Pes! Bu uyarıya hapis cezası!
18.01.2014 - 16:48 | | DHA
Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine 35 kilometre uzaklıkta bulunan Karaköy’de yaşayan Ömer Eren, 1 Aralık 2012 tarihinde, eşi ve iki çocuğuyla birlikte, altın arama şirketinin Beytullah Kutlu yönetimindeki servis minibüsünü durdurdu. Çoğu köylüsü olan minibüsteki işçilere Ömer Eren, "Bu maden zehir saçıyor, doğamızı öldürüyor. Bu madende neden çalışıyorsunuz?" diyerek, 3 dakika süren uyarılarda bulundu.
"HAKARET VE TEHDİTTE BULUNMADIK"
Şirket yetkililerinin şikayeti üzerine Eren ve eşi hakkında ’iş ve çalışma hürriyetini ihlal’ suçundan geçen yıl Bayramiç Sulh Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı. Çiftin çocukları 12 yaşındaki M.E. ve 13 yaşındaki B.E. hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ömer Eren, 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davadaki ifadesinde, çiftçi olduğunu belirterek, "Madencilik doğamıza ve çalışmalarımıza zarar veriyor. Düşündük bu yüzden maden şirketinde çalışmak üzere giden işçileri uyarmak için, minibüsün önüne geçip, sadece 3 dakika durdurduk. Bu olay sırasında herhangi bir şekilde hakaret ve tehdit de bulunmadık. Amacımız sadece onlara sesimizi duyurmak ve doğamızın yok olmasını engellemekti" dedi.
"DOĞAMIZIN ZARAR GÖRECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM"
Eşi Hanife Eren de madenin köylerinde faaliyet gösterdiğine dikkati çekerek, "Bu madenin işletildiği yere yakın tarlam var. Altın madeninin çalışmaları neticesinde doğamızın zarar göreceğini düşündüm. Çevrede ve basın organlarında altın madenlerinin zararları gösterilmektedir. Bu yüzden tepkiliydim. Amacım, çalışmalarına engel olmak değil sesimizi duyurmaktı" dedi. İşçilerden bir bölümü ise ifadelerinde Eren çiftinden şikayetçi olmadıklarını belirtti.
ÇOCUKLARINA AYDA BİR SOSYOLOG GİDECEK
Bir yıl süren dava, geçen 3 Aralık’ta sonuçlandı. Mahkeme, Hanife ve Ömer Eren çiftini 1 yıl 15’er gün hapis cezasına çarptırıp, hükmün açıklamasını geri bıraktı. Eren çiftinin iki çocuğu ise suça itilen çocuk olarak kabul edilip, evlerine ayda bir kez sosyolog gönderilmesi kararlaştırıldı.
Ömer Eren, çocuklarının suça itilmiş bireyler olarak görülmesine üzüldüğünü belirterek, "Yine de çevreme, doğaya duyarlı çocuklar yetiştirmeye çalışacağım. En büyük sevincim ise bölgede faaliyet gösteren altın arama şirketinin mahkemece faaliyetlerinin durdurulması oldu" dedi.
Eşi Hanife Eren de doğa ve çevre bilincine sahip olduğunu, eşini desteklediğini, şiddeti asla seven insanlar olmadıklarını söyledi. Hanife Eren, "Ne ben, ne de kocam çocuklarımıza bu güne kadar bir tokat dahi vurmuş değiliz" diye konuştu.
Haberin Devamı