Gerçek mi iftira mı? (2)
İddiaya göre para ENVER PAŞA'nın hesabına yattıktan birkaç gün sonra Osmanlı teslim oldu
* Prof. İlber Ortaylı (Galatasaray Üniversitesi): İngilizler kazanıyordu niye rüşvet versinler?
Bu iddia pek makul görünmüyor. İttihatçıları sevmem ama kişisel rüşvet alacaklarına hiç ihtimal vermem. Rüşvetin verildiğinin iddia edildiği 1917 yılının Kasım ayı, İngilizler'in savaşı neredeyse artık kazandığı bir zamandır. İngilizler neden o zaman rüşvet versin. Enver Paşa İngilizlerle bir görüşme yapmış olsa bile, bu umumi bir teşkilat kararı neticesinde olmuştur. Kişisel saikli değildir. Osmanlı'ya savaş bitsin teklifi yapılsaydı o zamanlar İngilizler tarafından, Osmanlı bunu rüşvetsiz de kabul ederdi. Durumu çok zordu. 1917 senesi de Osmanlı'nın Filistin cephesinde çok zorlandığı bir zamandı. Filistin cephesi perişandı. Bu iddia mantıksız.
* Ön Türk Uyg. Arş. Mer. Bşk. Kemal Ermetin: Osmanlı ve Rus arşivlerini taradım böyle bir şey yok!
Bu iddia Türkler'in Ermeniler'e soykırım yaptığı iddiaları gibi asılsız. Mesneti yok. 2001 yılından itibaren sürekli Enver Paşa üzerine araştırmalar yapıyorum. Osmanlı ve Rus arşivleri açıklandı, onları taradım. Böyle bir rüşvet iddiasına hiç rastlamadım. Duymadım da. 1. Dünya Savaşı sonrası Doğu Halkları Konferansına katılan, Türkistan'a giden ve orada yaşayan Enver Paşa, madem bu kadar büyük çapta bir rüşvet aldı, niye yaşamak için Türkistan'ı seçti? Mesela neden Almanya'da ya da ona o rüşveti veren İngiltere'de daha iyi şartlarda yaşamayı tercih etmedi? Bunlar ütopik açıklamalar.
Enver Paşa kimdir?
Büyük ihtirasların ve büyük hüsranların adamı
Osmanlı Devleti'nin kaderinde söz sahibi olan İttihad ve Terakki'nin en aktif üç paşasından biridir. (Talat Cemal ve Enver) 1881'de İstanbul'da doğdu. Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi'nde öğrenim gördü. 1903'te kurmay yüzbaşı olarak Harp Akademisi'nden mezun oldu. Selanik'teki 3. Ordu'nun emrine girdi.
Sarıkamış faciasının mimarı
1906'da binbaşı oldu. İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucuları arasına katıldı. II. Meşrutiyet'in ilan edilmesinde önemli rol oynadı. 31 Mart olayında Hareket ordusuna katıldı. Cephe komutanı olarak İtalyan saldırısına karşı koydu. 1912'de yarbay oldu. 23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakki tarafından düzenlenen Babıali baskınına katıldı. Sadrazam Kamil Paşa'nın istifasını sağladı. Böylece İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidarı ele geçirdi. Edirne'nin kurtarılmasında önemli rol oynadı. Bu başarısından sonra albaylığa ardından da tuğgeneralliğe yükseldi.
1914'te Sait Halim Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı oldu. Şehzade Süleyman'ın kızı ile evlendi. Orduda Fransız modelini terkedip, Alman stilini uyguladı. Birinci Dünya Savaşı'na Almanlar'ın yanında katılmamızda etkin rol oynadı. En büyük hücranını Ruslar'a saldırı emrine vermesiyle yaşadı. Sarıkamış harekatıyla 90.000 mevcutlu ordunun büyük bir bölümü, ağır kış şartlarında Allahü-ekber dağlarında donarak öldü. Enver Paşa da İstanbul'a döndü. Savaşın kaybedilmesi ve Talat Paşa kabinesinin istifası ile bakanlığı sona erdi. (14 Ekim 1918) Osmanlı'yı Sevr Antlaşması'na sürükleyen çöküşün ardından ordudan atıldı ve ülkeyi terk etti. İttihad ve Terakki'nin ileri gelenleriyle beraber Almanya'ya gitti. Anadolu'daki Milli Mücadele hareketine katılmak istediyse de kabul edilmedi. 1920 Eylül'ünde Bakü'de Doğu Ulusları toplantısına katıldı ve Batum'da Türkiye Şuraları Partisi'ni kurarak Türkistan'ı kurtarma hareketini başlattı. Ancak Ruslar karşısında başarılı olamadı. 4 Ağustos 1922'de Tacikistan'da, bir çarpışmada öldüğünde 42 yaşında yenik ve yalnız bir adamdı. Çeğen köyüne defnedildi.
Maceracıydı Atatürk'ü kıskanırdı
Son derece maceracı ve hırslı bir kişiliği olduğu, Mustafa Kemal'i çok kıskandığı söylenir. Milli mücadeleye katılma talebinin reddedilmesinde bu kıskanç, hırçın ve maceracı tabiatının etkisi olduğu öne sürülür.