Rap’in kalbi onunla atıyor

Da Poet genç, başarılı ve üretken bir müzisyen. Bugüne dek beş tane bandrolsüz albüm yayınladı. Bandrollü albümü ‘Poetika’ ise iki sene önce raflardaki yerini aldı. Rap söylemenin yanı sıra işin mutfağında da, yani müziğin üretiminde de başarılı işler yapan Da Poet kısa bir süre önce ‘Beattape’ isimli enstrumental bir albüm çıkardı. Biz de onunla beatmakerlığı, Türkçe rap müziğini ve son çalışmasını konuştuk.

Türkiye’de 1990’lı yılların ortasında Cartel’le esmeye başlayan rap rüzgârı, 2000’li yıllara kısa bir süre kala ‘Yeraltı Operasyonu’ isimli bir toplama rap kasetiyle yeniden alevlenmişti. O kasette Ceza, Fuchs, o yıllarda Silahsız Kuvvet adıyla müzik yapan Sagopa Kajmer gibi isimler vardı. Bu toplama çalışma 2000’li yıllarda Türkçe rap müziğin, adından sıkça söz ettireceğinin habercisiydi. Öyle de oldu. Ceza, Fuat Ergin, Sagopa Kajmer gibi isimler kitlelerini oldukça genişlettiler. Rap reklamlarda, dizi müziklerinde yer aldı. Ünlü şarkıcılar çalışmalarında rap müzik denemeleri yapmaya başladılar. Tabii ki çok sayıda rap müzik albümü yayınlandı. Ve bu müziği yapan insanların sayısı da gittikçe arttı. Gerçek adı Ozan Erdoğan olan Da Poet’in de bu müzikle yolu, rap müziğin emeklemekten yürümeye geçtiği 2000’li yıllarda kesişti.

Ceza ve Da Poet
Da Poet, ilk bandrollü albümünü 2011’de çıkardı. Poetika isimli bu albümde kendisine Fuat Ergin, Ceza gibi Türkçe rap müziğin önemli isimleri eşlik etti. Aynı albümde Patron, Hayki, Karaçalı, Saian gibi yetenekli isimlerde onunla beraberdiler. Da Poet ile çok sayıda konser veren, kendisiyle düet yapan Ceza’nın özel bir isim olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Da Poet, Ceza’yla ilk karşılaşmasını şöyle anlatıyor: “2007 yılında Freestyle King yarışmasını kazandıktan sonra Ceza ile tanıştım. Sonra onunla ‘Evin Delisi’ isimli mini albümünde beraber çalışma fırsatı yakaladım. Ardından birbirimizin solo albümlerimizde çalışmalar yaptık. Ceza gibi bir isimle çalışmaktan gurur duyuyorum.”

Sadece rap değil, müzik de yapıyor
Da Poet sadece rap yapmıyor. Müzik de yapıyor. Aynı zamanda bir beatmaker. Yani melodilere hayat katarak müzik icra ediyor. ‘Beatmaker’lığı şöyle tanımlıyor: “Beatmaker, hiphop için müzik üreten müzisyenlerin genel adıdır. Rapçilerin üzerine söylediği ritim ve melodik aranjmana bu müzikleri üreten kişiye de beatmaker adı verilir. Beatler; synthesizer, davul makineleri ve samplerlar gibi elektronik enstrümanlarla üretiliyor. Müzikte plaklardan, kasetlerden eski bir şarkının belli bir kısmını tekrar yorumlayarak yepyeni melodiler, armoniler elde etmek olan ‘sampling’ de yapılıyor. Müzikler bu şekilde ortaya çıkıyor diyebilirim.”
Türkiye’de son yıllarda rap söyleyen insanların sayısı oldukça arttı. Ama bu işin mutfağında yani müzik yapım ve prodüktörlük aşamalarında çok fazla isim yok. Da Poet bu durumu “Müzik üretmek, teknik bir iş. Çok fazla müzik dinlemeniz, sürekli araştırmanız, tüm stiller ve hiphop’un tarihi hakkında sağlam bilginiz olması gerekir. Fakat rap müziği doğaçlama olarak bile yapabilirsiniz. Kolaydır. Biliyorsunuz ki biz Türkiyeliler kolayı severiz” sözleriyle açıklıyor.

Enstrümantal müzikle duygu yakalama
“Benim için tek zorluk, bütün teknik detaylarını bildiğiniz ve yaparken yüzlerce kez dinlediğiniz bir müziğin üzerinde bir duygu yakalayıp üzerine söz yazabilmek” dese de onun, müzikte duygu yakalama konusunda zorlandığını söylememiz oldukça zor. Bir şarkısında dediği gibi o, ritmin kalp atışlarını avucunda yakalıyor. Onun beatlerini dinlerken tekrar tekrar başa sarıyorsunuz. Melodiler dilinize dolanıyor.

Da Poet son çalışmasının özgün bir iş olduğunu hatırlatıyor: “Beattape’de rap vokallerini bir kenara bırakıp dinleyicinin, müziğin üstüne kendi dünyalarını koyabilmelerini, tamamen kendilerine ait özel bir şeyler bulabilmelerini sağlamak istedim. Bu albümle rap’in sadece sözlerden ibaret olmadığını da göstermeye çalıştım.”
Birbirine benzer müziklerin kulaklara hücum ettiği bugünlerde hayatını müziğe adamış orjinal işlere imza atmış bu adama kulak vermenizi öneririz.