Bahar güzel, tarımda kuraklık tehlikesi büyük
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Süer Anaç, "Tarımsal kuraklık, yağış azlığı nedeniyle tarımsal üretimde verim ve kalite düşmesine yol açacak" uyarısında bulundu
Bu yıl yaşanan yağış azlığı nedeniyle özellikle buğday, arpa gibi serin iklim tahıllarının olumsuz etkilendiğini vurgulayan Prof.Dr. Süer Anaç, tahıl üretim merkezleri olan İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Çukurova Bölgeleri'nin ülkemizde yetişen 20-22 milyon ton olan buğday üretiminin yüzde 25'ini ürettiğini kaydetti. Bu bölgelerden özellikle Çukurova'da çok şiddetli, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da orta şiddetli tarımsal kuraklığın yaşanmakta olduğunu dile getiren Prof.Dr. Anaç, "Kuraklığın verim ve kaliteye etkileri yağışın tekrar başlaması ile ilişkilidir. Eğer yağış kısa bir süre içinde başlarsa verim düşüklüğü yüzde 10'lar düzeyinde kalacaktır. Yağışların normale dönmesi durumunda hem tahıllar hem de diğer kültür bitkileri için olumsuz etkiler azalacaktır" diye konuştu.
Yağışların azaldığı, kurak dönemin uzadığı ve şiddetlendiği bir iklim tipinde mevcut tarımsal özelliklerin sürdürülemeyeceğini vurgulayan Prof.Dr. Anaç,y bu nedenle hem tarımsal potansiyel, hem de yetiştirilen ürünlerde önemli değişmelerin olabileceğine dikkat çekti. Prof.Dr. Anaç, yağışlardaki azalmaya paralel olarak da akarsuların taşıdığı su miktarındaki azalmanın, aşırı çekim yapılan yeraltı suyuna olan talebi artıracağını dile getirdi.
MD-BO Soğuk hava nedeni olan Sibirya yüksek basınç sisteminin bu yıl hemen hemen hiç etkili olmadığını ifade eden Prof.Dr. Anaç, tüm Güney Avrupa ve Türkiye'yi etkileyen, kışların ılık-sıcak geçmesine ve yağış olmamasına neden olan Azor yüksek basınç sisteminin etkili olması, ılık-sıcak ve yağışsız hava nedeni olan El-Nino'nun görülmesinden dolayı ülkemizde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üstünde olduğunu söyledi. Prof.Dr. Anaç, "Ege Bölgesi'nde uzun yıllar ortalama yağış miktarları ile 2006 yılı toplam yağış miktarları karşılaştırıldığında, 2006 yılında bölge genelinde yağış miktarlarında büyük oranda azalmalar olduğu görülmektedir. Örneğin İzmir'de Aralık ayı uzun yıllar ortalaması 150.9 milimetre (mm) olmasına rağmen, 2006 Aralık ayında düşen yağış miktarı 9.1 mm'dir. Benzer şekilde, İzmir'de Ocak ayında, 23 Ocak'a kadar dönemde, 19.3 mm yağış kaydedilmiştir. İzmir'de Ocak ayı uzun yıllar ortalaması 130.2 mm'dir" açıklamasını yaptı.
2006 yılı Aralık ayında yurdumuzun büyük bir bölümüne normalin altında yağış düştüğü, Ege Bölgesi'nde ise çok şiddetli kuraklık yaşandığını ifade eden Prof. Dr. Anaç, "2006 yılı Ekim-Aralık ayını kapsayan 3 aylık dönemde ise çok şiddetli kuraklık yaşanmamış olmasına rağmen, bölgede kuraklık az da olsa hissedilmiştir. Kuraklığın değerlendirilmesinde asıl tehlikenin su kaynakları açısından görülebileceği düşünülürse, bölgede yer alana bazı barajların doluluk oranları bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, yüzde 6.5 oranında azalma olduğu görülmektedir" dedi.
KIŞLAMA OLMAZSA MEYVE DE OLMAZ
Türkiye geneli, Orta Anadolu, Çukurova, Ege Ovaları ve Güneydoğu Anadolu Ovaları'nın tam bir meteorolojik kuraklığın etkisinin de kaldığını belirten EÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim görevlisi Dr. Gülay Pamuk Mengü de, "Türkiye'de küresel ısınmadan dolayı 1-2 derece artış olması beklenirken, Avrupa'nın kuzey ülkelerinde bu artışın 4-5 derece olması bekleniyor. Ayrıca mevsim normallerinin üzerindeki bir kaç derecelik sıcaklık artışları bitkilerin kışlama gereksinimi ihtiyacını karşılayamazsa, çiçek organlarına sahip olamaz, meyve ve ürün oluşturamaz" dedi.