Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre, Müslümanların olur olmaz sebeplerle birbirleri aleyhine beddua etmeleri İslâm ahlâkıyla bağdaşmadığını belirtilirken ancak zulme uğrayan kimsenin zalimler hakkında beddua etmesinin caiz olduğunu gösteren âyet ve hadisler de bulunuyor.
Sohbetlerinde hoşgörü, diyalog, birlik mesajlarından bahseden Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen’in yaptığı beddua tepkiyle karşılandı.
Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AK Parti camiasından da “beddua” tepkisi geldi. Ayrıca sosyal paylaşım sitesi Twitter’da da tepki dolu mesajlar paylaşıldı.
Son olarak ise Diyanet İşleri Başkanlığı Alo Fetva Hattı’nı arayan bazı vatandaşların “bedduanın ne olduğunu, beddua etmenin caiz olup olmadığını” sorduğu belirtildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Dini Kavramlar Sözlüğü’nde ise beddua şöyle açıklanıyor:
“Farsça’da ‘kötü’ anlamına gelen bed ile Arapça’da ‘isteme, dileme’ gibi anlamlara gelen dua kelimelerinden oluşmuş bir bileşik isimdir. Bir kimsenin başına kötü şeylerin gelmesi için yapılan duaya beddua denilmektedir. Müslümanların olur olmaz sebeplerle birbirleri aleyhine beddua etmeleri İslâm ahlâkıyla bağdaşmaz. Hz. Peygamber, genellikle İslâm’a düşmanlık gösterenlere beddua etmemiş, onların hidâyeti için dua etmiştir. Bununla birlikte zulme uğrayan kimsenin zalimler hakkında beddua etmesinin caiz olduğunu gösteren âyet ve hadisler de vardır. Nitekim Peygamber azılı İslâm düşmanlarından Ebû Cehil, Ümeyye ibn Halef ve benzerlerinin de içinde bulunduğu yedi kişiye beddua etmiş, bu kişilerin hepsi de Bedir Savaşında öldürülmüş, böylece Hz. Peygamber’in bedduası yerini bulmuştur. Ayrıca mü'minleri uyarmak amacıyla, paraya taparcasına düşkün olanlara ana-babaya karşı gelenlere ve benzerlerine ad vermeksizin beddua etmiştir. Mazlumun duasının mutlaka kabul olunacağını beyan etmiş, bizzat kendisi de mazlumun bedduasına uğramaktan Allah’a sığınmıştır.”
Haberin Devamı