Suriyeli çocukların ellerinden tuttular
Suriyeli çocukların gelecek umudu AB’den duyuldu. Maya Vakfı’nın başlattığı, Turkcell’in desteklediği travma geçirmiş Suriyeli çocuklara yönelik ‘Tut Elimi’ adlı program Avrupa Parlamentosu’nda örnek uygulama olarak anlatıldı.
Maya Vakfı’nın travma geçirmiş Suriyeli mülteci çocuklara yönelik olarak 2014’te başlattığı ‘Project Lift-Tut Elimi’ adlı program, Avrupa’nın kalbi Brüksel’e taşındı. Suriyeli çocukların sanat terapisi yoluyla rehabilitasyonuna odaklanan program, Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen oturumda, örnek uygulama olarak anlatıldı.
Brüksel’de sergi açıldı
Suriyeli çocukların proje kapsamında yaptığı resimler ve sanatçı Kaan Çuhacı’nın fotoğraflarında oluşan ‘Bir Çocuğun Gözünden: Suriyeli Mülteci Hikâyesi ve Empati’ sergisi, Turkcell’in desteğiyle Brüksel’de izleyicilerle buluştu.
23 Mart’a kadar açık kalacak sergi, uluslararası kamuoyundaki farkındalığın artırılması amacıyla, Türkiye’de farklı şehirlere ve dünyanın farklı ülkelerine taşınacak.
Projeyle ilgili olarak Maya Vakfı Kurucu Başkanı Esra Özsüer, şunları söyledi:
“İki yıl önce mülteci konusunda fazla bilgi sahibi olunmayan, konudan uzak durulan bir dönemde projeyi başlatarak çocukların geleceklerini değiştirmek adına bir seçim yaptık. Uzman travma terapistleri ile geliştirilen programla mülteci çocukların kendilerine ve geleceğe güvenmeleri, hayata bağlanmalarını sağlayabilmeleri için destek oluyoruz. Bu projenin başta mülteci çocuklar olmak üzere travmaya maruz kalmış tüm çocuklar için yaygınlaştırılması için çalışıyoruz.”
İnsanlık tarihi göçle gelişti
Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, toplumsal fayda yaratma odağına öncelik veren Turkcell’in Suriyeli mülteciler konusunda da aynı hassasiyeti gösterdiğini söyledi. Terzioğlu, “İnsanlık olarak varlığımızı göçe borçluyuz, insanlık böyle gelişti. Biz Türkiye’de hem göçün yarattığı travmayı, hem de yeni bir başlangıçtan doğacak imkanları çok iyi biliyoruz; çünkü hemen hepimizin ailesinde bir göç hikayesi var. Suriye’nin karşı karşıya olduğu trajedide, zaman insanlara ‘Gelmeyin’ deme zamanı değil, onları kucaklama zamanı” dedi.