Gazete Vatan Logo

İlker Başbuğ'a 26 ay sonra tahliye!

Tahliye kararı çıkan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, 20:30'da Silivri Cezaevi'nden çıkması bekleniyor.

İlker Başbuğ'a 26 ay sonra tahliye!

ANAYASA Mahkemesi’nin (AYM) İlker Başbuğ’a tahliye yolunu açan kararının ardından dün davanın görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye dilekçesi veren Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, bugün de Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na geldi.

Avukat İlkay Sezer, Başbuğ’un tahliyesini talep ettiği dilekçesini İstanbul nöbetçi 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe verdi. Mahkeme ise dosyayı tevzi ederek İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi ise kararını 17.00’den sonra açıkladı. Mahkeme Başkanı Münevver Aksünger, hakimler Sabri İge ve Celal Koç’tan oluşan heyet, Başbuğ’un hükümeti yıkmaya teşebbüs suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatarak davanın gerekçeli kararının ise henüz yazılmadığını belirtti.



AYM KARARINA ATIFTA BULUNULDU

AYM’nin Başbuğ ile ilgili kararına da yer veren İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, "Anayasa Mahkemesi’nin kararında, sanığın yargılandığı dava dosyasındaki mahkumiyet kararının gerekçesinin yasal süre içinde dava dosyasına konulmaması nedeniyle tahliye talebi hakkında karar verilmemesi, şikayetlerinin kabul edilebilir olduğuna ayrıca özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının mahkemesince etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından dolayı Yargıtay önüne götürülememesi nedeniyle ’kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı’ kapsamında Anayasa’nın 19/8. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir" ifadelerini kullandı. Mahkeme kararına, "Koruma önlemlerinden olan tutuklama, AYM kararında ihlal edildiği belirtilen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında kalmaktadır. İncelenen evrakta kısa kararın 5 Ağustos 2013 günü verildiği ve bugüne kadar gerekçeli kararın yazılmamış olduğu anlaşılmaktadır" ifadeleriyle devam etti.



"BU SÜRECİN SANIK MEHMET İLKER BAŞBUĞ’UN MAĞDURİYETİNE NEDEN OLABİLECEĞİ"

Mahkeme kararını "Bu duruma göre gerekçeli kararın bugüne kadar yazılmaması diğer yandan gerekçeli kararın yazılmaması nedeniyle resen de temyize tabi olan hükmün ve tutukluluk halinin devamı kararının Yargıtay tarafından incelenmesi olanağının da bulunmadığı, gerekçeli kararın yazılmasından sonra gerekçeli kararın sanıklara, müdafilere, katılanlara ve vekillerine tebliği, karara karşı anılan kişilerin temyiz dilekçelerini vermeleri, bu dilekçelerin ilgili karşı tarafa tebliği süreci ve süresi ile Yargıtay aşaması da dikkate alındığında, sanık hakkında verilen hükmün esastan incelenmesi, ayrıca tutukluluk halinin Yargıtay tarafından değerlendirilmesi olanağının daha da geriye kalacağı göz önüne alındığında, bu sürecin sanık Mehmet İlker Başbuğ’un mağduriyetine neden olabileceği" ifadelerine de yer vererek şöyle tamamladı,"Sanığın sabit ikametgah sahibi oluşu, sosyal durumu, tutuklu kaldığı süre, delillerin toplanıp davanın karara bağlanmış bulunması, tedbir niteliğindeki tutuklamadan beklenen gayenin elde edilmiş olması hususları göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi"

BAŞBUĞ’A YURTDIŞI YASAĞI

Mahkeme heyeti tarafından oy birliğiyle verilen kararda, ayrıca İlker Başbuğ hakkında adli kontrol tedbirleri kapsamında yurt dışına çıkış yasağı koydu.

13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NİN YARATTIĞI HUKUKSUZLUĞU ANCAK BU ŞEKİLDE ORTADAN KALDIRABİLDİK

İlker Başbuğ’un avukatı tahliye kararının ardından adliye önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Avukat Sezer açıklamasında, "İçerideki son masum insan dışarı çıkana kadar tebrikleri kabul etmeyeceğim. 26 aydır süren bir hukuksuzluk dün AYM’nin kararı ile tespit edildi. Bugün de İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile şu an için ortadan kaldırıldı. Bu karar çok önemli dün AYM kararı için de bunu söylemiştik. Maalesef İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yarattığı hukuksuzluğu ancak bu şekilde ortadan kaldırabildik. Hukuk adına bir nebze mutluyum" dedi.



"BEN TSK’YA KOMUTANLIK YAPMIŞ, NORMAL GÖREV SÜRESİNDE EMEKLİ OLMUŞ BİR İNSANIN BU ŞEKİLDE MAĞDUR EDİLEBİLECEĞİNİ HAYATIM BOYUNCA TAHMİN ETMEZDİM"

Cezaevinde çok daha ciddi sağlık sorunları ile mağdur olan insanların bulunduğunu ifade eden avukat Sezer, "Bu mahkeme kararlarıyla mağdur edilmiş insanlar var. Ümit ediyoruz tez zamanda onların dosyaları da bu şekilde önce özgürlükleri iade edilmek suretiyle sonra da haklarında beraat kararı verilmek sureti ile çözülür. Ben TSK’ya komutanlık yapmış, normal görev süresinde emekli olmuş bir insanın bu şekilde mağdur edilebileceğini hayatım boyunca tahmin etmezdim. Sanıyorum bu konuda da yalnız değilim. Ancak birileri çıktı asılsız gerçeksiz düzmece delillerle mağduriyetler yarattılar" ifadelerini kullandı.

"MAHKEME ÇIKIŞINDA NE SÖYLEDİYSE CEZAEVİNDEN ÇIKIŞINDA DA BİRŞEYLER SÖYLEYECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUM"

Avukat Sezer şu ifadelere yer verdi, "Bu ülkeye acı çektirdiler. Bugün için bir nebze daha olsun buna son verdik. Ben bu kararı emsal bir karar olmasını ve benzer bir şekilde mağdur edilmiş insanların da bir an önce özgürlüğe kavuşmasını temenni ediyorum. Biraz önce AYM’nin verdiği kararın gerekçeli kısmına da ulaştım. .... ilk günden beri savcı beyin önüne çıktığımız günden beri söylediğimiz yüce divana ilişkin konumun da hukuken ciddi dikkate alınması gereken bir itiraz noktası olduğu 26 ay sonra ortaya kondu. Keşke ülkemizdeki hukuk mekanizması bunu daha önce çözebilecek enstrümanları bize sunsaydı. Ama kimse hukuku bu denli çiğneyebilecek mahkemeler düşünmemişti herhalde. Ben dün ortadan kaldırılan ÖYM’lerle mağdur edilmiş insanlara özgürlüklerinin iade edilmesini talep ediyorum. AYM’nin kararını görmedim. 3 saat sonra cezaevinden çıkacak. Mahkeme çıkışında ne söylediyse cezaevinden çıkışında da birşeyler söyleyeceğini tahmin ediyorum"

Avukat İlkay Sezer tahliye haberini ayrıca ilk olarak İlker Başbuğ’un eşine telefonla verdiğini ifade etti.



“BAŞBUĞ’UN YÜCE DİVANDA YARGILANMA TALEBİ DAYANAKTAN YOKSUN DEĞİL”

Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ ile ilgili 'hak ihlali’ kararının gerekçeleri ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi, Başbuğ hakkında tutuklama kararı veren mahkemenin görevli olmadığını, Yüce Divan'da yargılanması konusundaki itirazın ise dayanaktan yoksun olmadığını bildirdi.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer tahliye talebi ile Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Talebi değerlendiren yüksek mahkeme kararını dün açıklamıştı. Başbuğ ile ilgili görevli mahkemenin Anayasa'nın 148. maddesinin 7’nci fıkrası gereğince Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi olması gerektiğini belirten Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ'un ‘Yüce Divan'da yargılanmalıydım' yönündeki talebinin dayanaktan yoksun olmadığını belirtti. Mahkeme gerekçeli kararında, "Başvurucunun, eylemlerin nitelendirilmesine ve bu kapsamda yargılama görevinin Yüce Divan'a ait olduğuna ilişkin itirazının dayanaktan yoksun olmadığı görülmektedir. Bu kapsamdaki itirazın özgürlükten yoksun bırakmanın kanunun öngördüğü usule uygun olması ölçütü yönünden değerlendirilmesi gerekir. Bu kapsamdaki itirazın özgürlükten yoksun bırakmanın kanunun öngördüğü usule uygun olması ölçütü yönünden değerlendirilmesi gerekir. Özgürlükten yoksun bırakmanın hukuka uygunluğu kavramı, buna karar veren merciin kanunen yetkili olmasını da kapsamaktadır. Bu çerçevede, başvurucunun kendisi hakkında karar veren mahkemenin görevli olmadığı, yargılama görevinin Yüce Divan'a ait olduğu yönündeki itirazının özgürlükten yoksun bırakmanın hukukiliğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İsnat edilen suçlara ilişkin eylemlerin nitelendirilmesinin, davanın Yüce Divan'da görülmesi gerektiği iddiasıyla doğrudan ilgili olduğu, bu çerçevede yargılama merciinin görevli olmadığıyla ve eylemlerin nitelendirilmesiyle ilgili itirazların temyiz merciince resen dikkate alınacağı açıktır" denildi.

















Haberin Devamı