Ergenekon davası sil baştan

Ümraniye’de bir gecekonduda bulunduğu söylenen 27 el bombasıyla 2007’de başlayan soruşturma Türkiye tarihinin en büyük davasına dönüşmüştü. Verilen hapis cezaları 2016’da Yargıtay tarafından usul ve esas yönünden bozuldu. Bozulma gerekçeleri arasında adil yargılanma hakkının ihlali, savunma sürelerinin kısıtlanması, sanık ile müdafi arasındaki görüşmelerin kayıt altına alınması yer aldı. Yargıtay yeniden yargılama yapılması için dosyayı 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Ancak mahkeme, “Bu davanın mahkememizde görülmesini gerektiren bir işlem yoktur” diyerek yargılama yapmayı reddetti. HSYK ise, “Bu aşamadan sonra dosyanın yeniden İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerekir” yanıtı verdi.

‘Yetki’ karmaşası

Bu açıklamaya rağmen 4. Ağır Ceza Mahkemesi, bir kez daha “yetkili değiliz” diyerek dosyanın Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti. Sanık avukatları bir üst mahkeme olan İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti. Üst mahkeme de kararında “usülen mümkün değildir” diyerek itirazı kabul etti. Kararda “5 yıl boyunca İstanbul’da yapıldığı ve sonuçlandırıldığı bu aşamadan sonra yetkisizlik kararı verilerek dosyanın başka mahkemeye gönderilmesinin usül ekonomisine de uygun düşmeyeceği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/11/2016 tarihli yetkisizlik kararına yapılan itirazların kabulüne karar vermek gerekmiştir” denildi. Bu karar üzerine 4. Ağır Ceza Mahkemesi yargılama yapılması için 21 Haziran tarihine gün verdi.