25 yıldır Tenten´in peşinde

Belçikalı çizer Hergè’in 1920’li yıllarda yarattığı kült karakter Tenten ve onun sevimli beyaz köpeği Milu’nun maceraları yeniden beyazperdede... Fenomen haline gelen karakterin figürü her şekle girdi ve koleksiyoncuların vazgeçilmezi oldu. Bizce Tanıtım Ajans Ortağı Esra Dalgıç yaklaşık 20 yıldır Tenten parçaları toplayan koleksiyonculardan...

Herge, 1920’li yıllarda, cesur bir çömez muhabirle beyaz Fox Terrier’inin Sovyetler Birliği’nde seyahat ettiği bir çizgibant yarattı. Tenten olarak bilinen bu çizgibant, okurların gözdesi haline geldi. Albümler her yıl yeni okurlar bulmaya devam etti. Steven Spielberg, 25 yıllık bir uğraş sonucu film haklarını satın aldığı Tenten’i nihayet, beyazperdeye aktardı. Üçleme olacak olan Tenten’in maceraları hepimizi heyecanlandırırken, çizgi bantın hayranları için durum daha farklı. Esra Dalgıç 1985’ten beri Tenten koleksiyonları biriktiriyor ve dünyanın her yerinde onunla ilgili bir parça mutlaka buluyor. Dalgıç, “1985 yılında Bruges’den Tenten figürlü bir anorak satın aldım. Bedeni yaşıma göre çok büyüktü. Ancak beş sene sonra kullanmaya başlayabildim. Özellikle bibloları çizgi banttakiyle birebir şekilde yerleştirmeyi seviyorum. Aşağı yukarı üç yüze yakın parçam olduğunu tahmin ediyorum. Biriktirdiğim ürünler arasında birçok çeşit var; anahtarlık, Tükçe ve yabancı dillerde kitaplar, iç ve ev giyim ürünleri, yara bandı, iskambil kağıdı, havlu, kol saati, kırtasiye ürünleri, betacam video kasetler, çikolatalar, fincanlar, teneke kutular, biblolar, poşetler...” diyor.

Kolay anlaşılır çizimleri büyülenmenizi sağlıyor

Tenten’in büyüleyici kısmı ise çizgilerindeki basitlik olmuş. Ürünlerini toplayacak kadar yakın olduğu kahramanı Dalgıç şöyle tarif ediyor, “Tenten başından beri değişmez kahramanım. Araştırmacı, her sorunu barışçıl yoldan çözmeye çalışan, naif bir karakter. Tabii dünyayı da dolaştım sayesinde. Tenten’i sevmemin en önemli sebebi yazar, çizer Hergè. Kolay anlaşılır, temiz çizgileriyle mükemmel grafik sunumlar oluşturmuş. Örneğin, Tenten’in başı biçimsel olarak hiç değiştirmemesine karşın Hergè ufak hareketlerle her daim istediği anlamı verebilmiştir.”
Koleksiyon için araştırmaları sırasında Dalgıç’ın başına gelenler de çok enteresan... Dalgıç, “Seksenli yıllarda, Monte Carlo’da bir butikte dev bir füze maketi gördüm. Fakat dükkan sahibi mesai saati bitimi olduğu için bize satış yapmadı. Bir de Neuhaus’un 1998’de çıkarttığı çikolata kutularını arıyorum henüz edinemedim. Paris’ten bir seramik koleksiyon ürünü edindim. O ürün için defalarca mağazaya gidip geldim. Satılık değil, dekor ürünüydü. Sonunda mağaza sahibini ikna ettim” diyor.

Kadıköy ve Galatasaray’da biblolara rastlayabilirsiniz

Tenten parçalarını dünyanın her yerinde
bulabileceğiniz gibi Türkiye’de de denk gelebilirsiniz. Örneğin Kadıköy ve Galatasaray’da çizgi roman kitapları satan mağazalarda kasaların yanına bibloları koyuyorlar. Yüzlerce parça sahibi olmak istiyorsanız eğer ciddi bir maliyeti de gözden çıkarmanız gerek... Dalgıç, “Yüksek para ödeyerek aldığım parçalar oldu. Fakat ben her parçayı satın alamam. Sanırım en değerlisi altı yıl önce Paris’te bir bit pazarında edindiğim Tenten biblosu diyebilirim. Schleich markasının 30 yıl önce ürettiği bir bibloydu. Artık bu parçalar zor bulunuyor. Surat ifadesi farklı bir bibloydu hemen satın aldım. Bu parça şu anda bende değil çünkü hediye ettim. Böylece benim için değeri paha biçilmez bir hal aldı” diyor.