Erivan, pembemsi binaları, güneş ışınları gibi tasarlanmış ferah caddeleri ve yeşil alanlarının yanı sıra müzeleri, galerileri, opera binalarıyla kendinizi Avrupa'da hissedeceğiniz bir şehir...
Agos gazetesinin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni, değerli meslektaşım Hrant Dink, “İki Yakın Halk, İki Uzak Komşu” diye özetler Ermenistan ve Türkiye; Ermeni ve Türkler arasındaki ilişkiyi. Aynı adla bir de kitabı bulunan Dink'in anısını yaşatmak için kurulan Hrant Dink Vakfı ise yüzlerce yıldır aynı coğrafyada birlikte yaşayan bu iki halk arasında, travma ve paranoya dışında bir ilişki kurabilmek adına samimiyetle çalışır. Aslında yüzlerce yıldır var olan; ama sekteye uğramış bu ilişki biçiminin tekrar hatırlanmasının, hatta eskiye nazaran daha sağlıklı şekillenmesinin en önemli koşulu ise şüphesiz insan ilişkileridir. Bu amaç doğrultusunda başarılı pek çok çalışmaya imza atan vakfın davetiyle 1-6 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen “Gazeteci Diyalog Programı” için Ermenistan'daydım. Peşin peşin söyleyeyim, Ermenistan'da bulunmaktan bir an için rahatsızlık duymadığım gibi Ermenistan'a gittiğim için çok mutluyum ve sizin de bu ülkenin doğal ve tarihî güzelliğinin yanı sıra buraları gezip görmek için birçok sebebinizin olacağını, düşünüyorum.
Başkent Erivan'da bulunan Zvartnots Uluslararası Havalimanı'na, AtlasGlobal tarafından haftanın dört günü İstanbul'dan yaklaşık iki saat süren bir uçuşla varılıyor. Havaalanının yaklaşık 10 km doğusunda bulunan Erivan'ın merkezine ulaşım ise oldukça kolay. Küçük ve oldukça düzenli kentte, sırt çantasıyla seyahat edenler için daha düşük bütçeli hostellerden 5 yıldızlı uluslararası zincir otellere kadar pek çok konaklama alternatifi mevcut.
Dünyanın en uzun teleferik hattını görün...
-60 km uzaklıktaki Erivan'dan bile oldukça net ve heybetli görünen Ağrı Dağı, yani Ararat, Ermenistan'da çok önemli kültürel ve sanatsal bir öğe.
-Cumhuriyet Meydanı'nın bitimindeki Vernissage antika pazarına mutlaka gitmelisiniz.
-Başkentin sokaklarında, parklarında birbirinden güzel heykelle karşılaşacaksınız ki kendinizi bir heykel sergisinde zannetmeniz işten bile değil.
-Zafer Meydanı'ndaki opera ve bale binasını bekleyen Besteci Alexander Spendiaryan heykelinin havada kalmış eli, epey uzaktaki tepede bekleyen Ermenistan Ana'nın kafasını okşuyor, doğru açıdan fotoğraflarsanız.
-Cafesjian Heykel Parkı'nın bitimindeki tepeye eğimli olarak inşa edilmiş, açıkhava müzesi olan Cascade'ın en yüksek noktası, arkasında Ağrı Dağı olan panoramik harika bir şehir manzarasına sahip.
-IdeA Vakfı'nın yaptığı ve 5,7 km ile dünyanın en uzun teleferik hattı olan "Wings of Tatev"i, Tatev Manastırı'nı ve etrafındaki enfes tabiatı mutlaka görmelisiniz.
Pembe şehir Erivan
Erivan’ın yeniden inşası için görevlendirilen Mimar Aleksandr Tamanyan, 1923'te Ermenistan'a gelir. Rivayete göre Tamanyan'ın hamile eşi, bu bozkıra gelmekten oldukça mutsuzdur ve bir an önce dönmek ister. Tamanyan ise eşine, doğum yapana kadar Erivan'ı güneş gibi bir şehir yapacağının sözünü verir. Sahiden de çok kısa bir süre içinde şehir bambaşka bir çehreye bürünür, Erivan artık "Pembe Şehir" olarak adlandırılacak; güneş gibi dairesel bir başkenttir.
Tüf taşı kullanılarak yapılan pembemsi binalar, güneş ışınları gibi tasarlanmış ferah caddeler ve yeşil alanlarının yanı sıra müzeleri, galerileri, kütüphaneleri, konser ve opera binaları, kafe ve restoranlarıyla kendinizi Avrupa'da hissedeceğiniz ve bu duruma da fazlasıyla şaşıracağınız bir şehir Erivan.
Ermenistan mutfağı
Ermenistan'da hayvancılık ve tarım, doğal yollarla yapıldığı için özellikle de et ve süt ürünlerini. Yoğurt, baklava, şiş, dolma, su böreği, içli köfte, lavaş, mantı, erişte gibi aynı ismi taşıyan pek çok ortak lezzete de sahibiz Ermenilerle. Başkentte, dünya mutfağının yanı sıra Ermeni tatlarının seçkin örneklerini deneyebileceğiniz, iki mekana özellikle gitmenizi tavsiye ederim. İlki Boghos Yeghiazar'ın seslendirdiği aryalar eşliğinde yemek yiyebileceğiniz The Club, diğeri ise Cosi E La Vita...
The Club: +374 10 531361 / www.theclub.am
Cosi E La Vita: +374 12 21 00 21 / www.cosielavita.am