Hatay-Kırıkhan’da durdurulan TIR gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Bu konuda üç farklı bakış açısı ortaya çıktı. Birincisi konuya MİT kanunu üzerinden bakanlar. İkincisi Suriye politikası bağlamında yaklaşanlar üçüncüsü ise olayı yargı siyaset ilişkisi üzerinden okuyanlar. Hangi perspektiften bakılırsa bakılsın ortada dramatik bir olay ve varoluşsal sorular var. Şimdi olayın ayrıntılarını okuyun ve kararı siz verin...
1. TIR ne taşıyordu?
TIR’ın ne taşıdığını Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Ala’nın beyanatları üzerinden biliyoruz. Üç isim de “TIR’da insanı yardım malzemesi olduğunu ve Suriye’deki Türkmenlere gittiğini” ifade ettiler. Ülkenin en yetkili yöneticilerinin açıklamalarına inanmak durumundayız.
Ancak muhalefetin TIR’da silah olduğu yönündeki iddialarını da kayıt altına almak gerekiyor. Ankara’da yapılan bir değerlendirmede konu üzerinde MGK’da devlet siyaseti olarak bir ortaklaşma sağlanmış olabileceği de iddia ediliyor.
2. TIR nereden gelip, nereye gidiyordu?
En çok merak edilen sorulardan biri de TIR’ın nereden gelip nereye gittiği. Bu konuda çeşitli iddialar var. TIR’ın Mersin veya İskenderun limanından geldiği iddialarının yanında Konya’dan yola çıktığı tezi de ifade ediliyor.
Nereye gittiği hususu ise biliniyor. Araç Suriye’ye gidiyor. Ancak Azez’e mi, Halep’e mi yoksa İdlib’e mi, Afrin’e mi gittiği sorusuna ise araçtaki yükün niteliğine göre farklı cevap veriliyor. Fakat esas soru aracın neden Reyhanlı kapısından değil de, Öncüpınar kapısından giriş yapacağı noktasında düğümleniyor. Bunun yanında Öncüpınar’a gidecek aracın önce parka alınıp sonra yeniden Reyhanlı istikametine neden gittiği ise bilinmiyor.
3. İhbar nereye yapıldı?
İhbarın jandarmaya geldiği biliniyor. Bu noktada dijital ses kaydı mevcut. TIR’ın ve dorsenin plakalarının ayrı ayrı bildirilmesi de sürecin ne kadar yakından takip edildiğini gösteriyor. Ancak ihbarın neden daha önce değil de 16.00 sularında yapıldığı ise bilinmiyor. Muhtemelen araç Reyhanlı’daki Cilvegözü ve Atmaa kapılarından geri döndüğünde olayın farkına varan birileri olayı jandarmaya bildirdi. Çünkü TIR’ın Reyhanlı’dan çıkıp Kırıkhan’a gelmesi yaklaşık 45 dakika sürüyor ve TIR 16.50 sularında Kırıkhan’da Güzelce Jandarma Karakolu’nda durduruluyor.
İhbarın gelmesiyle beraber Kırıkhan savcılığı harekete geçiyor ve Adana Savcılığı’na da haber veriyor. Adana savcısı ‘aracı bekletin ve benim gelmemi bekleyin’ şeklinde talimat veriyor.
4. Eskortta kimler var?
TIR’a eskortluk eden Linea modeli araçta MİT görevlilerinin olduğu iddia ediliyor. MİT görevlileri ile polisler arasında hem Güzelce hem Muratpaşa mevkiinde zaman zaman çatışmaya varacak sert tartışmaların yaşandığı iddia ediliyor.
5. Araç neden durduruluyor?
Jandarmaya TIR’da ‘yasa dışı silah ve mühimmat’ olduğu ihbarı yapılıyor. İhbar jandarmaya yapılmasına rağmen araç önce polis tarafından durduruluyor. İlk tartışma burada yaşanıyor. Görevliler ‘bulunulan mevkiin jandarma bölgesi olduğunu, polisin burada arama yapamayacağı’ itirazını dile getiriyor. Bunun üzerine jandarma geliyor. Ancak MİT görevlisi, jandarmanın da arama yapmasına müsaade etmiyor.
6. TIR ikinci kez neden durduruldu?
Asıl tuhaflıklar valiliğin yazılı tebligatı gelip, TIR’ın salıverilmesinden sonra yaşanıyor. İddialara göre savcılar TIR’ı kendi özel araçlarıyla takip ediyorlar. Muratpaşa Köyü’nde savcı ve polisler TIR’ı, önünü kesip ikinci defa durduruyorlar. Savcı, ‘Valinin talimatı bizi bağlamaz, bu araç aranacak’ diyor. Burada yeni bir tartışma yaşanıyor. Polisler ilçe merkezinden yedek kuvvet istiyorlar. Ancak ilçe mülki amirinin emri ile polisler aracın bulunduğu yere gitmiyor.
İkinci durdurma ilk olaydan yaklaşık dört saat sonra yaşanıyor. Yani olayın Ankara’ya intikal etmesi, güvenlik bürokrasisinin alarma geçip, arama sorunu çözülmesine rağmen TIR yeniden aranmak isteniyor. Tam bu noktada böylesine ısrarlı bir arama isteğinin motivasyonu doğrusu merak uyandırıyor.
7. Hangi kurum ne tutanak tuttu?
Olaydaki ilginçlikler burada da bitmiyor. Sorun aşıldığında jandarma, Kırıkhan ve Adana savcılıkları tutanak düzenliyorlar. Adana Savcılığı, Hatay’daki yerel yöneticilerin ‘yasa dışı işlerle uğraştığı’ ithamıyla suç duyurusunda bulunuyor. Kırıkhan savcılığı, ‘kolluk suç işlemiştir, savcılık emri yerine getirilmemiştir’ diyor. Jandarma ise ‘Vali’nin yazılı talimatı bizim için yeterlidir’ deyip, bu minvalde bir tutanak tutuyor. Savcıların dile getirdiği iddialara bakıldığında olayın basit bir ‘hukuksal yetki’ tartışması olmadığı anlaşılıyor. Aklınızdaki şüpheyi son soru olarak soralım, acaba tüm bunları bir savcı niçin yapıyor?
7 soruda TIR olayı...
Haberin Devamı