Montanizm diye bir oluşum yok
Uşak'ta Hıristiyanlığın kayıp mezhebi Montanizm'in izine rastlanmadı
Uşak'ın Karahallı İlçesine bağlı Karayakuplu Köyü sınırları içinde bulunan Pepuoza Antik Kentinde 6 yıldır yüzey araştırması yapan Almanya Heidelberg Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Peter Lampe, Hıristiyanlığın yedinci kayıp mezhebi Montanizme rastlamadıklarını, yalnızca bir Hıristiyan dini hareketin yaşandığını söyledi.
Yüzey araştırması yapmak üzere 10 gün önce Uşak'ın Karahallı İlçesine gelen Prof.Dr. Peter Lampe ve ekibi yaptıkları çalışmanın ardından ülkelerine döndü. Prof.Dr. Lampe, yaptıkları yüzey araştırmalarına ilişkin bilgi verirken, kayıp yedinci mezhep Montanizm'le ilgili hiçbir bulguya rastlamadıklarını belirtti. Prof.Dr. Lampe, "Kayıp olan Hıristiyanlığın yedinci mezhebi Montanizm'in tamamı ile rivayet olduğunu söyleyebilirim" dedi.
M.S. 2'nci Yüzyıl'dan 6'ncı Yüzyıl'a kadar yaşanmış bir Hıristiyan hareketi olduğunu ve buradan bütün Roma İmparatorluğu'na yayıldığını anlatan Prof.Dr. Peter Lampe, "Ancak bu hareket Altıncı Yüzyıl'da yok edilmiş. Bölgenin turistik bir merkez olacağını düşünüyorum. Ancak dini bir turistik merkez olacağını sanmıyorum. Çünkü Montanizm denilen bir hareket burada yok" diye konuştu. 10 günlük sürede iki ayrı noktada yüzey araştırması yaptıklarını söyleyen Prof.Dr. Lampe, şu bilgileri verdi:
"Bu yıl iki ayrı yerde çalıştık. İlki beş yıldır üzerinde çalışma yaptığımız Pepuoza Antik Kentiydi. Pepuoza Antik Kentinde ki en belirgin ve önemli kalıntılardan bir tanesi kayaya oyulmuş komplekstir. Büyük bir ihtimal Helenistik dönemde bir mezar, Bizans döneminde de ise tapınak olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda bu manastırın üç katının planını çizdik. Bu yıl ise daha önce giremediğimiz yerlere girerek bütün manastırın planını tamamladık."
İkinci çalışma olarak kendilerine Tymion şehrini seçtiklerini ve yerini tespit ettiklerini anlatan Prof.Dr. Lampe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tymion Kentinin Şükraniye köyünde olduğunu tespit ettik. Şükraniye'deki yerleşim çok ilginç geldi. Çünkü uzun bir yerleşim tarihi var. Yüzeyde genç bronz çağı ya da erken demir çağından kalma buluntular var. İnsanlar o dönemde bir tepenin üzerine yerleşmiş. Daha sonraki zamanlarda bu tepenin yamacına yerleşim kaymıştır. Bu yerleşim şu anda da yamaçta devam ediyor. Roma ve Bizans döneminden kalma birçok esere rastladık. Köylüler bu eserleri kendi evlerinde yapı malzemesi olarak kullanmış. Yaptığımız çalışma ile bu antik kentinde yerini tespit etmiş olduk."
Prof. Dr. Peter Lampe, bugüne kadar yapılan çalışmaları İngilizce, Almanca ve Türkçe olarak yayınlanacakları kitapta toplayacaklarını belirterek, "Kitap yayınlandıktan sonra çalışmalarımıza bölgede devam edeceğiz" dedi.