Başrollerini Özge Gürel, Serkan Çayoğlu, Dağhan Külegeç, Nilperi Şahinkaya ve Ayşegül Ünsal’ın paylaştığı Kiraz Mevsimi bu yazın sürprizlerin biri. Dizi aslında ilk bölümüyle hiç varlık gösteremedi. Ancak ikinci bölümden itibaren büyük yarışa katıldığını ortaya koydu. Güneşi Beklerken’in final yapmasının ardından da onun kitlesini arkasına aldı. Dizi kimi zaman çıkmazlara girdi, bazen de yüzümüzü güldürdü. Geçtiğimiz haftalarda senaristi değişti. Diziyi devralan Engin Elgün, Ayaz’ı biraz daha karakterli bir hale getirdi. Bu da dizinin reytinglerine yansıdı. Çünkü Ayaz Öykü’nün her istediğini yapan biri haline gelmişti. Bu da kahramanın karakter motivasyonuna zarar veriyordu. Önceki hafta ekrana gelen bölümde gördük ki, Ayaz ve Öykü artık barışa doğru gitti. Kadınlar romantik komedileri seviyor. Ben zaten bayılıyorum. Bu dizinin izleyici kitlesi Öykü ve Ayaz’ı asla ayrı görmek istemiyor. Aralarına hiç kimsenin girmesini kabul etmiyor. Hal böyle olunca, senaristin işi zor. Çatışma konusunda işi zor. Ama Elgün bunun altından kalkıyor. Kısacası romantik komedi ihtiyacımızı Kiraz Mevsimi karşılıyor.
Özge ve Serkan çok mütevazı
Gelelim, bu Öykü ve Ayaz aşkının kahramanlarına… Bugün 10.45’te Kanaltürk’te ekrana gelen Dizi Doktoru programımın konukları Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu. Çok samimi bir program çektik. İkisi de çok coşkulu ve bu işe gönlünü koymuş kişiler. Özge adeta tutkuyla yaşıyor. Bir dakika susmuyor ama ne anlatırsa anlatsın coşkuyla yaptığı için sizi de o coşkunun içine çekiyor. Serkan insanı şaşırtacak kadar mütevazı. Hep güler yüzlü. Sizin yüzünüz düşse hemen yükseltmeye çalışıyor. Özge hiç durmadan konuşurken sözünü bitirmesini bekliyor. “Hadi ama sustur ve sen de konuş” dediğimde de “Biz alıştık, o cümleye başlar, ben tamamlarım. Sorun yok” cevabını veriyor. İkisi de yolun çok başında. Umarım bu işe kendilerini adayıp daha iyi yerlere geleceklerdir.
Urfalıyam Ezelden’e gün değişikliği lazım
Bu sezon başlayan işler arasında en sevdiğim dizilerden biri Urfalıyam Ezelden. Proje tasarımı, oyunculuk performansları, müzik her hafta diziye daha çok bağlanmama sebep oluyor. Tabii ki senaryoda sorunlar yaşıyor ama reyting yükseltmek için bildik yöntemlere gitmiyor. O nedenle bu duruşuyla bile takdiri hak ediyor. “Namuslu” bir duruş sergiliyor. Ancak dizinin yaşamak için daha fazla reytinge ihtiyacı var ve başladığından beri yanlış günlerde şansını deniyor. Eğer hafta içi yarışa girseydi kesinlikle böyle olmayacaktı. Ama hâlâ çok geç değil. Cumartesi özellikle gençliğin televizyon karşısında olduğu bir akşam yarışacağına perşembe ekrana gelse bile şansı daha yüksek olacaktır.