Kur'an-ı Kerim verilen sözde durmayı emreder

Kur'ân, çeşitli ayetlerde sözde durmayı emreder ve Müslüman'ın birinci özelliğinin, verdiği sözde durmak olduğunu vurgular. "Allah'ın ahdini yerine getirirler, verdikleri sözden caymazlar" (Ra'd: 21)

Haberin Devamı

Soru: Bir kimse bir kimseye söz verir de kasten tutmazsa veya tutamazsa kul hakkı yemiş olur mu? Söz verip de sözünde durmamanın dinimizdeki yaptırımı nedir?

Cevap: Kur'ân, çeşitli ayetlerde sözde durmayı emreder ve Müslüman'ın birinci özelliğinin, verdiği sözde durmak olduğunu vurgular. "Allah'ın ahdini yerine getirirler, verdikleri sözden caymazlar" (Ra'd: 21).

Gerek Allah'a, gerek insanlara verilmiş olsun, mutlaka verilen meşru sözde durmak gerekir. "Ahdi yerine getiriniz çünkü ahidden sorulacaktır" (İsrâ: 50/34).

Bu ayette olduğu gibi birçok ayette ahde vefa edilmesi, yani özen gösterilmesi emredilmektedir. Randevu anlamına gelen ahdin, Allah'a izafeyle "Ahdullah: Allah'ın ahdi" denmesi, önemini vurgulamak içindir. Yani ahd (söz verme), Allah'ın bir hakkıdır. Buna hıyanet edilemez, verilen sözden cayılamaz.

Yemini paraya satmak
Verilen söz, Allah'ın adıyla pekiştirilir. Yemin edilmek suretiyle Allah o söze tanık yapılır. Bundan dolayı o söz, Allah'a verilen söz sayılır. Verilen meşru sözde durmak, Allah'ın haklarındandır. Verilen sözü bozmak, yünü eğirip büktükten sonra tekrar çözen kadının işine benzetilmiştir.

Menfaat karşılığında sözünden dönmek, ahdi ve yemini az bir paraya satmak kabul edilmiştir. Sağlanan çıkar, ahdi bozma karşılığında alınan bedel ne kadar fazla olsa da ahiret karşısında dünya varlığının hiçbir değeri yoktur. Dünya, "Az bir geçim"den ibarettir. Sözünden dönenler, paha biçilmez ahiret nimetlerini, tamamı az bir geçimden ibaret olan dünya menfaatiyle değiştirmiş olurlar.

Allah yolundan sapma
Bazı kimseler, bir toplulukla anlaşma yapar. Şayet anlaştıkları topluluktan daha güçlü bir topluluk karşılarına çıkarsa, zayıf topluluğa verdikleri sözü bozar, güçlülerle antlaşırlardı. Ayette zayıflara verilen sözün, güçlülerin hatırına bozulmaması, zayıf durumda verilen sözün, güçlenince de tutulması emrediliyor. Verilen söze daima sadakat göstermek de genel ahlâk prensiplerindendir.

Nahl: 70/94'üncü ayette antların, aldatma vesilesi yapılmaması yinelenir. Çünkü bu, ayakların doğru yoldan kaymasına ve Allah'ın gösterdiği yoldan sapmaya sebep olur. Zira böyle olunca artık kimsenin sözüne güven kalmaz, toplum içinde karşılıklı güven duygusu sarsılır ve bu yüzden insanlar birbirlerine düşerler. Kavgalar, savaşlar toplumu yiyip bitirir.

DİĞER YENİ YAZILAR