Kim sonsuza dek yaşamak ister ki?'''''''' diye soruyordu efsanevi müzik topluluğu Queen bir şarkısında... En güzel, anlamlı şarkılarından biridir.
Arkadaşlarımız, çağdaşlarımız göçüp gittikten sonra biz geride kalmak ister miyiz acaba?.. Sanıyorum çoğunuzun yanıtı benim gibi ‘Hayır’ olacaktır. Ama hepimiz ortalamanın üzerinde sağlıklı, aklı başında, önemli bir hastalığı olmadan yaşamak istiyoruz, değil mi?
Reçetesiz Hayat Anadolu’yu dolaşıyor
TRT Haber’de her Salı günü saat 21.05’te ''''''''Dr. Yasemin Bradley ile Reçetesiz Hayat'''''''' adlı programım başladı. Programın Cumartesi günleri saat 14.05’te tekrarı da var. Ekibimle birlikte Anadolu’nun dört bir yanında uzun ve sağlıklı yaşayan insanları buluyor, uzun yaşamın sırlarını araştırıyoruz. Ne yediler, ne içtiler, hareket ederler mi, kullandıkları özel bir destek var mı, aile yaşamları nasıl?.. Kısacası ‘Anadolu kazan biz kepçe’ dolaşmaya başladık. İşte Anadolu''''''''dan sağlıklı insan manzaraları...
Ali Dede’nin sırrı yoğurt, bal ve
tarhana çorbası
Ali Dede Bolu’nun Büyükberk köyünde yaşıyor. Hayatı boyunca çiftçilikle uğraşmış. Doğal ve temiz yiyecekler yemiş, erken yatmış erken kalkmış. Çok sevdiği bisikletinden ise hiç ayrılmamış. Bisikletine bindiği zaman adeta çocuklaşıyor. Gülüyor, sevinçli sesler çıkartıyor. Şimdi ona büyük sevgi ve hürmetle bakan torunlarının yanında kalıyor. Mutlu bir yaşlı.
Hep bisikletinle mi gidersin her yere Ali Dede?
Hee! Eskiden iki tekerlekliyle giderdim her yere. Şimdi 3 tekerleğe geçtim.
Ne yer, ne içersin?
Yoğurt, bal, tarhana çorbası, sebze...
Yürüyor musun?
Çok. Bolu’dan İstanbul’a yürümüşlüğüm de vardır.
Bir rahatsızlığın var mı?
Kulağım işitmiyor!
Senin yaşındakiler çoktan göçüp gitmiş, sen nasıl bu kadar sağlıklı kaldın Ali Dede?
(Gülüyor) Rabbim seviyor!
Bolu’nun sağlıklı alıç sirkesi
Şerife Teyze bütün baharatlarını, sirkesini yeğeni Ömer Uzunöz’ün dükkanından alıyor. Yeğer Ömer aslında bir makine mühendisi ama baba işi baharatçılık, aktarlığa devam etme kararı almış. Çok da iyi etmiş, çok bilgili, araştırmacı. Yörenin ünlü alıç sirkesini ona sordum:
Alıç nasıl bir meyve?
Alıç ağırlıklı olarak Karadeniz''''''''in iç bölgeleri ile
İç Anadolu''''''''da kendiliğinden yetişen yabani bir meyve. Bildiğim kadarı ile kültür üretimi yok. Sonbaharda yetişir. Yaklaşık erik büyüklüğünde, kalın kabuklu, çok çekirdekli, et kısmı az olan, ekşi (çok olgun ise hafif tatlı) olan bir yemiş.
Yararları neler?
Alıç bitkisininKalp damar tıkanıklıklarını açtığına dair bilimsel araştırmalar olmakla birlikte sirkesi için bir araştırmaya rastlamadım. Ancak halk arasında yıllardır tıkalı kalp damarlarını açtığına inanılıyor. Müşterilerimizden kullanan hastalarda özellikle tıkanma oranlarını bilenlerin sonraki tetkiklerinde çok büyük (olumlu) farklar olduklarını belirtiyorlar.
Alıç sirkesi nasıl kullanılıyor?
Sabahları bir çorba kaşığı sirkeyi bir çay bardağı suya karıştırarak içilmesini öneriyoruz. Bal ile karıştırılırsa içim olarak hoştur, ayrıca
Her meyvenin sirkesi olur mu?
Sirke meyve şekeri içeren her türlü meyveden yapılabilir. Meyve şekeri kimyasal olarak önce aldehit daha sonra alkole nihayetinde asetik asite dönüşüyor. Yani halk ağzı ile şıra, şarap ve sirke oluyor. Sirke yapmak için çok özel bir yöntem gerekmez. Meyvede doğal olarak bulunan mayalar bütün prosesin doğal olarak gerçekleşmesini sağlar.
Evde sirke yapılabilir mi?
Tabii ki. Sirke yapmak için meyvelerin özellikle olgun olan hatta bozulmaya yakın olanları güzelce yıkanır. Eğer suyu çıkarılabilirse, suyunu ağzı geniş bir kaba (metal olmayan tercihen cam kap) koyun. Ağzı hava alacak şekilde tülbent benzeri geçirgen bir bez ile örtün. Mümkün olan sıcak bir yerde bekletince sirke oluşur. Meyvelerin su çıkarılamıyorsa, parçalayarak hacmen üç kat suya koyup bekletin.
Tüm bu işlemler sonucu keskin bir sirke elde etmek için meyve suyunun olabildiğince tatlı olmasına dikkat edin. Gerekirse şeker ilavesi yapılabilir. Sirkeleşme işleminin bittiği; jöle gibi, deniz anası görüntüsündeki mayanın dibe çökmesinden anlaşılır.
Almak isteyenler internet üzerinden de sipariş verebilirler. www.alicsirkesi.net
Şerife Teyze 86; kemik yaşı 46!
Günde sadece iki öğün yemek yiyor
Şerife Yirmili Bolu''''''''da apartmanların arasında kalmış tek katlı, büyük bahçeli bir evde oturuyor. Hemen karşısında da mezun olduğu ortaokul var. Yalnız yaşıyor.
Her işini kendi yapıyor. Masasının üzerindeki günlük gazete dikkatimi çekti. Sıkı
bir Atatürkçü. Akıllı bir kadın
ve diri.
Şerife Teyze, maşallah, dimdiksiniz... 80’in üstündekilerin çoğu eğik-bükük..
Ben 85 diyorum kızım, bir yaş eksik daha iyi geliyor kulağıma... Benim kemik yaşım 46, doktorda öyle çıktı.
Eee o zaman 46 yaşındayım deyin!
(Gülüyor.)
Ne yer, ne içersiniz?
Sabah bol peynir, aciko, ekmek, zeytin....
Bu aciko nedir?
Benim yaptığım bir karışım. Domates, biber salçası, ceviz sarmısak, kişniş, kimyon, bir de bizim buralarda abhaza otu vardır onu karıştırıyorum.
(Deniyorum. Acayip lezzetli. Cevizli acıya benziyor ama çok daha güzel.)
Bahçeniz bostan gibi... Buradan çıkanlar yetiyordur size?
Kendi yetiştirdiklerimi yiyorum. Maydanoz, soğan, biber, domates, patlıcan, şeftali...
Öğleni geç yerim, akşam yemiyorum.
Bazen arkadaşlarla toplanıyoruz öğleden sonra, gün gibi yani... O zaman da yemem!
Anlaşıldı; bütün uzun yaşayanlar öğün sayısını ikiye indirmiş durumda. Hiç hastalanır mısınız? Nezle-grip falan?
Hiç hastalanmıyorum! Her işimi kendim yapıyorum.
Şerife Teyze’den ev yapımı ketçap tarifi:
2 kg domates
Su
Tarçın, karanfil, kişniş, kimyon (istediğiniz kadar)
3-5 diş sarmısak
1 bardak sirke
1 bardak şeker
Malzemenin hepsini birlikte kaynatın ve süzgeçten geçirin. Cam şişelere doldurun.
Şerife Teyze’nin ünlü acikosu
4 kaşık domates salçası
4 kaşık biber salçası
2 avuç ceviz (çekilecek)
2-3 diş sarmısak
Kişniş
Kimyon
Abhaza otu
Zeytinyağı
Malzemenin tümü iyice karıştırılıyor.
103 yaşında bisiklete biniyor!
Uzun yaşamayı belki çok kimse istemez ama sağlıklı uzun bir ömre kimsenin ‘hayır’ diyeceğini sanmıyorum. Peki sağlıklı uzun bir ömrün sırrı ne? Bu sorunun cevabını bulmak için ‘Anadolu kazan ben kepçe’ dolaşıyorum.
Haberin Devamı