Gazete Vatan Logo

Savcı faili meçhulde Çitil’e beraat istedi!

Savcı faili meçhulde Çitil’e beraat istedi!

Faili meçhul cinayetlerle ilgili yargılamaların en önemlilerinden biri olan Tuğgeneral Musa Çitil hakkındaki davada savcıdan beraat talebi geldi. Derik Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı 1993-1994 yıllarında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil’in yargılanmasına dün devam edildi. Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık Çitil ile taraf avukatları hazır bulundu. HDP Muş Milletvekili Demir Çelik ile İnsan Hakları Derneği Çorum Temsilciliği üyeleri de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.

‘Bir ay süre istiyoruz’

Mahkeme Başkanı Süreyya Saygın, duruşmada önce cumhuriyet savcısının mütalaasını sunmasını istedi. Cumhuriyet savcısı, “sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin soyut beyanlar haricinde mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği” görüşüne yer vererek, sanık Çitil’in tüm suçlamalardan beraatını talep etti. Mütalaanın ardından söz alan müşteki avukatı Abdulkadir Yıldız, cumhuriyet savcısının mütalaasına katılmadıklarını belirterek, “Mütalaaya karşı beyanlarımızı sunmak için en az bir ay süre talep ediyoruz” dedi.

Çitil: Savcı haklı

Sanık Çitil de, savcıya katıldığını söyledi: “Savcının kanaatine katılıyorum. Davanın tüm bilgi ve delilleri toplandı. Mümkünse hemen beraatımı istiyorum.” Görüşlerin alınmasının ardından mahkeme heyeti, müşteki ve sanık avukatının mütalaaya karşı beyanlarını hazırlamaları için duruşmayı erteledi.

‘Bir skandala imza atıldı!’



Duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması yapan HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, davada bir skandala imza atıldığını söyledi: “Çorum Adliyesi’nin kör karanlık raflarında ve sayfalarında tutulmaya mahkum edilen bir dava için buradayız. 1993 yılının Derik Jandarma Komutanı iken 10’un üzerinde faili belli olmayan katliama tabi tutulan insanların ölümünden sorumlu sanık Musa Çitil, yargılanıp hukuk ve adalet karşısına çıkarılması ve yüzleşmeyle tarihin aklanmasına tabi tutulması gerekirken, bugün savcılık tarafından verilen mütalaa ile bir kez daha bir skandala imza atılmıştır.”