Kiefer Sutherland’in başrolünü oynadığı Designated Survivor, sevdiğim politik dramalardan biriydi. Hatta ilk sezonunu izlediğimde heyecanla herkese öneriyordum. 8 Ocak 2017 tarihli yazımda da “Komplo teorisi sevenler Designated Survivor izlemeli” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Dizinin en sevdiğim tarafı ise bağımsız olan bir akademisyenin Amerikan Başkanı olduktan sonra da sisteme direnmesiydi. Çoğunlukla Amerikan dış politikasına da eleştirilerde bulunuyordu dizi. Tom Kirkman adlı karakter ilk sezonda ideal politikacı olarak gönlümüzü fethetti. Ancak dizinin ikinci sezonuyla daha çok Amerikan propagandası izler olduk. Bu da farklı bir dille yola çıkan diziyi sıkıcı bir hale getirmişti. Dizide her şey değişmişti ama Tom Kirkman’ın naif tavrı hep aynıydı. Onu tam 27 bölüm boyunca empati kurabilen, şiddetin karşısında olan, herkese insancıl yaklaşan bir ABD Başkanı olarak izledik.
Türkiye’ye aba altından sopa göstermekti
Ne olduysa 28’inci bölümde Tom Kirkman, büyük bir karakter değişikliği yaşadı. Bölüm Türkiye’ye ayrılmıştı. Ve öyle bir bölüm izledik ki kendimi ihanete uğramış gibi hissettim. Eleştiriye sonuna kadar açık biriyim. Algı operasyonunu ise neredeyse her dizide izliyoruz. O nedenle bunu da anlarım. Ama Designated Survivor’da izlediğim şey kör gözüne parmak sokmaktı. Yok yok, adeta FETÖ propagandasıydı. Amerika’nın Türkiye’ye aba altından sopa göstermesiydi. Konu; Amerika’da öğretim görevlisi olan Nuri Şahin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Fatih Turan’ın savaşıydı. Nuri Şahin Turan’a diktatör diyor ve ABD’de eylemler yapıyordu. Cumhurbaşkanıysa ABD’ye ülkesinde darbe girişiminde bulunan bu adamın Türkiye’ye iade edilmesini istiyordu. Herhalde hepimiz Nuri Şahin ve Fatih Turan’ın kim olduğunu anladık. İşte o andan sonra hep demokrasinin yanında olduğunu söyleyen Tom Kirkman’ı ilk defa sinirli, hatta hiç diplomatik olmayan bir üslupta izledik. 27 bölüm boyunca izlediğimiz adamla alakası yoktu.
Dizi kendisine ihanet etti
O andan itibaren Türkiye’ye rest çekti, 15 Temmuz’un bir oyun olduğunu söyledi, Türkiye Cumhurbaşkanı’nı ofisinden tehditler ederek kovdu, eğer Türkiye Amerika’nın isteklerini yapmazsa Nuri Şahin’i yanına alıp Türkiye’ye demokrasi getireceğini söyleyeceği bir basın toplantısı yapacağını ve Türkiye iktidarını devireceğiyle tehdit etti. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın türlü entrikalarla Kirkman’ın oğlunun sevgilisini Beyaz Saray’a kendisinin soktuğunu iddia etti. Sonunda da Türkiye korkup her istediğini yaptı. ABD Başkanı Nuri Şahin’e ülkesinin ona sahip çıkacağını söyledi. Resmen ağzım açık izledim Designated Survivor’ı... Eleştiriye tabii ki açık olmak lazım ama Designated Survivor’ın son bölümde yaptığı algı operasyonu dünyada yanlış bir FETÖ karakteri tanıtmak ve onu aklamaktı. Dizide çizilen FETÖ karakteri Nuri Şahin özgürlükçü, laik ve ülkesine demokrasi getirmeye çalışan bir adamdı. Bu ülkede yaşayan herkes FETÖ’nün terörüne maruz kaldığı için bu asla kabul edilebilir değildi. Sonuç; Designated Survivor bu FETÖ aklama bölümüyle Türk izleyicisini hem kızdırdı, hem de kaybetti. Ancak bir terör örgütü liderini dünyaya demokratik olarak tanıtarak asıl kendi duruşuna ihanet etti.