Adam daha 10 gün önce nal gibi yazıyor... “Beni Türklüğü aşağılayan biri olarak görenlerin sayısı çok arttı... Bir numaralı hedef oldum” diyor;
Korunmasına gerek yok...
Adam haykırıyor, “Bir güvercin gibiyim... Başım onunki kadar hareketli... Anında dönecek kadar süratli... Bir yanımda dikkat, bir yanım ürkeklik...Yapayalnızım...”
Korunmasına gerek yok...
Adam, Türkiye’deki Ermenilerin sözcüsü... Bütün dünyanın gözü bu adamın üzerinde...
10 gün önce neredeyse ağlıyor...
“Siz hiç güvercin izlemez misiniz?.. Ölüm kalım dedikleri... Kolay bir süreç değil yaşadıklarım... Ve ailece yaşadıklarımız... Ciddi ciddi ülkeyi terkedip uzaklaşmayı düşündüğüm anlar dahi oldu... Özellikle de tehditler yakınlarıma bulaştığında...”
Daha ne desin adam?..
Önemi yok... Korunmasına da gerek yok...
Adam “Öldürecekler beni... Bir şeyler yapın” diye neredeyse bağırıyor...
“Bilgisayarımın hafızası öfke ve tehdit dolu... Mektuplardan biri Bursa’dan postalandı... Yakın tehlike... Çok kaygı verici... Savcılığa teslim ettim... Sonuç alamadım...”
Bu satırların da önemi yok...
Korunmasına yine gerek yok...
Kimsenin kılını kıpırdatamayan adam başlıyor ölüm-kalım üzerine kendiyle hesaplaşmaya...
Yine yazıda...
Yine açıkça...
“Ölüm-kalım dedikleri bu olsa gerek... Kendi kahramanım olabilirim... Ama başkasının hayatı üzerinde yiğitlik yapamam... Bu çaresiz zamanlarımda ailemi, çocuklarımı toplayıp onlara sığındım...”
Adam ailesine sığındığını söylüyor, bir Allah’ın kulu da çıkıp, “Kardeşim bu adam Türkiye için önemli... Bu ülkenin vatandaşı... Hem de Ermeni kökenli vatandaşı... Bütün dünya yalan yanlış üzerimize yüklenirken, bu adam çok önemli...” demiyor...
Yine korunmasına gerek yok...
Bütün dünya “Ermenileri kestiniz...” diyor...
Eski porno yıldızı, sonrasının boksörü ve Rambo’su bile 60’ından sonra Ermeni “soykırımı”ndan şöhret pekiştirmek istiyor...
Dünya “Ermenilerin nezle olmasının müsebbibi Türklerdir...” demek için can atıyor, “Öldürüleceğim” diye bas bas bağıran Ermeni’ye bir koruma verilmiyor...
Neden?..
Hiiiç... Bir nedeni yok... Gerek de yok!..
Adam 5 sayfalık yazının sonunda ne yapıyor biliyor musunuz?..
“Şu gerçeği tek güvencem sayacağım...” diyor...
Hangi gerçeği mi tek güvence sayacak?..
Dinleyin...
“ Biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz... Güvercinler, kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler... Evet biraz ürkekçe... Ama bir o kadar özgürce...”
Son satırları bunlar...
9 gün önce yazdı...
Yine bir şey yapılmadı...
Gördüğünüz gibi ortada hiçbir ihmal yok!
Koruma da yok, ihmal de yok...
Koruma ve ihmal yoksa, istifaya zaten hiç gerek yok...
İstifa edecek bir şey yok!.. Çünkü ihmal yok!..
Merak ediyorum Hrant Dink’i korumaya gerek duymayanlar gerçekten kimi korumaktadırlar bu ülkede?..
18 yaşında bir çocuk, Şişli’nin göbeğinde dünyanın en sansasyonel hedeflerinden birini elini kolunu sallayarak öldürüp gidiyor...
Güvercinin ne sağında, ne solunda, ne önünde, ne arkasında bir tane numune niyetine koruma yok...
Muhtemeldir ki mağdurun silahı da yok...
Allah bilir silah kullanma izni de yok...
Korumaya gerek yok...
Kimsenin istifası istenmeyecek...
Hiç gerek yok...
Çünkü ihmal yok!..
İz peşindeyiz...
Meseleyi çözeceğiz!
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
Nazım Hikmet