Gazete Vatan Logo

Biri bizi tam 45 milyon kamerayla gözetliyor

Dünyada 130 kişi başına 1 güvenlik kamerası düşüyor. Rekoru elinde tutan Londra’da 2 milyon kamera bulunuyor. Bir İngiliz günde ortalama 300 kez kameralar tarafından görüntüleniyor

Genç iri yapılı bir adam lüks mağazaya adımını atar atmaz kameralar hemen yüzüne odaklanıyor. Yüz hatları ve göz bebekleri analiz ediliyor. Sistem, veri tabanından mağaza giren kişinin kimliğini belirliyor. Hoparlörden “Hoş geldiniz Bay Brown” sesi yükseliyor. Bay Brown, evlilik yıldönümü için eşine bir hediye alıp apar topar mağazadan çıkıyor. Aldığı ipek giysinin üzerindeki radyo vericisi sürekli olarak uydulara Bay Brown’un hareketlerini bildiriyor. 4 dakika uzaklıktaki otoparka yürüyene kadar 6 kez kapalı devre güvenlik kameraları tarafından görüntülenen Bay Brown, eşini 1.5 saattir beklettiği için çok gergin ve acele ediyor. Teröristlerin şüpheli davranışlarını tanımaya programlı kameralar uyarı sinyali vermeye başlıyor. Bay Brown otomobile binince gaza yükleniyor ve 2 kez hız sınırını aşıyor. Hız kameraları Brown’un plakasını merkeze aktarıyor. Sistem, DNA ve kimlik veri tabanını otomatik olarak inceliyor. Ve “şüpheli davranışlarda bulunan” Bay Brown’un terörist Bay Black ile 12 yıl önce lisede aynı sınıfta olduğu ortaya çıkıyor. Sistem alarm veriyor: Bay Brown saldırı hazırlığında olabilir! Polis, GPS sisteminden aracın konumunu belirliyor ve tek suçu eşini bekletmek olan Bay Brown yaka paça gözaltına alınıyor.

FİLM DEĞİL GERÇEK
Tüm bunları, 2054’ün dünyasını anlatan Tom Cruise’un Azınlık Raporu filminden bir kesit olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz... İngiltere Enformasyon Komisyonu’nun hazırladığı 140 sayfalık rapora göre, izleme sistemlerinin anavatanı İngiltere’de 10 yıl sonra bu manzaralar günlük hayatın parçası olacak. Geçen yıl MOBESE izleme sistemini devreye sokan Türkiye’de de 20-30 yıl sonra benzer görüntülerle karşılaşma ihtimali oldukça yüksek... Devlet otoriteleri, güvenlik kameralarının suç ve terörle mücadelede önemli bir rol oynadığını savunuyor. Sivil toplum örgütleri ise kameraların aslında suçu önleyemediğini gerekçe gösterip “İnsanların kişisel özgürlük alanlarına müdahale eden izleme sistemlerinin asıl amacı kitleleri yönetmek. Otoriteler, kamu üzerindeki güçlerini ve çıkarlarını korumak amacıyla insanları 24 saat izliyor” iddiasında bulunuyor. Tüm bu tartışmalara daha iyi kavramak için izleme sistemlerinin hayatımıza nasıl girdiğine bir göz atalım.

* İlk kapalı devre güvenlik kamerası 1942’de Alman Nazi Ordusu tarafından V2 füzelerinin denemeleri sırasında teknik hataları yakından görmek amacıyla kullanıldı.

* İngiltere, 1956’da Kraliçe’nin geçit töreni sırasında 4 güvenlik kamerası yerleştirerek kamusal alanda izleme sistemine geçiş yapan ilk ülke oldu.

* Günümüzde dünya genelinde 45 milyon adet güvenlik kamerası var. Yani her 130 insana 1 kamera düşüyor. İngiltere’de ise 4.2 milyon kamera bulunuyor. Londra’da bir İngiliz sokağa çıktığında gün boyunca 300 kez, yani 4.8 dakikada bir güvenlik kameralarına yakalanıyor. Her 14 İngiliz vatandaşına karşılık 1 kamera bulunuyor.

* 10 yıl içinde kamera sayısının dünyada 65, İngiltere’de 6 milyona çıkması bekleniyor.

* İzleme sistemleri sadece kent içi kameralarla sınırlı değil. Otoyollardaki hız kameraları dünyada hergün 150 milyon, İngiltere’de ise 35 milyon kez otomobillerin görüntüsünü alıyor.

* 5 yıl içinde AB ülkelerinde, trafiğin düzenlenmesi gerekçesiyle otomobillere uydu konumlarda (GPS) sistemleri takılması amaçlanıyor.

* Dünyada 2 milyar cep telefonu kullanıcısı var. Sinyaller aracılığıyla kişinin yeri 400 metrelik hata payıyla bulunabiliyor.

TERÖRİSTLER YAKALANDI
Şimdi en vurucu noktaya geliyoruz. Evet, güvenlik kameraları sayesinde önemli soruşturmalar daha kolay çözülebiliyor. Örneğin, Londra metro bombacılarının görüntüleri sayesinde suç ortağı olan 14 terörist kısa sürede yakalandı. Ancak kameralar, genel suç oranlarının düşmesini sağlamıyor. İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın 24 bölgede yaptığı araştırmaya göre, kameralar sadece 1 bölgede suçun azalmasını sağladı. 13 bölgede ise suç arttı. 2 milyon kameranın bulunduğu Londra’da Eylül 2006’da kapkaç, gasp ve tecavüz dahil 84 bin 728 suç işlendi. Bu sayı Eylül 2001’de 81 bin 450’ydi...

Bu veriler, özgürlüklerin kısıtlandığı savunan sivil toplum örgütlerinin elini güçlendiriyor. Sonuç olarak İngiltere Enformasyon Komisyonu’ndan geçen hafta gelen şu kritik uyarıyı sadece İngilizler’in değil, aynı yolda ilerleyen tüm ülkelerin dikkate alması gerekiyor: “Terör ve güvenlik endişeleri yüzünden izleme sistemlerinin sayısı giderek çoğalıyor. 10 yıl sonra izlemeye alınmayan tek İngiliz vatandaşı kalmayacak. Özel hayat kalmayacak. Güvenliği sağlamak için derhal yeni stratejiler geliştirmeliyiz.” Kaynak: Financial Times, BBC, The Times, Metropolitan Police.

Aselsan izleme istemi kurdu
Aselsan tarafından suçla mücadele amacıyla geliştirilen “Kamu Güvenliği İletişim Sistemi” İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’de kullanıma geçti. 2009’da Ankara ve İstanbul’da kullanılmaya başlanacak olan 110 milyon dolarlık sistem şu yenilikleri getiriyor;

* Suç işlediği tespit edilen araçların uydudan takip edilmesini sağlanacak.

* Kırmızı ışık ihlalleri tespit edilecek.

* Ankara merkezli veri tabanında genel bilgi taraması, kayıp şahıs-araç bilgisi, araç ve silah ruhsatı sorgulamaları anında gerçekleştirilebilecek.

İstanbul’a 10 bin kamera konulacak
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün izleme sistemi MOBESE, Nisan 2005’te hizmete girdi. İlk etapta İstanbul geneline 575 kamera yerleştirildi. İstanbul Valiliği, kamera sayısının bu yıl 2 bine, en kısa sürecede ise 10 bine çıkarılacağını açıkladı. MOBESE’nin devreye girmesinin ardından ilk 6 ay içinde, 125 aracın plakası sorgulandı. Suça karışan 203 araç ele geçirildi. Aranan 475 kişi polis güçleri tarafından yakalandı.

Haberin Devamı