"Annemin koyduğu bütün kuralları Cengiz İmren yıktı" (2)

* Aranızdaki ortak noktalar ne?
Çok farklıyız aslında. Cengiz sokağı sevmiyor. Ama ben balık seviyorum diye haftada 3-4 gün balık getirtiyordu eve. Benim istediğim ne varsa yapıyordu. Sosyal çevreden uzak yaşıyor. Bazen beni sıkıyordu bu. 2.5 senede toplam 6 kez sinemaya gittik, yemeğe hiç gitmedik. Onunla dolaşamıyoruz maalesef, mümkün değil. O yüzden onunla bir dünya kurdum, çünkü bu adamı seviyorum. İkimiz de birbirimiz için fedakârlıklar yapıyoruz, ortak noktamız bu. Onunla birlikteyken çok kitap okumaya başladım, ne enteresan, değil mi? Cengiz'le çok keyifli bir hayatim oldu. Bir gün hediyeler aldım, şoförle gönderdim. Bakmış, tek dik yakalı bir kazağı almış içinden, "Bunu hediye olarak kabul ediyorum" demiş. Diğerlerinin parasını göndermiş, enterasan bir çocuk yani. İkimiz de aramızdaki temel farklılıkları birbirimize unutturmaya çalıştık. Cengiz çok iyidir. İki insan evin içerisinde el ele dolaşır mı? Biz ele ele dolaşıyorduk. Bana çok uyum sağlamaya çalışan, ne kadar belli etmese de modern olan biri. İngilizce öğrettim ona. Hiç kompleksi yok, "Öğrenemem, yanlış söylerim" gibi. Yanlış söylediği zaman beraber gülüyorduk. Ya da o bana kötü şarkı okuduğum zaman "Çok kötü okuyorsun" derdi. Beraber çalışırdık. Başlangıçta onun yanında şarkı söylemeye utanırdım. Ama onun doğallığı sayesinde çok şey öğrendim.

Annem Cengiz'le evlendiğim için yıldırma operasyonuna başladı
* Siz Cengiz İmren'in suçsuz olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa suçlu da olsa umrunda değil mi diyorsunuz?
Cengiz'in suçlu olmadığını annem de biliyor. Adalet yerini bulunca annemin de bu konudaki rahatsızlığı gidecek. O yüzden Cengiz'den hiç utanmıyorum. Çünkü Cengiz'i tanıyorum, 2 sene boyunca gündüz ve gece evden çıkmayan biriydi. Beni evde bırakıp erkek arkadaşlarıyla dışarı gitmeyen bir adam. Belki de o yüzden çok sevdim. En kısa zamanda suçsuzluğu ortaya çıkacak. Daha mahkeme olmadı. Mahkemenin olması 6 ay sürer, 5 ay geçti henüz. Türkiye'deki en başarılı avukatlara gittim, hakimlere bile gittim. Eski DGM savcısına gittim. Cengiz'in bir-iki telefon görüşmesi var. Herkes onun ilk duruşmada evde olacağını söylüyor.

* Evlilik kararınız annenizi çok kızdırdı yine.
Konuşmuyoruz şu an. O, rahat bir 5-6 ay götürecektir bu durumu. Ya da evliliğim bitene kadar görüşmez. Annemde sahiplenme, 'Sadece benim olsun' isteği var. Onun yanımdayken prensesler gibi yaşarım. İstediğim herşey yapılır. Hummer'ı da geçen aylarda onurdayken aldırdım. Ben de kurnazım yani. Annem onunla tek başımaysam beni çok sever. Ama başkasıyla olmaya başladığımda gardını alır hemen. Kimseyi beğendiremiyorum. Hadi Cengiz'in başına böyle olaylar geldi, ondan dolayı istemiyor. Tehdit etmesi çok kötü. Bana tam tersine daha fazla yaptırıyor bazı şeyleri. Halbuki annem bugün yanımda olsa yaşayacağımız şeyleri daha kolay atlatırdım. Daha zor günler geçiriyorum şimdi.

* "Reddedederim" diyor sizin için. Kastettiği şey para mı?
Evlendiğim gün annemin evinden gittim cezaevine. Yatakta olduğumu sansın diye yorganın altına yastıkları koydum, çünkü sabah kalkar, sonra bir daha yatar. Ne kadar geç anlarsa o kadar iyi olacaktı. Böyle yapınca daha çok şüphelenmiş. Bizi arıyor, telefonlar kapalı. Öğreniyor. O gün bütün bankalardaki paramı bloke ediyor, bütün herşeyim zaten onun üzerine. Eve döndüğümde rezalet bir durumda kaldık. Kilidi değiştirmiş. Orada köpeğim ve eşyalarım vardı, çilingir getirttim, eşyalarımı aldım, bir daha kalmadım orada zaten. Başka bir şey almadan çıktım, arabasını da daha sonra vermek için izin istedim. Yıldırma operasyonu var şu anda. Son 2.5 senede de beni parasız bırakıp yine herşeyden mahrum etmişti. Bana hep Cengiz baktı. Bu badireleri atlattıktan sonra Cengiz'in nasıl bir adam olduğunu anladı. Kendisi Cengiz'le birlikte oturduğumuz eve geldi ve konuşup anlaştılar. Mesela ben Cengiz'den ayrılırken, Cengiz'le annemin arası son derece iyiydi. Çok da seviyordu biliyor musunuz? Şimdi tabii hapishaneye düştü diye böyle yapması çok yanlış. Bunları söylemek zorunda hissediyor kendini çevreye karşı. Yıllar önce bize de "şebeke" denmişti. O gün annem ne kadar şebekeyse Cengiz de bugün o kadar "çete."