Özge Uzun
.
Kestirmeden 2 ayda 20 kilo verdi Sunucu Özge Uzun 2 aydır ünlülerin yaşam koçu Şeyda Çoşkun'un kontrolündeydi.
2 ayda 20 kilo zayıflayan Özge Uzun, 82'den 62'ye düştü.
Özge Uzun "Şeyda sihirbaz gibi. Hayatımı değiştirdi.
İlk kez bu kadar kilo verebildim.
En fazla 10 kilo zayıflayıp yeniden şişmanlıyordum.
Herkes mide ameliyatı olduğumu düşünüyor. Operasyon geçirmeden de forma giriliyor" dedi.
Posta
Özge Uzun boşanıyor!Milyonda bir görülen doğumsal anormalilerle dünyaya gelen 8 yaşındaki oğlu Dağhan’dan sonra 2 yıl önce Ömür Siva adlı kızını dünyaya getiren sunucu Özge Uzun eşi Volkan Üst’den ayrılacağını açıkladı.
Cine5’te Rana Çetin’in sunduğu ‘Asıl Mesele’ programına konuk olan sunucu Özge Uzun boşanmak üzere olduğunu açıkladı. Eşi Volkan Üst ile 10 yıllık evliliklerini bitirme kararı aldıklarını söyleyen Uzun, Çetin’in “Dağhan’ın özel ilgi isteyen bir çocuk olması evliliğinizi nasıl etkiledi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Şu anda boşanmaya çalışıyoruz. Bunu Dağhan’ın üzerine atarsam çok büyük haksızlık etmiş olurum. Çok iyi idare ettik gerçekten 10 yıl. Bu kadar soruna rağmen. Sadece evladımızla ilgili değil. Evlilik de zor. Yeni kitabımı özellikle çocuk dünyaya geldikten sonra kadınları yalnızlığa iten erkeklerin okumasını istiyorum.”
'Özge olmaktan nefret ettiğim anlar var' Uzun, “Ne kadar dışarıdan pırıltılı bir hayat yaşıyormuşum gibi görünse de öyle değil. Özge olmaktan çok nefret ettiğim, Özge olmak istemediğim çok anlar var. Özge olmak çok zor çünkü. Bazıları çok şanslı, top ayaklarına gelebiliyor. Ben hep koşmak zorunda oldum” dedi.
Özge Uzun, ekranların hem uzun boylu hem uzun soluklu kadın yüzlerinden biri... Aynı zamanda ekranda ağzı kulaklarında, kendiyle dalga geçen, biraz çatlak (kendi deyimi) ve mutlu yüzü... Ancak yakından bakınca gözlerine, içinde fırtınalar kopan bir kadın görüyorsunuz. Ekran onun terapi alanı... Özge Uzun’la önce “Özge ile Yeni Hayat”ı sunduğu TV8 stüdyosunda, sonra Beylikdüzü’nde oturduğu evde sohbet ettik, fotoğraflarını çektik...
Oğlunuz Dağhan’ın son durumu ne?
6 yaşında oldu, anaokuluna gidiyor. Psikolog her gün bir saat bireysel eğitim yapıyor Dağhan’la. Kelimeleri çıkartabiliyor, ama cümle kurmada sıkıntısı olduğu için bu onda büyük bir sinir yaratıyor. Kaygılarını unuttuğu zaman pıtır pıtır yürüyor. Bir anda sanki aklına kaygıları geliyor ve pat diye kendini yere bırakıyor. En büyük sıkıntısı konuşamaması.
Milliyet Tv
Dağhan’ın durumu ortadayken Siva’yı dünyaya getirdiniz. Bu bir cesaret midir? Planlamadığım bir hamilelikti. Günlerce hamileliğimi sonlandırıp sonlandırmama konusunda çok gidip geldim. Doktorlar yine o kesede bir kan pıhtısı tespit etti. Siva benim aydınlanışım, hayata tekrar doğuşum. Onu gördükçe Dağhan’la tekrar yaşadığımı anlıyorum. Diyorum ki “Allah'ım çok büyüksün.” Derdi veren dermanını da, sabrını da veriyor.
Bu süreçte yalnız kaldığınızı hissettiğiniz zamanlar oldu mu?
Dostlarımız elbette yanımızda oluyorlar. Ama bu süreç de ailenin ne demek olduğunu çok iyi öğreniyorsunuz. Anneliğin sadece doğurmak, okula gönderip yemek yedirmek ya da başını okşamak olmadığını, anneliğin ne kadar fedakârca olduğunu anlıyorsunuz.
Yaşadığınız zorluklar ortadayken ekranda çok neşeli görünüyorsunuz. Bu sizin güçlü olduğunuzu mu gösteriyor?
Güçlü olmanın göreceli bir kavram olduğunu düşünüyorum Allah’ın herkese farklı yükler yüklediğini düşünüyorum ve kimsenin çenesi yere değmiyor. Bazen aşağıya kadar eğilebiliyorsunuz, ama hakikaten onun bir ramağı var dağına göre kar vermek gibi. Ekran benim her şeyden sıyrıldığım, bütün o hayatımda yasadığım zorlukları bıraktığım bir palto gibi astığım, salt o içimdeki çılgın ve çatlak kadının daha çok ortaya çıktığı nokta ve benim terapi alanım.. Yani nefes alabildiğim tek alan, o yüzden çalışmayı çok seviyorum.
Gözyaşlarınız içinize mi akar?
Genelde tek başımayken, Dağhan uyurken, mutfakta bazen yemek yaparken ağlıyorum. Moral şarkılarım ya da ruh halime uygun şarkılarım var.?Onları dinlerim zaman zaman. Ahmet Kaya’nın “Nerden Bileceksiniz” bir numaram, haftada bir kaç kez dinlerim. Beni anlatıyor o şarkı...
Biraz çatlağım
Twitter’da “Çatlak biriyim” diye yazmıştınız, gerçekten var mı biraz çatlaklık?
Çıkık elma yanaklı, uzun çeneli, sert suratı olan, iri yarı “hükümet gibi kadın” diye tabir edilen bir noktadayım. İnsanları korkutan bir ifadem olabiliyor. Beni ilk tanıdıklarında “Ruhsuz bu kadın” diyebiliyorlar. Ama içimde çok komik bir kadın yatıyor. Gülmeyi, eğlenmeyi severim. Kendimle, vücudumla dalga geçerim. Kilo aldım diye ağlamam. Kolay bir insan değilim, ama kolay da mutlu edilebilecek, avuç içine alınabilecek bir durumum var. Onu keşfetmek gerek.
Canlı yayın doğası gereği her zaman risklidir. Mesleki bir kaza yaşanması halinde toparlanması zor mudur?
Birini, bir kesimi kıracak, yerecek maddi bir hatanın geri dönümü çok zor olabilir. Ben konuşurken gerçekten üç yutkunur bir konuşurum. Yayında on yutkunur, bir konuşurum. Buna rağmen bana da “Gaflar kraliçesi” lakabı takanlar olmuştur.
“1 numaralı gafım ‘Balata’dır!”
Listeniz var mı?
Balata var o bir numara. O aslında editöryal bir hata. Benim hatam orada tamamen kendimi editöre teslim etmem. Ve yayına 15 dakika kala orada şimdi ismini vermek istemediğim çok sevdiğim bir arkadaşım “Ya adama bak balata koleksiyonu yapıyormuş gidelim balata alalım”dedi bende “Ne kadar enteresan fikir” deyip bunu kabul etmemdi.
Sürekli size atfedilen sözler var.?“Güzel bacaklı”, “Uzun bacaklı” diye. Bunlar sizi olumlu mu olumsuz mu etkiliyor?
İlk zamanlar çok üzülüyordum ama artık hiç üzülmüyorum hatta şöyle diyorum kendi kendime “Gerçekten çok mu güzel bacaklarım var benim...” İnanmaya da başladım.
Acun Ilıcalı TV8’i aldı kanaldaki yansıması nasıl oldu?
Acun Ilıcalı bu işin mutfağından, muhabirlikten geliyor. Yaptığı televizyon programlarıyla Türkiye’nin parlayan yıldızı. Büyük bir beklenti var kendisinden... Umarım herkes için hayırlısı olur. Eleştirirken ya da yüreklendirirken anladığım bir dilde geri dönüşün olması benim için bir şans.
‘Yeni programın ödül gibi’
TV8’de yeni programa başladınız bunun sizin için bir ödül olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle bana bir ödül olduğunu düşünüyorum. Çok istediğim bir şeydi. Allah mahcup etmesin
l Haberden gelmenin avantajı nedir sizce?
Sürekli bakmak, araştırmak okumak... Armut piş, ağzıma düş durumu yoktur haberde... Okumazsan, araştırmazsan, irdelemezsen bir yerden sonra tıkanır kalırsın.?Haberciliğin bana getirdiği en iyi şey soru sorma ve disiplin...
Kızım için de bir dövme yaptıracağım
Melek dövmesi Dağhan’ı simgeliyor. Kızım Siva için bir melek yaptıracağım. Lotus çiçeği de yeryüzünün ilk çiçeği olarak bilinir... Gücü, sabrı simgeler. Çamurun içinde açan bir çiçektir. Kendimle çok özdeştirdim.