Lise 1 öğrencisini titreten karar!
Ankara 18. İdare Mahkemesi SBS sonuçları için “Adayların tamamının sınav sonuçları ve cevap anahtarlarının yeniden değerlendirilmesi gerekir” dedi.
Ankara 18. İdare Mahkemesinin, 8 Haziran 2013’teki 8. sınıf öğrencilerine yönelik Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçlarının yürütmesinin durdurulması kararında, “Sınava katılan 1 milyon 112 bin 604 öğrenci dikkate alındığında, sınav sonuçlarının değerlendirilmesinde yapılacak bir hatanın bir çok öğrencinin hakkını etkileyebilecek potansiyele sahip olduğunun kabulü gerekmektedir” denildi. CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, 16 Temmuz 2013’te sınav sonuçlarının, yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek, iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Sınav sonuçlarının 12 Temmuz 2013’te açıklandığı, aynı gün, söz konusu sınavda Almanca ve Fransızca testlerini cevaplayan 718 adayın yabancı dil testlerine ilişkin değerlendirmede yanlışlık yapıldığının tespit edilmesiyle bu adayların sonuçlarının yeniden değerlendirildiği anlatılan kararda, bu durumun tüm adayların sonuçlarına yansıyacağı gerekçesiyle dava açıldığı aktarıldı.
Yeniden değerlendirilmeli
Kararda şu ifadelere yer verildi: “Test ortalamaları ile standart sapmalarının diğer tüm öğrencilerin puanını ve Türkiye geneli başarı sıralamasını, dolayısıyla yerleştirme işlemlerini etkilediği anlaşıldığından, yalnızca Almanca ve Fransızca testlerini yanıtlayan 718 adayın sınav sonuçlarının ve cevap anahtarının değil, sınava giren tüm adayların tamamının sınav sonuçlarının ve cevap anahtarlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 8 Haziran 2013 tarihinde yapılan ve sonuçları doğru hesaplanmayan SBS’ye katılan 1 milyon 112 bin 604 öğrenci için dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların oluşabileceği tartışmasızdır. Açıklanan nedenlerle hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere, 10 Ocak 2014’te karar verildi.”
İşlem hukuka uygun değil
“Davalı idarenin iddia ettiği gibi, söz konusu değişimin öğrenci yerleştirmedeki etkisinin yok denecek kadar az olması hali dahi hukuken kabul edilebilir bir durum olmadığı cihetle dava konusu işlemi hukuka uygun hale getirmeyecektir. Bu durumda, 08 Haziran 2013 tarihinde yapılan SBS sonuçlarının, Milli Eğitim Bakanlığı Merkezi Sistemle Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Öğrenci Yerleştirme Yönergesi ve 2013 yılı Ortaögretim Kurumlarına Geçis Sistemi-Seviye Belirleme Sınavı Başvuru Kılavuzu’nun sınav sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin hükümlerine uygun olarak hesaplanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uy-gunluk bulunmamaktadır.
Bakanlığın savunmasına itibar etmedik
Kararda, Davalı idarenin, 718 adayın yabancı dil testlerinin yeniden değerlendirilmesi sonucunda yabancı dil testlerinde standart sapmada oluşan kaymanın binde 3, bunun ortaöğretime yerleştirme puanındaki etkisinin ise on binde bir düzeyinde bulunduğu ve söz konusu değişimin öğrenci yerleştirmedeki etkisinin yok denecek kadar az olduğu yönündeki savunmasına, muhtemel değişimin öğrenci yerleştirmesindeki etkisinin, puanların yeniden hesap edilerek yerleştirmenin buna göre yapılması ile ortaya çıkacağı gerekçesiyle itibar edilmediği anlatıldı.
Bakanlık üst mahkemeye itiraz edecek
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan akşam saatlerinde yapılan açıklamada, İdare Mahkemesi’nin kararına itiraz edileceği ifade edilerek, şöyle denildi:
“Sınav sonuçları 12 Temmuz 2013 tarihinde açıklanmış, ancak aynı gün yapılan inceleme sonucunda söz konusu sınavda Almanca ve Fransızca testlerini yanıtlayan 718 adayın yabancı dil testlerine ilişkin değerlendirmesinde yanlışlık yapıldığı tespit edilmiştir. Yine aynı gün Almanca ve Fransızca testlerinden sınava giren adayların yeniden değerlendirmesi yapılmış ve hiçbir mağduriyete yer vermeyecek tedbirler alınarak yeni puanlar saat açıklanmıştır. Mezkur karardan kaynaklanabilecek olası mağduriyetleri önlemeye yönelik çalışmalar Bakanlığımız tarafından başlatılmış olup, ‘yürütmenin durdurulması kararına bir üst mahkemede itiraz hakkımız’ da dahil olmak üzere gerekli tüm hukuki süreçleri takip edeceğiz.”
KARARLA İLGİLİ UZMAN GÖRÜŞLERİ
Anlamsız bir karar
- SADIK GÜLTEKİN (Eğitim uzmanı): İdare mahkemesinin aldığı karara bir anlam veremedim çünkü tuhaf bir karar. Sınav sonuçlarının açıklanmasının üzerinden aylar geçiyor, öğrenciler kayıt yaptırıyor, eğitime başlanıyor. Hatta yıl sonuna geliniyor ve mahkeme yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Bu karar alınacaksa kayıtlar başlamadan alınması gerekirdi. Zamanında gelmeyen adalet, adalet değildir. Şimdi ne olacak? Öğrencilerin kayıtları mı silinecek? Süreç bitmiş, çocuklar kayıt yaptırmış ve eğitim başlamış. Neyi durduracaksın? Eğitimi mi? Durdurma kararı zamanında alınsaydı kayıtlar durdurulur ve hata düzeltilirdi. Bu sorun o dönemde gündeme gelmiş, Milli Eğitim Bakanlığı 718 öğrencide sorun olduğunu kabul etmiş ve ‘hatayı düzelttik’ demişti. Ancak alınan bu karar hatayı düzeltmek yerine yeni hatalara sebebiyet verebilir.
Hak kaybolmuyor
- DOÇ. DR. YILMAZ YAZICIOĞLU: Mahkemenin aldığı kararla SBS sonucunda yapılan yerleştirmelerin tamamı durdurulmuştur. Ancak bazen mahkemenin aldığı kararların fiilen uygulanamadığı durumlar vardır. Burada da bu durum söz konusu. Çünkü öğrenciler kayıt yapmıştır ve eğitimlerine başlamıştır. Eğitimin devamlılığı esastır. Burada eğitim durdurulamaz. Öyleyse önümüze şöyle bir seçenek çıkıyor: Vakit kaybetmeden Milli Eğitim Bakanlığı’nın mahkemenin kararı doğrultusunda sıralama yapmalı ve bunu öğrencilere bildirmeli. Yeni sıralamada, sıralaması değişen ve üst sıralara çıkan öğrencinin şu anda gittiği okuldan daha iyi bir okula gitme hakkı ortaya çıkabilir. O zaman öğrenci bunun için bakanlığa itiraz eder ve daha iyi okula gitmek isteyebilir. Bu durumda mahkeme kararı olduğu için bakanlık bunu uygulamak zorunda. Eğer uygulamazsa tazminat hakkı doğar. Tam tersi bir tablo da ortaya çıkabilir. İyi bir okula giden öğrenci yeni sıralamada aşağıya düşebilir. Böyle olunca öğrencinin kaydı silinip daha aşağı puanlı bir okula gönderilemez. Çünkü burada çocuk artık kaydını yapmıştır ve bu hakkı kazanmıştır. Bu kararda en büyük sıkıntı, kayıtlardan önce yürütmenin durdurulmamış olmasıdır.