için Özel Kuvvetler Timi'ne katmasını ve Kuzey Irak'ta bir terör örgütü tarafından kaçırılan gazeteci Ceyda Balaban'ı (Ahu Türkpençe) kurtarmasını ele alıyor...

Filmde Veyasl Yarbay'a hayat veren Murat Serezli rolü için nasil 15 kilo verdiğini ve film için nasil hazırlandığını anlattı.

Filmi izleyenlerin sinema salonundan hangi duygularla ayrıldığını düşünüyorsunuz?

Bu film, sizi birçok duygu arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Çoğu yerinde heyecanlanacağınız garanti, Oğuz ve Bekir'in o tatlı atışmalarında yer yer gülebilirsiniz de. Ama asıl gururlanacak, Özel Kuvvetler'imize hayranlık duyacak, duygulanacak ve ağlayacaksınız da. Filmi birden fazla kere izleyenlerin de başlıca nedeni bu yolculuğun tamamı.

Çekime hazırlık sürecinde rolünüze nassıl hazırlandınız?

Bugüne kadar oynadığım en derinlikli karakter olan Veysel Yarbay için son derece sıkı bir hazırlık süreci geçirdim. Hem fiziksel, hem entellektüel açıdan hem de karakter analizi açısından çok yoğun ve incelikli çalıştım. 5 ay boyunca çok sıkı spor yaptım, yeme alışkanlıklarımı tamamen değiştirdim ve 15 kilo verdim. Veysel Yarbay'ın hala sahada savaşan bir MAK üyesi olması yüzünden çok fit, sıkı ve ince yüz hatlarına sahip olmasını istiyordum. Çok katmanlı bu karakterin iç çatışmalarını, ketum mizacı altından bile seyirciye aktarabilmek için karakter üzerine sayfalarca analiz yazdım; film boyunca akacak olan saat gibi ayarlanmış hassas bir oyun izleği kurdum. Üzerine de hem aksiyon sahneleri için eğitimlerim hem de askeri bilgiler ve asker yaşamları üzerine araştırmalarım ve gözlemlerim oldu.

Sizi derinden etkileyen sahneler oldu mu? İşin duygusal boyutuyla nasıl baş ettiniz?

Filmdeki en duygusal yerleri açık etmeden bu soruya çok anlaşılır bir cevap vermem mümkün değil. İzleyenler için üstü kapalı anlatayım, onlar beni anlar. Nabat ile ilk karşılaşma ve geçmişimdeki önemli bir kaybı anlattığım sahneler içselleştirdiğim ve çok duygulandığım sahnelerdi. Ayrıca tüm film boyunca askerlerime konuşma yaptığım sahnelerdeki tiradlarım, gerçekleri düşünerek çok duygulandığım metinlerdi.

Birçok farklı yapım ve birbirinden farklı bir çok karakter canlandırdınız. Bunların içinden sizin ayrı yere koyduğunuz hangileri var?

Açık ara bir şekilde en özeli Veysel Yarbay tabi ki. Sadece bugüne kadar canlandırdığım en detaylı ve en boyutlu karakter değil, belki Türk sinemasının en derinlikli karakterlerinden birisi. Alper harika bir karakter yazmış ve çok iyi çekip kurguladı. Veysel'in sahada silahıyla yaptığı çatışma, içinde yaşadığı duygusal çatışmaların yanında bir hiç. Her mükemmelliyetçi insanın kaçınılmazı olan geçmişteki hatalarının kendisine işkence etmesine müsaade ediyor. Geçmişinin hayaletlerini de yanında taşıyor. Acı içindeki bir ruh o. Emirlerini ve kendisini her saniye sorgulayan. Son derece prgamatik olmasına rağmen aynı zamanda, o meslekten birisinin olmaması gerektiği kadar duygusal ve bunu yaşayamayan.

Ne tür yapımlarda oynamaktan daha çok keyif alıyorsunuz?

Komediyi çok severim ve çok yatkınımdır. Aynı şekilde aksiyon oyunculuğuna da. Ama bir süredir sektör, benim sadece komedi rollerini tercih ettiğimi sanmaya başlamıştı. Dağ 2 ve öncesinde yer aldığım kimi drama yapımlar, biraz da "siz benim diğer oyunculuk gücümü henüz görmediniz" mesajını iletmeme vesile oluyor. Dağ 2'nin kariyerimde muazzam bir atılım yapacağından eminim, ve bunu şimdiden rahatlıkla görebiliyorum.