Hileli yayın anlaşmalarında ben de vardım! (2)
Televole'nin yaratıcılarından biri o. Kanallar arası maç yayınlama savaşında da hep ön saflarda yer aldı. 30 yıldan fazla süredir futbol dünyasının içinde olan Sansal Büyüka, futbolun geldiği noktadan endişeli. Çünkü kapalı kapılar ardında dönenleri ve futbolun içyüzünü çok iyi biliyor...
Lucescu'dan yöneticisi bile şüpheleniyor
* Lucescu, Adrian Ilie'nin transferinden komisyon aldı?.. Bundan şüphelenen kendi yöneticisi var Lucescu'nun. Bunu bu odada söylüyor. Ben çıkıp televizyonda anlatsam yalanlayacak. Ne yapalım, gizlice kasete mi alalım? 30 sene sonra kişiliğimize yazıklar olsun mu dedirtelim. O zaman ima ediyoruz.
* Ben Cordoba'nın form düşüklüğü yaşadığına inanmıyorum. Çok iyi kaleci, yediği gollere bak. Kötü niyet arıyorsan maçı sattı diyebilirsin tabii.
* Ahmet Çakar'ın vurulmasını kesinlikle Telegol programındaki yorumlarına bağlıyorum. Keskin bir yorumcu. Hatır gönül için konuşmuyor, kendi doğrularını futbolunkiyle birleştirip söylüyor. Futbol fanatiklerinin öfkesi o kadar büyük ki Türkiye'de, bir dakikada kaç kişiyi götürüyor Ahmet gibi.
* Bir gün Reha Muhtar'ın odasını bastığım doğru. Reha'yla çok önemli işler yaptık. Haklı olarak hızlı bir irtifa aldı, fenomen oldu. O dönemlerde özellikle Can Tanrıyar'la Reha iç içeydi. Sonra Reha spor servisine karşı tavır aldı. Haberleri erken bitirmez, bize zaman bırakmazdı. Bir gün öyle öfkelendim odasına dalıyorum. Kapıda tuttular beni.
* Gençlerden beğendiğim gazeteciler?.. Söyleyince diğerleri alınıyor ama İbrahim Seten'in Vatan Gazetesi'ndeki sayfaları çok iyi. Sabah'ta Altan Tanrıkulu çok iyi işler yapıyor.
Çok önemli bir takımın teknik direktörü karşımda teşvik primi pazarlığı yaptı
* Geçenlerde futbol dünyası için, 'biz bu piyasanın içindeyiz, herşeyi biliyoruz ama söyleyemiyoruz' şeklinde bir yazı yazmıştın. Neden?
İki ay önce senin oturduğun koltukta çok önemli bir takımın teknik direktörü oturuyordu. 20 senelik dostum. Teşvik priminin pazarlığını anlatıyor bana. Telefon geldi, karşımda pazarlığa devam etti. Duyuyorum. Televizyona çıkıp bunu açıklasam ya 'beni sattın' diyecek ya da yalanlayacak. Bunlar bire bir yaşanıyor. Para şikesi olduğuna inanmak istemiyorum ama yüzde yüz hata şikesi var Teşvik primi almış başını gidiyor
Futbolda kirli işler dönüyor
* Teşvik neden yasak Türkiye'de?
O zaman bırakın serbest olsun kardeşim. Dünya futbolu öyle bir hale geldi ki, herkes daha fazla pay kapabilmek istiyor. Acımasız bir yarış, rant kavgası var Şike yok derken ölçü olarak birinci ligi söylüyorum. Yani ikinci ligde daha alt kümelerde oluyor; bahisler sözkonusu olunca... Türk futbolu geçen sene bu hatır gönül şikeleriyle Altay'ı birinci ligden düşürdü.
* Son Maraton programında Erman Toroğlu Başbakan'a seslendi. "Bir el at da şu işi düzelt.. Ama sen bile başaramazsın" dedi. Bir başbakanı bile çaresiz bırakan şey nedir?
Futbolda ciddi biçimde kirli işler dönüyor. Hakemleri satın alabilmek için müthiş uğraş var.
* Satın alabiliyorlar mı?
Para teklif edilebilen hakem de var, yanından geçilmeye korkulan hakem de... 20 gün önce bir yöneticiyle konuşuyordum; para teklif edilebilecek Türkiye'de 5 ya da 6 hakem var dedi. Türkiye'nin genelini düşünürsen bu çok az bir rakam. Ama var işte.
Bilgili rüzgar ekti fırtına biçti
* Geçen dönem Süleyman Seba'ya küfür edenler şimdi Serdar Bilgili'ye ediyorlar...
Bu olayda rüzgar ekti fırtına biçti lafının tam olarak örtüştüğünü söylemeliyiz. Süleyman Seba, Beşiktaş İnönü Stadı'ndaki tribünlerden küfür yiyerek 16 yıllık başkanlığına veda etti. Hepimizin ayıbı. Aynı insanlar şimdi Serdar Bilgili'yi aynı küfürlerle gönderdi.
* Süleyman Seba olayında Serdar Bilgili'nin parmağı var mıydı?
Bana göre Serdar Bilgili kulüp içinde bazı taraftar gruplarına aşırı taviz verdi.
* Küfürcü amigoların bir kısmı Bilgili yönetiminde dernek başkanı filan olmuşlar.
Hatta yönetime bile girdiler...
* Bunu Serdar Bilgili mi istedi?
Serdar Bilgili, seçimi kazanırken bu tavizi verdi. Yönetimiyle görmezden geldi bunları. Çok karanlık işler oluyor, dur diyen yok Yöneticilerden biletleri alıp dağıtıyorlar. Kimini bedava dağıtıyorlar, kimini parayla satıyorlar. Yöneticilerin cebine indirdiği paralar var.. Bu organik bağ her kulüpte var.
Silah dönüp kendilerini vurdu
* Var dediğimiz bu organik bağ ne?
Her kulübün içinde seyirciye dayalı menfaat grupları var. Bunları kulüpler besliyor. Beslemek bir yerde rant. Ben sana 500 tane bileti veriyorum, sen bunun 100 tanesini egemenliğini kurduğun çevrene dağıtıyorsun, 400 taneyi satıyorsun. Serdar Bilgili de Beşiktaş'ta çok çetin bir başkanlık seçiminden geçtiği için o dönemde tavizler verdi. Bu tavizler her geçen hafta büyüdü, her maçta birilerine küfrettiler, hakeme, rakibe, gün geldi Erman'a ettiler, belki de Serdar Bilgili'nin işine geldi. Korkutuyoruz, sindiriyoruz diye bir şey yapmadılar. Sonra beslediğiniz silah geldi döndü sizi vurdu. Beşiktaş başkan yardımcısı, Beşiktaş'a hayatını koymuş, inanılmaz işler yapmış, Beşiktaş'a ticari anlaşmalarla milyon dolarlar kazandırmış Hüsnü Güreli, maç sonrası eşiyle birlikte, kendi evinden, İnönü Stadyumu'ndan polis arabasıyla çıkıyor. Bundan daha büyük bir utanç olur mu.