Bu coğrafyanın sanatçısı olmak büyük şans
.
Üçüncü albümü Gelin Kınası’nı çıkaran Züleyha, “Sadece gelinlerden değil kaynanalardan da tebrik mesajları alıyorum” diyor. Albümün hediyesi ise adına uygun, halay mendili. Genç sanatçı ”Umarım dileyenler el ele tutuşur, halaya durur” diyor.
Gelin Kınası adlı bir albüm yapmaya nasıl karar verdiniz; neden?
Gelin Kınası benim üçüncü albümüm. İlk albümümde Zülfü Livaneli şarkılarını 10 etnik dilde söylemiştim. Konsept bir çalışmaydı. İkinci albümüm Benden’de ise kadın ağzı Anadolu türkülerini yorumladım. O albüm de arşivlik, konsept bir projeydi. Üstelik Ara Güler gibi kıymetli bir üstadın fotoğraflarını da albümde kullanmıştım. Arkasında bir hikayesi olan albümler çıkarmaya gayret ediyorum, ediyoruz. Gelin Kınası da öncekiler gibi hikayesi olan bir çalışma oldu. Bu albümde Anadolu’nun değişik yörelerinin kına türkülerini yorumladım kendi tarzımla.
En sevdiğiniz türkü hangisi?
İnanmadığım, hissetmediğim, yorumlarken neşelenmediğim ya da hüzünlenmediğim hiçbir şarkı, türkü yok bu albümde.
Geleneklerimize eskisi kadar sahip çıkılmaması sizi üzüyor mu?
Aslında biz diğer Batı toplumlarına göre hala geleneklerimizi koruyoruz. Yüzlerce yıldır aynı şarkılarla halaya duruyor, aynı şekilde ağıtlar yakıyoruz. Genç kızlar binlerce yıldır kına yakarak evleniyor bu topraklarda. Bu yüzden de Anadolu’da, İstanbul’da doğmuş ve bu coğrafyanın sanatçısı olmak benim için büyük şans. Zaten albümlerimde yapmaya çalıştığım da Anadolu’nun zenginliğini müziğin diliyle yansıtmaya gayret etmek aslında...
CD’den bir de mendil çıkıyor; hemen halaya başlayalım manasında mı?
Bir önceki albümümü de Kadın Emeği Değerlendirme Vakfı’na hazırlattığım keseciklerin içinde sunmuştum dinleyenlerime. Karınca kararınca emekçi kadınlara bir yardımım dokunsun istemiştim. Bu albümde de çam sakızı çoban armağanı halay mendilleri var içinde. Umarım dinleyenler el ele tutuşur, halaya durur. Sanat da bunun için, insanları buluşturmak, birleştirmek, el ele tutuşturmak için var.
Yemeklerim bayağı ünlüdür; özellikle de yaprak sarmam
Gelinlerden “teşekkür” dolu mesajlar alıyor musunuz?
Sadece gelinlerden değil, kaynanalardan bile çok güzel mesajlar geliyor. Kına geceleri, düğünler, halaylar bütün aileyi buluşturan en mutlu anlar sonuçta. Bu şarkılar da düğündeki herkese ait...
Televizyon programı var mı planlarınız arasında?
Bir dönem Habertürk’te Müzik Evi adlı bir program yaptım. Müzik ve sohbet ağırlıklı bir programdı. Şimdilerde yine bazı teklifler geliyor. Bir müzik programım olacak inşallah yakında; bir de Anadolu mutfağını tanıtan bir program yapmak istiyorum. Öğünmek gibi olmasın ama yemeklerim pek meşhurdur. Hele de yaprak sarmam, karnıyarığım, revanim ve keklerim...
Dede imam; anne baba hacı... Siz de gittiniz mi hacca?
Hac için yaşım çok küçük ama ilk fırsatta annemle, kardeşlerimi de alıp bir Umre yapmak istiyorum. Rabbim nasip eder inşallah...
Geleneklerine bağlı dindar bir Kürt ailesi kızıyım
Üç ayrı lisan konuşabiliyorsunuz, doğru mu?
Evet, ana dilim Zazaca. Baba tarafımdan ve Kumkapı’da mahallede birlikte büyüdüğüm arkadaşlarımdan ve sonrasında kursta Kürtçe öğrendim. Türkçe’yi de ekleyince üç dil oluyor...
Aileniz şarkıcı olmanızı destekledi mi yoksa mücadele mi verdiniz?
Geleneklerine bağlı, dindar bir Kürt ailesinin kızıyım. Ailemde benden başka sanatçı yok. Lakin babamın ve ablamın sesi çok güzeldir. Elbette ilk başlarda çeşitli zorluklar yaşadım ama sonra Zülfü Livaneli gibi bir ustanın rahle-i tedrisinden geçmem, sanat konusundaki ciddiyetim ve çalışmalarım ailemi de ikna etti. Artık sağolsunlar hepsi destekler bana...
Hayatınızın en önemli kırılma noktası nedir desem?
Herhalde Zülfü (Livaneli) Ağabey ile tanışmam ve onun beni daha 22 yaşındayken Açıkhava Tiyatrosu’nda 7 bin kişinin karşısında şarkı söyletmeye çıkartmasıdır. Ayrıca Nilüfer ve Hasan Saltık çiftiyle çalışmak büyük şans benim için. Her zaman yol gösterici ve destekçim oldular.
Siz evlenmeyi ne zaman düşünüyorsunuz? Kaç çocuk hayaliniz?
Daha yeni 27 yaşıma bastım. Ve en az üç-beş yıl daha müziğe, sanata konsantre olmak, kalıcı işler yapmak istiyorum. Nasipse evlilik de, çocuk da olur...