40 yılda tek bir binası bile çürük raporu almadı
Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, yeni projelerini ve sektörü değerlendirdi
Mesleğe mektepli olarak başlayan ve 42 yıldır yaklaşık 25 bin konut inşa eden Teknik Yapı patron Nazmi Durbakayım, son dönemde ciddi bir müteahhit patlaması yaşandığını ve sağlam yapılar için yasa çıkması gerektiğini vurguladı
Tam 42 yılda gayrimenkul sektörünün önemli aktörlerinden biri olan Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, yeni projelerini ve sektörü emlakeki.com’a değerlendirdi
** Teknik Yapı’yı nasıl kurdunuz?
Beni işe almadılar. İnşaat mühendisi olma hevesim lise yıllarımda başladı. Ben Haydarpaşa Lisesi mezunuyum. O dönemde ya teknik üniversiteye gidilir ya da tıp okunurdu. Ben de hep İTÜ inşaat istedim. Benim girdğim sene inşaat fakültesinin puanı bir çıt daha yüksekti. O yıl elektiriğe girdim ama bir sonraki sene 43. olarak inşaat fakültesine girebildim. Amacım ya üniversitede eğitimci olarak kalmak ya da büyük bir şirkette çalışmaktı. Bazı nedenlerden dolayı üniversitede kalamadım. Dışarıda büyük bir firmaya müracaatlarımızı yaptık ama beni işe almadılar. Bizde bir mimar abimizin yanına tabiri caizse ‘çömez’ olarak girdik. Bir süre sonra da belli bir hisse verdi biz eve böylece ilk adımımız atmış olduk. Yıllar sonra beni işe almayan o firma sahibinin kızının evini yapmak bana kısmet oldu. Kendisine de ilettim ‘Siz beni işe almamıştınız’ diye. ‘Ne kadar ayıp etmişiz’ şeklinde çok şaşkınlık verici bir durum ortaya çıkmıştı.
** Neler yaptınız bugüne kadar?
Mesleğimizin branşları çok farklı. Fabrika da var, liman da restorasyon da var. Benim şansıma fabrikasını yapmış olduğumuz firmaların, bir de evleri oluyor. Bir yerde 50 bin metrekarelik fabrika yaparken, başka bir yerde de 200-300 metrekarelik evde çalışmış oluyorsunuz. Bunlar hep bize tecrübe olmuş oldu. Farklı farklı projeler yaparak Teknik Yapı butik olarak iş yapan bir firma haline geldi. Vatandaş baklava yapar ama bir yerden alıpta yiyebilir de. Bu da bize çok ciddi bir sorumluluk veriyor.
** Bu sorumluluk için ne yapmak gerek?
Hep çıtayı belli bir yerde tutmak lazım. Bizim de geldiğimiz noktada Tuzla’da 5 bin konut inşa ettik. Hem de bir ilkle. Şöyle ki, tek etapta yapılan Türkiye’deki en büyük projesi. Normalde böyle bir proje minimum 3 etapta yapılıyor ve süreleri de bunların toplamda 5 yıla yayılıyor. Bir de ‘erken teslim ettin geç teslim ettin’ hali var. Ama biz tek seferde teslim etmek zorundaydık ve hepsi bunun 36 ayda bitti. Her gün 30-40 arası teslim olsa nereden bakarsan bak 200 günü buluyor. Dolayısıyla ilk teslim ile son teslim arasında ciddi bir zaman oluyor. Bugün itibariyle 3 bin tanesi teslim oldu ve yaşam sürüyor. Ayrıca alanların prim oranı yüzde 100’ün üzerinde. Bin 600 TL’ye aldılar şimdilerde ise 3 bin 500-3 bin 600’larda seyrediyor. Çok ciddi bir prim yaptı.
** Teknik Yapı sorumlukları nelerdir?
Biz Teknik Yapı ailesiyiz. 40 yıllık gayrimenkul hayatımızda tek bir binamız bile çürük raporu almamıştır. Türkiye’deki lk toplu konut 1917’de yapıldı Mimar Kemalettin tarafından. Sonradan Ramada Otel oldu. Ama o bina duruyor. Düşünün o zamandadaki yokluk şartlarını. Ama şimdi? Artık afet yasası çıktı. Bu riskli stok ortadan kalksın diye bir gayret var.”
** Sektörde durum nasıl?
300 bine yakın müteahhit var. Avrupa’nın tamamında 30 bin tane. Müteahhit itibar edilir adam demektir. Ama maalesef erozyona uğradı bu seviyelere geldi. Yasa gelmesi şart. Ama artık bir kamyon çimento, bir kamyon demir ve cesaret sermayesiyle girenler var. İsteyen istediği gibi girip çıkmamalı. İsteyen girsin ama çıkması da kolay olmasın. Vatandaşın her şeyi tüm birikimi söz konusu. Felaket olmadan bir takım hadiseler fark edilmeli. Bugün bir araba alırken servisi yoksa alamıyorsunuz, ithalat ve üretim de yok. Ama konutta öyle birşey yok. Çok ciddi şekilde nüfus artışı var. Şehirlere göç var. Bunların dengelenmesi için şehirlere olan göçler kontrol altına alınabilir. Mesela Kanal İstanbul… Çevresinde yapılan projeler bunlara imkan tanıyor. 2005’te Emlak Konut’un hasılat paylaşımı olarak yaptığı ilk projeler milat oldu. Bundan öncesinde 700 veya 1000 dairelik projeler düşünülemezdi bile. Bunların yanında kentsel dönüşüm adı altında eski binaların yıkılıp yenisinin yapılması konusunda ciddi bir önlem alınması lazım.
İlk projesinin yanına yeni proje
MESLEĞE ilk başladığı zaman Suadiye otelinin soyunma kabinlerini yaptığını söyleyen Durbakayım, yeni projesini de açıkladı: “10 senedir uğraştığımız Suadiye Sahil Sitesi projemiz vardı. O zaman afet yasası yoktu ve plaj evleri diye yapılmıştı. Orada malikleri ikna edip mutabakatı sağlayarak bugüne geldik. Bağdat Caddesi’nin en prestijli yeri. Suadiye Oteli’nin hemen yanında. İstanbul’da olabilecek en yüksek rakamlar söz konusu.”
Bir bina çöpe gitmemeli
“BAZEN dönüşüm fonksiyon gereği olur” diyen Nazmi Durbakayım, şu bilgileri verdi: “Mesela Mahmutbey’de 17 tane fabrika yaptık. Bunlardan bir tanesini Metropark adı altında değiştirdik. Siz binayı yıllarca yaşayacak şekilde yapıyorsunuz ama oradaki fonksiyon değişikliği sizin elinizde değil. Bu da ancak master projelerle olabilir. Maalesef Türkiye’de master projelerin çizgileri dahi belli değil. Bunlar olduğu takdirde çöpe giden bina olmayacak. Biz Teknik Yapı olarak yaptığımız projenin iç dekorasyonu en az 3 kez değiştirelebilecek ve uzun yaşayacak şekilde yapmaya çalışıyoruz . Kar odaklı hedef koymuyoruz. Mesela aidat yükseklikleri oradaki değerleri aşağı çekiyor.”
Zam kaçınılmaz hale geldi
SON dönemde kendilerinin de katıldığı ihalelerin de etkisiyle bir zam hareketinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Durbakayım, “Aynı bölgede metrekaresini 6 bin liradan satılacağı öngörülüyorsa ve mevcutta 4 bin lira ise arada yüzde 50 gibi bir fark var. Bir dolar ve maliyet artışı eklenince durum kaçınılmaz oluyor” dedi ve ekledi: “Firmaların,normalde piyasalar çok rahat olsa yüzde 20 zam yapması lazım açıkçası bizde önümüzdeki günlerde planlıyoruz. Piyasada biz şuna bakıyoruz; en yüksek rakama satmak değil mühim olan süreklilik sağlamak. 42 senelik tecrübemde bir kere hedefiniz ne ona bakacaksnız. Doğru fiyatlanmış bir malın satılmaması mümkün değil.”
25 bin konutta imzamız var ama 5 yıl sonra…
BUGÜNE kadar 20-25 bin konutu hayata geçirdiklerini dile getiren Teknik Yapı patron Durbakayım, “Artık emeklilik hali olacak gibi. 5 yıl sonra yine inşaat mühendisi olan oğlum Umut’a devredeceğim” dedi. Durbakayım şöyle devam etti: “Teknik Yapı olarak İstanbul ve çevre bölgelerde yeni yatırımlarımız da olacak.”
30 yıl önceki müşterimizle bile hala irtibattayız
DURBAKAYIM, projelerinde aidatından güvenliğine, ev hanımının dizaynından yönetimine kadar her detayı firma olarak takip ettiklerini belirtti. Durbakayım, “Dış cephe dahi çok mühimdir. Bina, rimeli akan bayan görüntüsü vermemeli. Ona göre şekillenmeli” diye konuştu. Durbakayım şöyle devam etti: “20-30 yıl önce yıl bizden ev alan müşterimizle bile sıkıntı hali hala irtibattayız. Söz konusu ayna bile olsa. Türkiye’deki ilk toplu konut 1917’de yapıldı Mimar Kemalettin tarafından. Sonradan Ramada Otel oldu. Ama o bina duruyor. Düşünün o zamandadaki yokluk şartlarını. Ama şimdi? Artık afet yasası çıktı. Bu riskli stok ortadan kalksın diye bir gayret var.”